1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

START II için zamana karşı yarış

4 Aralık 2009

1991 yılında ABD ve Sovyetler Birliği arasında imzalanan, nükleer silahların sınırlandırılması anlaşmasının süresi Cumartesi günü doluyor. Yeni anlaşmayla ilgili müzakereler tam hız sürüyor.

https://p.dw.com/p/KqRU
Fotoğraf: AP Graphics

1991 yılında zamanın ABD ve Sovyetler Birliği devlet başkanları, baba George Bush ile Mihail Gorbaçov arasında imzalanan stratejik nükleer silahların sınırlandırılmasıyla ilgili START I antlaşmasının süresi Cumartesi günü doluyor. Antlaşma, Amerikan Senatosu ve Rus Duması tarafından onaylanıp 5 Aralık 1994’te yürürlüğe girmişti. START’ın yerini alacak yeni anlaşmayla ilgili Rus–Amerikan görüşmeleri Cenevre’de devam ediyor.

Washington ve Moskova yönetimleri birinci START antlaşmasıyla, Soğuk Savaş yıllarının başlarından itibaren birbirlerini tehdit ettikleri stratejik nükleer silahlarını önemli miktarda azaltmayı taahhüt etmişlerdi. Karadan, denizaltılardan ve bombardıman uçaklarından fırlatılan 5 bin 500 kilometre menzilli taşıyıcı füze sayısının bin 600 ile sınırlandırılması kararlaştırılmıştı. Taşıyıcı füzelere yerleştirilen nükleer başlık sayısı da 6 bini geçmeyecekti. Rusya ve ABD, son 15 yılda nükleer başlık sayısını karşılıklı olarak 2 bin 200’e indirdi.

Bush ve Gorbaçov, START I antlaşmasını 1991'de imzalamıştı.
Bush ve Gorbaçov, START I antlaşmasını 1991'de imzalamıştı.Fotoğraf: picture-alliance/dpa

Nükleerden arındırılmış bir dünya yükümlülüğü

Süresi dolan START I’in yerini alacak olan ve stratejik nükleer silahların daha da azaltılmasını öngören yeni silahsızlanma antlaşmasıyla ilgili görüşmelere Mayıs ayında başlandı. Barack Obama, Nisan ayı başında nükleer çağın başlamasından sonra 1945 yılında Hiroşima ve Nagazaki’ye atom bombası atan ABD’nin başkanı sıfatıyla yaptığı Prag konuşmasında, Amerika’nın barış ve güven içindeki atom silahlarından arındırılmış bir dünya yaratma yükümlülüğüne sahip olduğunu belirtti.

Başkan Obama vizyonunu gerçekleştirme yolundaki ilk adım olarak yeni START antlaşması görüşmelerine başlanmasını önerdi. Temmuz ayında Rusya Devlet Başkanı Dimitri Medvedev ile birlikte Cenevre’deki heyetler arası görüşmelerin hedeflerini belirledi. Taraflar, stratejik nükleer başlık sayılarını bin 675’e, taşıyıcı füzelerini ise bin adede indirme hususunda ilke anlaşmasına vardı.

Reykjavik senaryosu tutmadı

Yeni antlaşmanın, birinci START antlaşması dolmadan hazırlanacağı sanılmaktaydı. Barack Obama, 10 Aralık’ta Oslo’da Nobel Barış Ödülü’nü aldıktan sonra Rusya Devlet Başkanı Medvedev ile ikinci START antlaşmasını imzalamayı umuyordu. İmza töreninin Ronald Reagan ile Mihail Gorbaçov’un 1986 yılında nükleer silahların kaldırılması hususunda anlaştıkları İzlanda’nın başkenti Reykjavik’te yapılması öngörülmekteydi.

Obama: Nükleer silahsızlanmayla yükümlüyüz
Obama: Nükleer silahsızlanmayla yükümlüyüzFotoğraf: AP

Ancak Obama’nın Amerikan kamuoyunun dikkatini hiç olmazsa birkaç günlüğüne tartışmalı Afganistan savaşından kaçıracak olan bu güzel senaryosu suya düştü.

Çünkü Cenevre’deki heyetler arasında, nükleer başlık ve taşıyıcı füze üst sınırı konusunda mutabakata varılmasına rağmen, anlaşmanın karşılıklı olarak uzman ve teknik araçlarla denetlenmesi noktalarında görüş birliği sağlanamadı.

Senato’da onay Cumhuriyetçiler’e bağlı

Denetleme ve kontrol mekanizmalarıyla ilgili anlaşmazlığın giderilememesi START II antlaşmasının Amerikan Senatosu’nda ret edilmesine neden olabilir. Çünkü üçte ikilik çoğunluğu gerektiren onaylama kararının çıkabilmesi için Başkan Obama’nın en az yedi Cumhuriyetçi Parti senatörünün oyuna ihtiyacı var. Cumhuriyetçi Parti, kontrol kurallarının zayıf çıkması durumunda yeni START antlaşmasını Kongre’de bloke edeceğini duyurmuştu.

Barack Obama, atom silahlarından arındırılmış dünyaya götüren yoldaki ilk somut adımın son derece zor olacağını, hatta başarısızlığa da uğrayabileceğini Nisan ayındaki Prag konuşmasında ima etmiş ve şöyle demişti:

“Ben saf değilim. Atom silahlarından arındırılmış dünya hedefine çabuk varılmayacak. Belki ben o günleri göremeyeceğim. Bu hedef sebat ve azim gerektirir.”

Andreas Zumach/Çeviri: Ahmet Günaltay

Editör: Hülya Köylü