1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Suriye'de şiddet yaptırımlara rağmen sürüyor

10 Mayıs 2011

AB, protesto göstericilerini şiddet kullanarak bastırmaya çalışan Suriye yönetimi üzerindeki baskıyı artırıyor. Ancak Batı'dan gelen sert uyarılara rağmen Suriye'de protestoculara karşı şiddet devam ediyor.

https://p.dw.com/p/11DIv
Fotoğraf: picture alliance/abaca

Avrupa Birliği ülkeleri, Devlet Başkanı Beşar Esad’ın bazı akrabaları ile rejimin bazı üst düzey yetkililerinin de aralarında bulunduğu 13 kişiye seyehat yasağı uygulanmasına ve mal varlıklarının dondurulmasına verdi. Seyahat yasağı getirilen ve hesapları dondurulacak 13 kişi, Suriye’de göstericilere şiddet uygulanmasından sorumlu tutulan hükümet ve güvenlik yetkilileri. Bunların başında Suriye’nin ikinci güçlü adamı Cumhuriyet Muhafızları Komutanı Mahir Esad geliyor. Devlet Başkanı’nın kardeşi Mahir Esad'ın yanı sıra kuzeni Rami Makluf da AB’nin yaptırım listesinde yer alıyor. Rami Makluf, Suriye’nin en büyük telekomünikasyon şirketinin, ayrıca pek çok inşaat ve akaryakıt şirketinin sahibi. AB'ye göre Suriye'nin bu zengin işadamı, muhalefetin bastırılmasına mali destek veriyor.

Syrien Präsident Bashar Assad 24.04.2011
Beşar EsadFotoğraf: picture-alliance/dpa

Devlet Başkanı Beşar Esad ise listede yer almıyor. Fransa Dışişleri Bakanlığı bu nedenle Esad’a da yaptırım uygulanması için devreye gireceğini açıkladı. Almanya Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle de AB'nin Suriye'ye yönelik yaptırımları artırabileceği uyarısında bulundu.

8 bin gösterici gözaltına alındı

Diğer yandan Suriye yönetimi ülkede gösterilere şiddetle karşılık vermeyi sürdürüyor. İnsan hakları örgütlerine göre, bugüne kadar meydana gelen şiddet olaylarında 800’e yakın gösterici ve 120 güvenlik görevlisi öldü. Yaklaşık 8 bin gösterici de gözaltına alındı. Suriyeli siyasi bilimler uzmanı George Yabbur muhaliflerin farklı gruplardan oluştuğuna dikkat çekerek şu bilgileri veriyor: "Göstericilerin bazıları insan hakları, demokrasi ve benzer görüşleri savunuyor, ancak bazıları da iyi silahlanmış görünüyor ve kendi amaçları var. Bu iki ayrı grup birbiriyle bağlantılı mı bilmiyorum. Ama bir de Suriye hükümetinin etkisiz hale getirdiği, hayal kırıklığına uğramış politikacılar var.“

Suriye’de Beşar Esad karşıtı göstericilerden bir kısmı silahlı olsa da, çoğunluğu rejimin tam donanımlı askerlerine karşı silahsız mücadele veriyor ve 40 yıllık baskının ardından siyasi özgürlük istiyor. Ancak Suriye'nin her bölgesinde hükümet karşıtı gösterilere rastlanmıyor. Özellikle orta sınıfın çoğunlukta olduğu Şam ve Halep kentleri suskun. Kimile de ülkenin Irak gibi kaosa sürüklenmesinden endişe ediyor.

Guido Westerwelle in Luxemburg
Guido WesterwelleFotoğraf: picture-alliance/dpa

Yaptırımlar Esad'ı kapsamıyor

Suriye’deki gösteriler aslında daha çok yurtdışından organize ediliyor. Zira geçtiğimiz on yıllar içinde cezaevine girmek ya da sürgüne gitmek arasında seçim yapmak zorunda kalan yüz binlerce Suriyeli ülke dışına kaçtı. Beyrut’taki Amerikan Üniversitesi’nden Profesör Hilâl Kaşan Suriyeli göstericilerin mücadelelerinde yalnız bırakıldıklarını söylüyor:

Kaşan, "Suriye'deki protestoların 50 yıldır aslında gerçek bir organizasyonu yok. Suriye’de yönetim sistematik şekilde tüm sivil oluşumları yok etti. Gösteriler kendiliğinden ve aniden yapılıyor. Muhalefetin peşinden gittiği bir önder grup yok. Bu sebeple ülkedeki siyasi liderliği üstlenebileceklerini sanmıyorum" diyor.

Batı’nın Libya’da olduğu gibi Suriye’ye askeri müdahalede bulunması beklenmiyor. AB’nin yaptırımları da Devlet Başkanı Beşar Esad’ı kapsamıyor. İngiltere başta olmak üzere bazı Batılı ülkeler Suriye konusunda karar alması için BM’ye baskı yapıyor.

© Deutsche Welle Türkçe

Ulrich Leidholdt / Çeviri Deniz Eğilmez

Editör: Hülya Köylü