1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Suriye'de dinci akımlar yükselişte

Lina Hoffmann5 Temmuz 2005

Suriye’ne neler olup bitiyor? Köktendinci gruplar yeniden harekete mi geçiyor? Ülkede 80’li yılların başında, Hafız Esad döneminde, Müslüman Kardeşler Örgütü’nün dağıtılmasından sonra radikal dinci örgütlenmeler yeniden Suriye’nin gündemine oturdu. Lina Hoffmann, Suriye’yi mercek altına aldı...

https://p.dw.com/p/Aajr
Suriye'de kapalı kadınların sayısının arttığı belirtiliyor
Suriye'de kapalı kadınların sayısının arttığı belirtiliyorFotoğraf: AP

Suriye sokaklarının manzarası son 20 yılda hayli değişti. En başta, kapalı kadınların sayısı arttı. Kitapçıların vitrinleri de değişti. Rus yazarların romanları ve sosyalist teorisyenlerin kitaplarının yerini, şimdilerde din kitapları aldı. Kuran kurslarına olan ilgi ve mantar gibi çoğalan camiler de gözden kaçacak gibi değil. Peki Suriye neden değişti? Eskiden devrimci-sosyalist ideoloji esas alınırken, şimdilerde dinsel öğeler ağır basıyor. Bol bol dua eden, Kuran okuyan ve camileri mesken tutanlar artık hayırlı insan sayılıyor.

Ilımlı İslamı savunan milletvekili Mahmud Habeş, Suriye toplumunun Baas rejiminin yerleştirmeye çalıştığı sosyalizmi hiçbir zaman gerçekten benimsemediğini ya da benimseyemediği düşünüyor. Dinin toplumda hep önemli bir rol oynadığına dikkat çeken Habeş, “İster Müslüman, ister Hristiyan olsun, inananlar Suriye toplumunun yüzde 80’ini oluşturuyor. Ve insanlara dinin sorunlarını çözüp çözemeyeceğini sorduğunuzda her iki kişiden biri evet cevabını verecektir” değerlendirmesinde bulunuyor.

Laiklik neden başarılamadı?

Tüm çabalara rağmen, Suriye devleti toplumu laikleştirmeyi neden beceremedi? Bir sürü nedeni var bunun. Bir kere 80’lerde Müslüman Kardeşler’i kanlı bir şekilde dağıtan Suriye, radikal İslamcı unsurlara, topluma empoze edilen ’ılımlı’ İslam’la karşı koymaya çalıştı. Bu nedenle ülkede birçok cami ve din okulu kuruldu. Din eğitimi veren yüksekokul ve üniversitelere diğer Arap ve Müslüman ülkelerden öğrenciler kabul edilmeye başlandı.

Ama kantarın topuzu kaçtı. Günümüz Suriyesi’nde 600 kadar özerk Kuran okulu var. Ne var ki Suriye devleti bu tarz kurumlara ’düşman’ gözüyle bakmıyor. Ve bu sebeple bu kurumların gölgesinde başka kurumlar filizleniyor. Örneğin, hayır kurumları. Fakirlik ve sefaletle mücadeleye hatırı sayılır katkılar sağladıkları için bu hayır kurumlarının için toplumda saygın bir yerleri var.

Gençlere alternatif sunulmuyor

Kuran okullarının gençler arasında popüler olmalarının bir başka nedeni de, Suriyeli gençlere başka alternatiflerin sunulmaması. Dini ağırlıklı kültür etkinliklerinin yanında, Batı endeksli kültür etkinlerinin esamesi bile okunmuyor. Tüm bunların üzerine siyasetçelerin toplumu hayal kırıklığına uğratması ve sosyo-ekononik durumun da kötüleşmesi eklenince, Suriye toplumunun giderek daha çok dine sarılması, şaşırtıcı bulunmuyor.

Uzmanlara göre, sosyalizmin sefaleti yenememesi, Suriyeliler’in laikliğe sırt çevirmelerine yol açtı. Zaten Baas rejiminin sosyalist ideolojisi, entelektüellere özgü ithal bilinç, tabanın kavrayamadığı bir öğreti olmaktan öteye gidemedi hiçbir zaman. Suriye’nin değişimini analiz ederken, sosyalist blokun dağılmasını gözardı etmemeli. Okuma ve çalışma imkanı sunan ülkelerin kapıları 90’ların başında Suriyeliler’in yüzlerine kapanınca, Suriyeliler de muhafazakar Körfez ülkelerine yöneldi.