1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Türküleri ve anılarıyla bir göç sohbeti

1 Kasım 2011

Deutsche Welle Türkçe'nin Facebook sayfasında, göçün 50'nci yıldönümü vesilesiyle düzenlediğimiz canlı sohbet büyük ilgi gördü.

https://p.dw.com/p/132kT
Baha Güngör
Baha GüngörFotoğraf: DW
Facebook Chat 50. Jahrestag des Anwerbeabkommens Flash-Galerie
Fotoğraf: DW
Facebook Chat 50. Jahrestag des Anwerbeabkommens Flash-Galerie
Fotoğraf: DW

Bundan tam 50 yıl önce, Almanya ile Türkiye arasındaki işçi alımı anlaşmasının imzalandığı gün 11 yaşında bir çocuk olarak Almanya'ya ayak basan Deutsche Welle Türkçe Yayınlar Sorumlusu Baha Güngör, sohbet ortamında ilginç anılarını paylaştı. Güngör, göç ve uyumla ilgili değerlendirmelerde bulundu, soruları yanıtladı.

"Ne ismim değişti ne de kültürel kimliğim"

DW Türkçe Facebook sayfasının takipçilerinden Erdinç Kahraman'ın "Almanya'daki Türkler şu anda kendilerini orada ne pozisyonda görüyorlar? Göçmen mi, geçici mi? Yoksa oraya ait mi, kalıcı mı?" sorusuna Baha Güngör'ün yanıtı şöyle oldu: "Ben tam 50 yıl önce Almanya'ya geldim ve 1978 yılında Alman vatandaşlığına geçtim. Burada kalıcıyım, evet, ama ne ismim değişti, ne dinim ne de kültürel kimliğim."

DW Türkçe'nin bir başka takipçisi olan Baran Biçer, Güngör'den "Türkiye'den Almanya'ya göç etmek isteyen gençlere önerilerini öğrenmek" istedi. Esra Dükkancı, Almanya'da çalışıp iş bulabilme imkanlarının hangi faktörlere bağlı olduğunu sordu.




Almanya'da
çalışmayı düşünenlere öneriler

"Baha Güngör'ün Almanya'da çalışmayı düşünenlere önerileri şöyle oldu: "Tek ve geçerli önerim eğitim, meslekte kalifiye eleman olmak ve tabii ki en iyi şekilde Almanca öğrenmek. Çok iyi derecede Almanca bilmeniz kaçınılmaz. Sizin başvuracağınız işlere başvuran burada yetişmiş ve Almancayı Almanlardan daha iyi konuşan kuşaklar yetişti. İngilizce dilinde okumanız size Türkiye'de daha iyi koşullarda iş olanakları sağlayabilir - veya İngiltere ve Amerika'da, ama Almanya'da zor olabilir. Öte yandan kalifiye iş gücüne muhtaç olan Alman kuruluşlarında tabii ki her türlü olanaktan faydalanmaya çalışın."

Alman vatandaşlığı ve din konusu

Oğuz Yıldırım ise din faktörünün vatandaşlığa geçip geçmeme konusunda etkisini sordu. Yıldırım, "Diyanet'ten bağımsız bazı dini cemaat ve vakıflar var, bunların rolü ne ölçüde olumlu ya da olumsuzluk teşkil ediyor?" dedi.

Baha Güngör, bu soruya " Alman vatandaşlığına geçme konusunda din faktöründen öteye, insanların bireysel düşünceleri ve çıkarları ön planda oluyor. Genellemek çok zor..." cevabını verdi.

Sohbete katılan Deutsche Welle Türkçe servisi editörü Murat Çelikkafa da konuya açıklık getirdi: "Alman devleti tek bir muhatap görmek istiyor karşısında. Örneğin Musevilerle ilgili bir konu ya da sorun olduğunda Almanya Yahudiler Merkez Konseyi söz sahibi. Fakat Müslümanlar kendi aralarında bölünmüş durumda. DİTİB'in arkasında Diyanet İşleri'nin olması eleştiri konusu. Türkiye'nin güdümünde olmakla itham ediliyor. Milli Görüş ve diğerleri de malum, farklı akımları temsil ediyor. Yani din faktörü önemli ama Müslümanların bir türlü "tek ses" olamaması sorunların çözümünü zorlaştırıyor."

Bir diğer katılımcı Gürsel Demirok, Türklere azınlık statüsü tanınması ihtimaline dikkat çekti, bu alanda üniversitelerde yapılmış bir çalışma olup olmadığını sordu. Baha Güngör, azınlık statüsünün kaynaşmanın gerektiği bir ortamda, karşılıklı göz hizasına ulaşmak açısından olumsuz bir etkide bulanacağına vurgu yaptı.



Bardağın dolu tarafını görmek

6 aydır Almanya'da yaşadığını belirten Furkan Yonat, izlenimlerini bir soruya bağlayarak aktardı: "Gördüğüm ilk şey bir çok Türk gencinin kendilerine özgüveninin olmaması kendilerini aşağı hissetmeleri. Üniversite okuyan oranı çok düşük. Sizce neden?"

Nuray Cengiz Şanlıtürk ise Furkan Bey'in sorusuna itafen, "Türkçemiz maalesef gittikce azalıyor ve yarım cümlelerle konuşuyoruz.. Yarısını Türkçe konuşup gerisini Almanca tamamlıyoruz" değerlendirmesini yaptı.

Baha Güngör, eğitim konusuna Facebook kullanıcılarından daha iyimser yaklaştı: "Alman liselerinde üniversite okumak için bulunan Türk çocuklarının sayısı gittikçe artmakta. Konu, bardağın dolu tarafını mı görmemiz gerekiyor yoksa boş tarafını mı..."

Sohbete katılan Deutsche Welle Türkçe servisi editörü Murat Çelikkafa da Türkçenin kaybıyla ilgili şunları ekledi: "Ne yazık öyle... Bugün çocuğu Kindergarten'e götürdüm... Arbeitsamt'a gittim... Stadt'a Anmelden yapmam lazım... Bu ve benzeri bir sürü cümleyi ister istemez günlük hayatta kullanıyoruz."

"Sorunlara yer yetmez"

Ra Esirci ismini kullanan sohbet katılımcısının sorusu şöyleydi: "Türkiye'ye dönüş yapmayı planlayanlara neyi öneririsiniz? Süresiz oturumu mu, Alman vatandaşlığına geçilmesini mi? Baha Güngör, Alman vatandaşlığına geçişin her zaman için daha faydalı olduğuna dikkat çekti.

Semra Yazar, "Peki Baha Bey, bugüne kadar herhangi bir sorunla karşılaşmadınız mı?" diye sordu. Baha Güngör'ün soruya cevabı, "Sorunlarla karşılaştım tabii ki... Ama burada yazmaya başlarsam zaman ve yer yetmez :-))" karşılığını verdi.

"Hayatının türküsü" için yardım istedi

Sohbet sırasında siyasetten eğitime yalnızca ciddi konular gündeme gelmedi. Deniz Toprak, Baha Güngör'den "hayatının türküsünü bulmasına yardımcı olmasını" rica etti. Toprak şöyle devam etti: "Türkü söyle başlıyordu 'E Zehra çok zahmet çektik ama .. Göreceksin bak nasıl döneceğiz, cebimizde paramız altımızda arabamız. Dikkat, dikkat Almanya yolcuları 4cü peron' Yardımcı olursanız çok mutlu olacağım.."

Deniz Toprak'ın "hayatının türküsünü bulmasına" Murat Çelikkafa yardımcı olmaya çalıştı. Çelikkafa: "Galiba buldum :-)) Bu olabilir mi istediğiniz türkü? http://www.youtube.com/watch?v=SB4LXIVBE2U

Editör Murat Çelikkafa, Deutsche Welle Türkçe'nin Facebook sayfasındaki bu ilk chat deneyiminin son derece başarılı geçtiğini, bundan böyle bu tür interaktif etkinliklerin daha sık yapılacağını söyledi. Bazı DW Türkçe takipçilerinin, sohbetin mesai ya da ders saatine denk gelmesinden şikayet etmelerini dikkate alacaklarını ifade eden Çelikkafa, "Bir dahaki Facebook sohbetimizi akşam saatlerinde ya da hafta sonunda yapmaya çalışacağız" dedi.

© Deutsche Welle Türkçe

NH/MÇ