1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Türk toplumunda kadının yeri tartışıldı

Sevim Ercan/Berlin28 Nisan 2005

Türkiye ile 3 Ekim’de başlaması beklenen üyelik müzakereleri öncesinde Türk toplumunda kadının yeri konusu sık sık gündeme geliyor. Avrupa ülkelerinin yakından takip ettiği bu konu Almanya’nın başkenti Berlin’de masaya yatırıldı. Berlin Avrupa Akademisi’nde yapılan „Türk Toplumunda Kadının Yeri“ konulu toplantıya, Prof.Dr. Nermin Abadan Unat ile Prof.Dr.İnci San da konuşmacı olarak katıldı.

https://p.dw.com/p/AaZg

“Saat 1961’ de durdu. 1961 Ekim ayında «Türk- Alman İşgücü Mübadele Projesi » imzalandı. Bizimkiler Almanya’ya gelmek için yola çıktılar ve o saat bir daha hiç kurulmadı. »Türkiye nin ilk kadın asistanı, ilk kadın doçenti ve ilk kadın profesörü Nermin Abadan Unat’ın Avrupalı Türk kadınlarına bakışı böyle. Neredeyse Cumhuriyetle aynı yaşta olan Unat, kadın ve göçle ilgili çok sayıda yapıtın altına imza attı. Almanya nın başkentinde Avrupalılara Türk kadının yasal haklarını anlatan Unat, konuşmasında sık sık batının yüzeyselliğinden yakındı ve “Avrupa’nın bizimle ilgili tereddütleri ve kaygıları bilgisiz olmalarından geliyor” dedi.

İslam ve kadın

Avrupalılar’la yapılan Türk kadınıyla ilgili tartışmalarını son ayların gündem maddesi olan İslam’da kadının yeri konusundan soyutlamak mümkün değil. Unat da konuşmasında bu konuya değindi. Unat Avrupalı Türk kadının, Türkiye’deki kadınların gerisinde olduğunu söyledi ve “Siz hiç Türkiye’ de kocasının üç adım arkasında yürüyen kadın gördünüz mü? Ama ben burada Berlin’in Tiergarten semtinde buna tanık oldum” dedi. Unat, Kocasının üç adım arkasında yürüyen kadınların sadece Anadolu’da değil, dünya metropolü İstanbul’da da bile günlük hayatın bir parçası olduğunu söylüyor. Unat Türk kadının sosyal statüsünün iyi seyrettiğini söylüyor ama konuşmasının ilerleyen bölümlerinde farklı bir resim çiziyor . „Atatürk’ün hayalindeki Türk kadını resmi gerçekleşti mi?“ sorusuna ise şu yanıtı veriyor:

“ Değil tabii. Müthiş ihmaller oldu. Atatürk ne yaptı? Kadınları kanun önünde eşit kıldı. Siyasi haklarını verdi. Eğitim kapılarını açtı ve zanneti ki daha sonra herşey kendiliğinden yürüyecek. Kadınlar uzun bir süre ihmal edildi. Çok partili sisteme geçtikten sonra bu tamamen unutuldu. Bugün mesela mutlaka kota uygulanması lazım. Meclise kadının yüksek bir oranda girmesi lazım. Bu oran Türkiye’de yüzde 4.5. Avrupa ortalamasında en düşük olan değer yüzde 12.5. "

Sanatta kadının yeri

Bir diğer bilim kadını Ankara Üniversitesi’nden Prof.Dr. İnci San ise erkek hakimiyetinin özellikle sanat dallarında gözlemlendiğini vurguluyor ve bunu şöyle açıklıyor :« Binlerce kadın ressam var. Ama bunlar hiç bir zaman jürilere davet edilmiyor. Herhangi bir yarışma olduğu zaman onlara erkeklere verildiği kadar bol bol ödüller dağıtılmıyor. » San, Türkiye’de kadınların konumunda olumlu bir değişim yaşanmasında sanatın tek başına yeterli olmayacağını söylüyor ve ekliyor :« Kadın hiç kendi kendine düşünmemiş. Düşünmeyi hep başkalarına bırakmış. Şunu kabul etmek lazım ki genelde bir erkek eğemen toplumuz biz."

"Avrupa ile ilişkiler kadını ileri götürmüyor"

Toplantıda konuşan Berlin Eyalet Meclisi Milletvekili Ülker Ratziwill ise Avrupa ile oluşan etkileşimin kadını ileri götürmediği görüşünü dile getirdi :‘ Yaşam planlamasında önüne engeller konulmuş. Arzu ettiği eşi seçmede engeller konulmuş. Arzu ettiği yaşam biçimini seçememiş. Çok yönlü sorunları var kadınlarımızın.“