1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Türkiye-AB ilişkilerinde Kürt sorunu

Sevim Ercan/Berlin10 Şubat 2004

Türkiye'nin AB'ne üyeliği Berlin'de düzenlenen bir toplantıda masaya yatırıldı.

https://p.dw.com/p/AbPA

“Türkiye Kürt sorununu çözmek zorunda. Bu sorun kısa sürede mesele olmaktan çıkarılmazsa geçmişte olduğu gibi gelecekte de Kürt sorunu Türkiye’ye ayak bağı olur.”

Bu sözler Yeşiller Partili milletvekili Reinder Steenblock’a ait. “Türkiye’nin AB’ne girişi şans mı yoksa riziko mu?“ konulu toplantıda konuşan Steenblock özünde Türkiye’nin AB üyesi olması gerektiğini savundu. Ancak “Türkiye-AB” konulu toplantılarda artık hemen hemen hiç tartışılmayan Kürt meselesini, Steenblock yeniden gündeme getirdi ve Kürt sorununun tam anlamıyla çözümlenmediğini iddia etti.

'Türkiye'de olumlu gelişmeler yaşandı'

Berlin Avrupa Akademisi’inde yapılan ve büyük bir kalabalık tarafından izlenen toplantıda Steenblock uyum reformlarına değindi ve Türkiye’de yaşanan olumlu gelişmelerin gözardı edilmemesi gerektiğini vurguladı. AB’nin Türkiye’yi taşıyabileceğine inandığını da anlatan Birlik 90/Yeşiller Partisi'nden Steenblock, Kıbrıs sorununu çözme konusunda Türkiye’nin samimiyetine de inandığına dikkat çekti. Steenblock sözlerini şöyle sürdürdü:

“Türkiye değişti. Son yıllarda ülkedeki değişime bakarsak, pek çok noktada değişim olduğunu kabullenmek zorunda kalırız. Türkiye daha demokratik bir ülke oldu. Türkiye’de çok sayıda hukuksal değişim hayata geçirildi. İnsan hakları, azınlıklar hakkı benzeri değişimler gerçekleşti. Burada güzel bir tablo çizmek istemiyorum. Elbette pek çok hukuk devletinde olduğu gibi Türkiye’de de sözkonusu bu yasaların uygulamaya konulması zorunlu.”

Avrupa'nın bakış açısı

Steenblock Türkiye’deki olumlu gelişmelere karşın Avrupa’da “Peki biz Türkiye’yi hazmedecek kaldıracak durumda mıyız?" sorusunun sorulmasını yersiz bulduğunu da sözlerine ekledi. Hristiyan Sosyal Birlik Partisi'nden milletvekili Dr. Gerd Müller ise partisinin Türkiye gibi bir ülkenin dostluğuna değer verdiğinin altını çizdi. Türkiye ile dost ülke olmanın Almanya için büyük bir zenginlik ve şans olduğuna dikkat çeken Müller, Türkiye’nin NATO ortağı olduğunu, Almanların büyük bir bölümünün tatil için Türkiye'yi tercih ettiğini ifade etti. Almanya’da yaşayan Türklerin iki ülke arasında köprü oluşturduğunu da hatırlatan Müller, Türkiye’de yaşayan insanlarda AB üyesi hayali yaratmanın yanlış bir yol olduğunu belirtti. "Türkiye AB’ne girerse Doğu Anadolu’da yaşayanların hepsi Almanya’ya ve Münih’e akın eder" iddiasında bulunan Müller sözlerini şöyle sürdürdü:

“Avrupa AB’den oluşmuyor. Kanımca biz büyük bir düşünce hatası yapıyoruz. Birlikte çalışmanın başka yolları da var. Biz dost kalmayı ve ortak çalışmalarımızın devam etmesini istiyoruz. Bu nedenle Birlik Partileri özel ve ayrıcalıklı bir ortak çalışma teklifinde bulunuyor. Ekonomik alanda, savunmada güvenlikte dış politikada ve ayrıca pek çok alanda ortak çalışmayı Türkiye’nin AB üyesi olmasından daha sağlıklı buluyoruz.”

Türkiye’nin içinde bulunduğu siyasi konum ve Türkiye’nin üyeliğinin AB’ne kazandıracağı avantajlar, Siyaset ve Bilim Vakfı’ndan Dr. Heinz Kramer tarafından ele alındı. Kramer, vatandaşlarının çoğunluğu Müslüman olan Türkiye’nin çağdaş AB görüntüsüne olumlu bir katkı sağlayacağını savundu.