1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

“Türkiye AB’nin risklerini azaltır”

Ajanslar/DW14 Kasım 2006

Dünya Ekonomik Forumu’nun Türkiye’nin AB’ye olası katkıları ve zararlarına ilişkin olarak hazırladığı rapora göre Türkiye uzun vadede, özellikle de petrol ve doğalgaz tedariki konusunda global riskleri azaltacak bir potansiyele sahip.

https://p.dw.com/p/AbY7
Petrol fiyatlarında yaşanacak bir şok ya da enerji arzı kesintisi durumunda Türkiye'nin kilit rol oynayabilaceğine dikkat çekiliyor.
Petrol fiyatlarında yaşanacak bir şok ya da enerji arzı kesintisi durumunda Türkiye'nin kilit rol oynayabilaceğine dikkat çekiliyor.Fotoğraf: AP

İsviçre merkezli, dünyanın en büyük şirketelerinin bir araya geldiği bir örgütlenme olan Dünya Ekonomik Forumu, Avrupa Birliği'nin karşı karşıya kaldığı risklerle Türkiye'nin bu risklerin azaltılmasındaki muhtemel katkılarına ilişkin bir rapor yayımladı. Rapor Türkiye’nin AB’den almaya alıştığı eleştirel raporlardan çok Türkiye’yi ve onun stratejik önemini bir kez daha ortaya çıkaran çarpıcı gerçeklerden bahsediyor. Dünya Ekonomik Forumu adına Küresel Risk Ağı tarafından hazırlanan rapor Türkiye ile AB arasındaki ilişkilerinde üç faktörün etkili olduğuna dikkat çekerek bunları, ‘'tarihsel deneyim ve bellek’, ‘kısa vadeli çıkar algılamaları’ ve 'uzun dönemli stratejik seçenekler’' olarak sıralıyor. Rapor, üçüncü seçeneğe, yani küresel risklerin Avrupa'ya olası etkilerine ve Türkiye'nin bu risklerin etkisini azaltmadaki potansiyel rolüne ışık tutmaya çalışıyor.

Dünya Ekonomik Forumu çalışanlarından Charles Emmerson neden böyle bir rapor hazırladıklarını “Bu raporun en temel amacı Türkiye ve Avrupa arasındakı yanlış anlaşılmaları belirlemek ve Avrupa tarafından çoğu zaman bir risk olarak algılanan Türkiye‘nin aslında uzun vadede riskleri azaltmada oynayabileceği rolü anlamak. Elimizde global açıdan risk oluşturan faktörlerin bir listesi var. Bu risklerden ortaya çıkan sonuçları Türkiye‘ye uygulamaya çalışıyoruz,” dedi.

Petrol ve doğalgaz için önemli

Rapora göre Avrupa'nın karşı karşıya kalabileceği riskler irdelenirken petrol fiyatlarında yaşanacak bir şok ya da enerji arzı kesintisinde Türkiye riski azaltıcı katkıda bulunabilir. Türkiye'nin, Bakü-Ceyhan Petrol Boru Hattı’nın yanı sıra Irak'ta güvenliğin iyileşmesi durumunda bu bölgeden de Avrupa'ya enerji sevkinde geçiş rolü üstlenebileceğine dikkat çekilen raporda, Mavi Akım doğalgaz hattı, Hazar petrollerinin Bakü-Ceyhan aracılığıyla sevki ve İran'la görüşmeleri süren enerji projeleriyle Türkiye'nin Avrupa'nın karşı karşıya kalacağı riski azaltabileceğinin altı çizildi.

Emmerson, "Bizce Türkiye uzun vadede riskleri azaltabilecek bir potansiyele sahip. Bunlardan bir tanesi enerji arzı kesintisi. Bu konu Avrupa icin gelecek 15-20 yılda büyük bir risk teşkil etmekte. Geçen kış Ukrayna ve Rusya arasında olanlara bakacak olursak bu konu Avrupa için hayati bir önem kazandı ve Türkiye‘nin burada transit bir ülke olarak oynayacağı anahtar rol çok önemli sadece petrol sevkiyatı için değil gaz sevkiyatı içinde Türkiye çok önemli. Türkiye riskleri azaltmakta çok önemli stratejik roller oynayabilir," sözleriyle düşüncelerini ifade etti.

Genç nüfus faktörü

Rapor, Avrupa'nın yaşlanmakta olan nüfusunun yarattığı sosyal sigorta ve emeklilik fonlarının mali yük riskini de irdeliyor. İşgücünün katılım oranlarının arttırılması, mali dengelerin geliştirilmesi ve emeklilik yaşının arttırılmasıyla bu risklerin azaltabileceğine dikkat çeken rapor özellikle genç nüfusuyla Türkiye'nin bu sürece katkıda bulunabileceğini savunuyor. Charles Emmerson’a göre rapordaki temel fikir, Türkiye AB‘ye girmeli mi yoksa girmemeli mi tartişmalarından uzak kalarak dikkatleri Avrupanın önümüzdeki 10-15 yıl içerisinde karşılaşabileceği daha derin stratejik sorunlara ve global risklere çekmek.

Emmerson, “Bence Türkiye bir çok konuda farklı roller oynayabilir. Avrupa‘da Türkiye‘ye karşı bir korku var. Burada konuştuğumuz Avrupalılar Türkiye AB‘ye üye olunca büyük bir göç olacağı endişesini taşıyorlar. Bu doğru olsa da olmasa da bizce Türkiye‘nin Avrupa‘nın yaşlanan nüfusu yüzünden karşılaştığı riskleri de azaltmada önemli bir rol oynaması mümkün. Ya da yüksek kar marjlı yatırımlar için bir merkez haline gelmesi Avrupalı vergi mükelleflerinin gelecek nesillerin sağlık ve sosyal güvenlik sigortalarını ödemelerine yardımcı olabilir,“ diye konuştu.