1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

“Türkiye AB’yi mali olarak çökertir”

Jannis Papadimitrou/DW27 Nisan 2007

'Genişlemenin AB’nin bölgesel politikalarına etkisi konulu' Avrupa Parlamentosu’nda kabul edilen rapor yeni bir tartışma başlattı. Raporu kaleme alan Alman Hıristiyan Demokrat milletvekili Pieper, Türkiye ve Balkan ülkelerin üyeliğinin birliğe 150 milyon euro ek yük getireceğini savunuyor. Raporda yer alan tespitler ve rakamlar bazı çevrelerde abartılı bulunuyor.

https://p.dw.com/p/AZOh
Raporda AB’nin işleyişini sürdürülebilmesi için yapısal reform yapılması isteniyor.
Raporda AB’nin işleyişini sürdürülebilmesi için yapısal reform yapılması isteniyor.Fotoğraf: AP

Avrupa Parlamentosu bu hafta Avrupa Birliği'nin Gelecekteki Genişlemesinin Uyum Politikalarına Olan Etkisi’ başlıklı bir rapor kabul etti. Alman Hıristiyan Demokrat Birlik partisinin Avrupa Parlamentosu milletvekili Markus Pieper tarafından kaleme alınan raporda AB’nin işleyişini sürdürülebilmesi için yapısal reformların gerçekleştirilmesi çağrısında bulunuluyor.

Balkan ülkeleri ile Türkiye’nin katılımı halinde finans sistemin çökeceği uyarısının yer aldığı raporda Türkiye'ye ‘imtiyazlı ortaklık’ önerilmesini öngören madde Sosyalist, Yeşil ve Liberal parlamenterlerin girişimleri sonucunda engellendi.

"Türkiye'nin üyeliğini sorgulamıyorum"

Pieper “yapısal politikalar kisvesi altında bir Türkiye raporu hazırlamakla” suçlanıyor. Ancak Markus Pieper Türkiye’nin üyeliğini sorgulamak istemedeğini savunuyor: “Finansal bakış açısıyla siyasi kararlar alınmamalı. Ancak bu yavaş bir yakınlaşma için önemli bir neden. Çünkü Kopenhag Kriterleri Avrupa Birliği’nin işleyişinin zora sokulmaması gerektiğine işaret ediyor.”

Avrupa Parlamenteri Pieper’e göre Türkiye’nin üyeliği Avrupa Birliği’ndeki nüfus oranını yüzde 15 arttıracak. Ancak kişi başına gayri safi milli hasıla yüzde 10 civarında düşecek. Bu rakamlar bazı kesimler tarafından abartılı olarak değerlendirilirken rakamları gerçekçi bulan kesimlerde endişe ile karşılanıyor.

Değişim beklentisi

Markus Pieper ise Türkiye’nin adaylığı öncesinde bu rakamların bilindiğini ancak gizlendiğini belirterek “Rakamlar biliniyordu, ancak kamuoyuna duyurulmadı. Ve ben Avrupa Birliği’ni ve özellikle Komisyonu’nu bu açıdan eleştiriyorum. Bu rakamlar arka odalarda bulunuyor. Orada bu rakamlarla ilgili görüşmeler de yapılıyor ve biz politikacılara bunlar artık son dakikada ulaşıyor” diyor.

Hıristiyan Demokrat Parti üyesi Pieper Türkiye’nin üyelik sürecine ilişkin ayrıca “Türkiye’de insan hakları, din özgürlükleri konusunda hiçbir değişim olmazken bizim çok para harcayarak bölgesel bir yapılanma oluşturmamız söz konusu olmamalı. Bunlar karşılıklı ve birbiriyle bağlantılı süreçler olmalı” önerisinde bulunuyor.