1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Türkiye bilişimde çıtayı yükseltti

28 Şubat 2011

Dünyanın önde gelen bilişim zirvelerinden CeBIT Fuarı açıldı. Türk bilişim sektörünün temsilcileri, Türkiye’nin partner ülke olduğu fuarla ilgili beklentilerini DW Türkçe Servisi’ne açıkladılar. Nihat Halıcı'nın haberi

https://p.dw.com/p/10QWd
Fotoğraf: CeBIT

Türkiye’de elektronik üretimi, bilgi teknolojileri ve iletişim alanında son yıllarda kaydedilen gelişmelerin perde arkasında araştırma ve geliştirmeye verilen önem büyük rol oynuyor. Türk Elektronik Sanayicileri Derneği (TESİD) Yönetim Kurulu Başkanı ve Netaş Genel Müdürü Müjdat Altay, büyüyen bir sanayi olduklarına dikkat çekiyor:

“Türkiye son 10-15 sene içerisinde hem bilgi ve iletişim teknolojileri alanında hem de elektronik sektöründe çok büyük bir atak yaptı. Bunu TESİD’in rakamlarından görüyoruz. TESİD, tüm elektronik sanayii, bilgi ve iletişim teknolojileri sektörü TESİD’in üyeleri arasındadır. TESİD üyeleri, üretim yapan kuruluşlardır.”

Türkiye’de hem elektronik üretim alanında hem de bilgi teknolojileri ve iletişim alanında çok büyük gelişmeler yaşandığına işaret eden TESİD Başkanı Altay, şöyle devam ediyor:

“Üretim alanına baktığımız zaman hem savunma sanayiinde hem bilgisayar üretiminde hem telekomünikasyon cihazları üretiminde hem de cihaz üretiminde son 5-6 senede çok büyük gelişmeler oldu. Kiminde iki kat, kiminde üç kata kadar büyümeler elde ettik. Telekomünikasyon sektörü ise hakikaten son 4-5 senede müthiş bir ilerleme kaydetti. Bu ilerlemenin içinde hem son kullanıcıya geniş bant iletişimin verilebilmesi telli ve telsiz şebekelerden hem de Türkiye’nin her yerinden iletişim olanağının verilebilmesi olarak özetlenebilir.”

CeBit 2011 Türkei Hannover NO FLASH
Fotoğraf: picture-alliance/dpa



Başarının sırrı Ar-Ge’de

TESİD Yönetim Kurulu Başkanı Altay, Türkiye'de son 7 yıl içinde araştırma-geliştirmeye (Ar-Ge) gereken önemin sağlıklı bir şekilde verilmeye başlanmasının sonuçlarını aktarıyor: “Bu da Türkiye’de Ar-Ge yapan mühendis sayısını arttırdığı gibi, Ar-Ge sonuçlarında çıkan patent ve yayınların artmasını da sağladı. Böylece Türkiye'de Ar-Ge konusunda büyük bir gelişim sağlandı.”

Müjdat Altay Cebit'e çok büyük beklentilerle geldiklerini söylüyor: “Gelişen sanayimizle, gelişen bilgi ve iletişim teknolojileri sektörümüzle Almanya’ya misafir olmamız bizleri gerçekten mutlu ediyor. İlişkilerin çok daha artacağı ve güzelleşeceği bu dönemde hem Ar-Ge konusunda, hem de bilgi ve iletişim teknolojileri konusunda köprüler kurulacağına inanıyorum.”


Hedef “dünya oyunculuğu”


Türkiye Bilişim Derneği Genel Sekreteri Turhan Menteş de Ar-Ge’ye aktarılan kaynağın önemini vurguluyor:

“Bu yıllar boyu ülkemizdeki bilişim yatırımları ve insan gücü gelişimi sonucunda biz çok ciddi olarak dünya oyuncusu olma yolunda ilerliyoruz. Tabii bu oyunculuk çok kolay değil, bir birikim, zaman içinde bir kültürel dönüşüm hepsini gerektiriyordu. Türkiye zaman içinde olgunlaşma sürecini tamamlamış ve daha ileriye götürme noktasına gelmiş durumda, bilişim sektöründeki ihracat potansiyelinde. Gelinen noktada CeBIT Fuarı’nda bizim partner ülke olmamız, aslında bunun bir göstergesi.”

Pazarlamanın internet ve dijital ortamlara kaydığı bir dönemde fuarların giderek eski anlamını kaybettiğini vurgulayan Turhan Menteş, şöyle devam ediyor:

“Buna rağmen fuarların devam edebilmesi bu gibi etkinliklerle, yani partner ülke gibi sosyal ortamların yaratılması, yüz yüze görüşmeler için platformların yaratılması nedeniyle çok anlamlı oluyor. Almanya fuarı bu açıdan çok önemli. Biz ilk defa partner ülke oluyoruz ve çok ciddi ikili görüşmeler planlandı. İstanbul Ticaret Odası burada başı çekiyor. Birçok firma Türk günü düzenledi.”

Türkiye Bilişim Derneği Genel Sekreteri Menteş, Avrupa’daki başarılarını diğer pazarlara da taşımayı hedefliyor: “Sanıyorum bunun da devamı gelecektir. Şu andaki potansiyelimizin bunun çok daha ötesinde olduğunu düşünüyorum. Önümüzdeki yıllarda dünya pazarının diğer alanlarında da, örneğin Amerika’daki komplekste yer alacağımızı ve buralara doğru yatırım yapacağımızı düşünüyorum.”

Teknolojiyi limitine kadar kullanan genç nüfus

CeBIT 2011 Messe Computer Hannover
Fotoğraf: CeBIT



Yazılım Sanayicileri Derneği (YASAD) Yönetim Kurulu Başkanı Şerif Beykoz, Türkiye’nin başarısında etkili faktörler arasında demografik yapıyı sayıyor:

“Öncelikle belirtmek ve altını çizmek istediğim nokta şudur: Türkiye’nin nüfusu 73 milyondur ve nufusun yüzde 47'si 26 yaş altındadır. Avrupa devletleri arasında genç nüfusu en fazla olan ülke Türkiye'dir. Bu nedenle de Türkiye teknolojiyi en rahat ve çabuk kabul eden ve hemen limitlerine kadar kullanan bir ülkedir. Bunun en güzel örneklerini bankacılık ve telekomünikasyon sektörlerinde rahatlıkla görebilirsiniz. Bankacılıkta teknoloji hem Avrupa'dan hem de Amerika'dan daha fazla kullanılmaktadır.“

YASAD Başkanı Şerif Beykoz, Türkiye’de devletin sağladığı aktif desteğe işaret ediyor: “Türkiye artık teknolojiyi sadece kullanan bir ülke olmaktan çıkıp teknolojiyi yaratan da bir ülke olmak istemektedir ve bunu yapacak hem altyapıya hem de kaliteli insan gücüne sahiptir. Bu devlet stratejisinin bir parçası olarak da son 3-4 yıldır devletin yaklaşımı, yapılanması, mentalitesi ve pratiği de bu stratejiye uygun olarak değişmektedir. Bilişim sektörüne ve de özellikle yazılım sektörüne verilen önemin de nedeni budur.

Yeni teknoloji merkezleri

Beykoz, Ar-Ge alanındaki faaliyetlerin önünü açan yasal düzenlemelere dikkat çekiyor: „Araştırma ve geliştirmeye yönelik kanun çıkarılmış, 3. Nesil GSM yatırımları kapsamında hem operatörlere hem de tedarikçilere Ar-Ge yönünde bir takım sorumluluklar getirilmiştir ve bu düzenlemeler sonucunda Türkiye'de daha önce olmayan 7-8 tane yeni teknoloji merkezi açılmış, 2 bine yakın mühendise Ar-Ge yapabilecekleri imkân sağlanmış ve KOBİ’lere de ürün ve sistem geliştirme yönünde olumlu bir kapı açılmıştır.“

Türkiye’nin yazılım alanında iddialı olduğunu vurgulayan Beykoz, şöyle devam ediyor: “Yazılım bilindiği gibi katma değeri en yüksek olan sektörlerin başında gelmektedir. Birçok başka ülke gibi Türkiye de yazılım sektörünü gelişmede öncelikli sektörler sıralamasında ön sıralara yerleştirmiş ve bu stratejinin gerektirdiği eylemleri hızla gerçekleştirmeye başlamıştır.“

YASAD Başkanı Beykoz, Türk yazılımının kalite anlamında da kendini kanıtladığını kaydediyor: “Türkiye’de başta telekomünikasyon, finans, savunma sanayii olmak üzere hemen hemen bütün sektörlere yönelik ürünler üretilmektedir ve yazılım sektörünün katma değer zincirinin tüm halkalarına yönelik çözümler sunulmaktadır. Yazılım kalitesi, gelişmesini tamamlamış bir Batı ülkesi olan Almanya seviyesinin altında değildir. Bir çok şirket zaten şu anda bir kalite standardı olan CMMI sisteminin veya başka kalite sistemlerinin çeşitli seviyelerine erişmiş durumdadır.“

Çıta 500 milyon dolara çekildi

Yazılım Sanayicileri Derneği (YASAD) Yönetim Kurulu Başkanı Şerif Beykoz, sektör olarak çıtayı daha da yüksek seviyeye çektiklerini belirtiyor: “Geçen haftalarda Almanya'nın Stuttgart Kalkınma Ajansının Mercedes’in merkezinin de bulunduğu Böblingen'de düzenlediği bir toplantıya Türkiye yazılım sektörünü temsilen katıldık ve özellikle gömülü yazılım konusunda birçok fırsat olduğunu tesbit ettik, çalışmalarımız devam ediyor. Bugün için Türkiye'den 60'dan fazla ülkeye yazılım ihraç edilmektedir hatta dünyada yazılımın kalbi sayılan Hindistan’da bile telekomünikasyon konusunda Türk yazılımları çalışmaktadır. 2010 yılında 300 milyon dolar civarında oluşan Türkiye yazılım ihracatının 2011 yılında son açılan teknoloji merkezlerinin de katkısı ile 500 milyon doları aşacağını tahmin etmekteyiz.“

Mobil İletişim Araçları ve Bilgi Teknolojileri İş Adamları Derneği (MOBİSAD) Genel Sekreteri Abdullah Raşit Gülhan, Ankara’nın sektörün önünü açan adımlarını övüyor:

“Türkiye’de son 10 yıl içinde telekomünikasyon ve bilişim alanında önemli aşamalar kaydedilmiştir. Bunun temelinde, teknolojik gelişmelerin yanı sıra 2000 yılından itibaren telekomünikasyon sektöründe serbestleşmeyi sağlayan düzenlemelerin hayata geçirilişiyle birlikte, bilgi teknolojileri ve iletişim kurumunun kuruluşu, hükümetlerimizin ve özellikle Ulaştırma Bakanlığı’nın bu konuda yapıcı katkısı olduğunu belirtmek gerekmektedir.”

MOBİSAD Genel Sekreteri Gülhan, Türk şirketlerin birçok alanda öncü olduklarını ifade ediyor:

“Ülkemizde şu anda halen yaklaşık bin 700 yazılım firması bulunmaktadır. Bu firmalar, 300 milyon dolarlık ihracat geliştirmektedirler. Telekomünikasyon sektörü olarak, tüm santralleri ve altyapısı sayısal bir yapı içinde hizmet sunulmaya devam edilmektedir. Hem yerleşik hem de alternatif işletmecileriyle, Avrupa’da ve özellikle Avrupa Birliği’nde birçok ülkeden daha iyi ve gelişmiş bir şebekeye sahibiz. Aynı şekilde GSM işletmecilerimiz, 3G işletmecilerimiz oldukça etkin ve güçlü uygulamaları Avrupa’daki rakiplerinin birçoğundan önce hayata geçiriyorlar ve bu konuda öncü oluyorlar.”

Dünya pazarlarında dengeler değişti

Mobil İletişim Araçları ve Bilgi Teknolojileri İş Adamları Derneği (MOBİSAD) Genel Sekreteri Abdullah Raşit Gülhan, CeBIT 'i, sektörde uluslararası alanda değişen dengeler açısından yorumluyor:

“Hannover CeBIT bilişim etkinliği, dünyada gelenekselleşmiş ve sektörde etkinliği ve önem seviyesi iyi bilinen bir fuardır. Böylesi bir etkinlikte Türkiye’nin konuk ülke olarak CeBIT 'te yer alması, Türkiye ve Türk şirketlerinin yeni işbirlikleri oluşturması bakımından çok önemlidir ve gereklidir. Ancak Türkiye’nin konuk ülke olması, en az Türkiye ve Türkiye’deki şirketler kadar, gün geçtikçe kan kaybeden, mevzi kaybeden Avrupa Birliği’ndeki ülkeler ve şirketler açısından önemlidir ve hatta daha da önemlidir. Eskiden dünyadaki gelişmelerden, uygulamalardan örnekler almaya çalışan Türk şirketleri artık kendi uygulamaları ulaştıkları teknolojik boyut ile birçok şirkete esin kaynağı olabilecek konumdadırlar. O açıdan, Türkiye’nin konuk ülke olması, hem CeBIT Fuarına ve hem de bilişim sektörüne çok ama çok önemli yararlar sağlayacaktır.”

©Deutsche Welle Türkçe

Haber: Nihat Halıcı / Hannover

Editör: Ayhan Şimşek