1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Türkiye işletim sistemine kavuştu

Nihat Halıcı / DW3 Şubat 2006

TÜBİTAK bünyesinde, 40 kişilik bir yazılımcı ekibi tarafından hazırlanan işletim sistemi Pardus’un dağıtımına başlandı. Adını Anadolu Parsı'ndan alan işletim sistemi, tam ve düzgün Türkçe desteğiyle dikkat çekiyor, kullanıcıya ihtiyaç duyabileceği onlarca program sunuyor. DW'den Nihat Halıcı'nın haberi...

https://p.dw.com/p/AaRa
Türk yazılım sektörü araştırmalarının meyvesini vermeye başladı
Türk yazılım sektörü araştırmalarının meyvesini vermeye başladıFotoğraf: AP

Araştırmalar, geçtiğimiz yıl dünya bilişim pazarının yüzde 5’in üzerinde büyüdüğünü ortaya koyuyor. Paylaşılan 2,5 trilyon Euro’luk pastadan merkezi Türkiye’de bulunan firmalar da pay almayı hedefliyor. Gelişen sektörlerden biri de Türk yazılımı. Bu alanda yürütülen faaliyetlerden biri, geçen aydan itibaren meyve vermeye başladı.

Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) Ulusal Elektronik ve Kriptoloji Araştırma Enstitüsü (UEKAE) bünyesinde yürütülen Uludağ Projesi kapsamında geliştirilen açık kaynak kodlu özgür işletim sistemi Pardus'un 1.0 sürümü, 26 Aralık'tan itibaren İnternet üzerinden yayınlanmaya başlandı. „Özgür İşletim Sistemi Pardus“un, 26 Aralık'tan bu yana 25 bin kere bilgisayarlara indirildiği açıklandı. Pardus projesinin Web sayfaları da 142 bin kere ziyaret edildi.

Dağıtımının Web üzerinden sunulmaya başlamasından bu yana yaklaşık 1 aylık bir süre geçen sistemin, bu süre içinde, arama motorlarında 12 bin kere arandığı, ayrıca, projenin http://liste.uludag.org.tr adresinden ulaşılan e-posta listelerine ve bilgi@uludag.org.tr adresine son bir aylık dönemde yaklaşık 3 bin adet e-posta gönderildiği bildirildi. Bu rakamın, Pardus 1.0'ın çıkışından önceki döneme ait rakamların yaklaşık 10 katı olduğu aktarıldı.

Adını Anadolu Parsı'ndan alan bilgisayar işletim sistemi Pardus, tam ve düzgün Türkçe desteği, kurulum ve kullanım kolaylığı getiriyor, ofis yazılımları ve oyunlar gibi kullanıcının ihtiyaç duyabileceği onlarca programla birlikte geliyor. Pardus’a ilişkin sorularımızı TÜBİTAK yöneticilerinden Erkan Tekman yanıtladı.

- Windows, Linux ya da MacOS gibi işletim sistemleri zaten hazır. Neden yeni bir işletim sistemi yazma gereği duyuluyor?

E.TEKMAN: Öncelikli olarak Windows ve MacOs gibi işletim sistemlerini belki ayrı tutmakta yarar var. Pardus bir Linux dağıtımı olduğu için Linux ile birlikte değerlendireceğim. Windows ve MacOS bildiğiniz gibi birer sahipli dağıtım dediğimiz dağıtımlar. Yani bunlar kullanım hakkını tümüyle kullanıcıya vermeyen çeşitli koşullar altında kullanılmasına izin verilen yazılımlar. Bir son kullanıcı lisans anlaşmasıyla dağıtılıyorlar. Linux ve Pardus ise özgür yazılım dediğimiz Genel Kamu Lisansı-GPL denen lisansla dağıtılan ve özgürce kullanan kişinin çoğaltma, değiştirme, kaynak kodunu inceleme özgürlüğü olan dağıtımlar. Bu ayrımı yaptıktan sonra belki soruya yeniden bakmakta yarar var. Neden Pardus’a gerek duyuldu? İki temel nedenle Pardus’un geliştirilmesine başlandı. Birincisi mevcut işletim sistemlerindeki Türkçe desteğinin yeterli olmaması, özellikle Türkçe karakter seti, Türkçe alfabedeki özel harflerle ilgili problemlerin bilgi teknolojilerindeki bu kadar gelişmeye rağmen hala sürüyor olması. Bizim amacımız doğru dürüst Türkçe desteği veren bir Linux dağıtımı oluşturmaktı. Pardus bu amaca yönelik önemli başarılar sağladı ve sağlamaya da devam ediyor. İkinci ve Linux camiası içinde değerlendirilecek yanıt ise kurulum ve kullanımının kolay olmasıydı. Diğer işletim sistemleri de mevcut Linuxlar da bilgisayar kullanmak için ciddi teknik bilgi gereksinimi var bildiğiniz gibi. Oysa bilgisayar kullanacak kişilerin pek çoğunun bu bilgiye sahip olduğunu düşünmek, varsaymak çok doğru değil. Onların asıl amaçları bilgisayarı kullanarak çeşitli işler yapmak, çeşitli görevleri yerine getirmek. Tek başına bilgisayar kullanmak değil. Biz Pardus’u geliştirirken bir iş yapma amacındaki kişilere hitap edecek, ön teknik bilgi gerektirmeyen, örneğin İngilizce gibi dilbilgisi gerektirmeyen işletim sistemi oluşturmayı hedefledik. Bu nedenle Windows, MacOS gibi sahipli işletim sistemlerinden, mevcut Linux dağıtımlarından ayrılıyor.

- Pardus’u kaç kişilik bir ekip, ne kadar zamandır geliştiriyor?

E.TEKMAN: Pardus bildiğiniz gibi TÜBİTAK-Ulusal Elektronik ve Kriptoloji Araştırma Enstitüsü bünyesinde bir proje olarak başlatıldı ve yürütüldü. Pardus projesi kapsamında Enstitü’de görev alan eleman sayısı 10. Bunlardan 7 tanesi tam zamanlı, 3 tanesi yarı zamanlı. Bu ekip bu sayıya Ağustos 2005 tarihinde ulaştı. Aslında projenin teknik olarak amacının ve yolunun belirlenmesi, proje planının yapılması Ekim 2004’te gerçekleşmişti. Ekim 2004 ile Ocak 2005 arasında CD’den çalışan sürümümüzü çıkarmak için çalıştık. Mart 2005’ten itibaren de şu anda dağıtılmakta olan Pardus 1.0’ı, diske kurulan sürümü çıkarmaya çalıştık. Toplam 10 kişinin emeğiyle yapıldı. Fakat bunun yanında, özgür yazılım projelerinin bir özelliği olarak Pardus projesinden herhangi bir ücret almayan, tamamen gönüllü katkıcılarımız da vardı. Bu katkıcıların sayısı yaklaşık 20 civarında. 10’un üzerinde de Pardus’u farklı platformlarda, farklı konfigürasyonlu sistemlerde test eden gönüllü testçilerimiz vardı. Toplama baktığımız zaman belki 40 kişi civarında bir ekibin emeğiyle oluştu Pardus...

- Pardus’un uluslararası pazarlara açılma hedefi var mı?

E.TEKMAN: Pardus olarak uluslararası pazarlara açılması çok mümkün görünmüyor. Çünkü bunun için çok ciddi bir şirketleşme ihtiyacı var. Fakat Pardus ekibinin oluşturduğu bilgi birikimi, özellikle Linux konusunda yaptıkları yenilikçi geliştirmeler özellikle çokuluslu şirketlerin ilgisini çekmiş durumda. Pardus proje ekibinin özellikle uluslararası projelerde yer almasını istiyorlar. Bu konularda görüşmelerimiz devam ediyor. Bununla birlikte Pardus’un içindeki başta PiSi-Çomar adımı verdiğimiz uygulama olmak üzere yenilikçi teknolojiler, programlar olmak üzere yine bizim geliştirdiğimiz yine genel kamu lisansı ile tüm Linux camiasıyla paylaştığımız teknolojiler eğer değir Linux dağıtımları tarafından kullanılmaya başlanırsa zaten Pardus uluslararasılaşmış olacaktır.