1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Türkiye ile Ermenistan arasında yakınlaşma

Elif Ünal Arslan/Ankara27 Haziran 2005

İktidardaki Adalet ve Kalkınma Partisi Milletvekili Turhan Çömez, Türkiye-Ermenistan ilişkilerinde yeni bir açılım sağlanabilmesi için her iki tarafın kronikleşmiş sorunlarını bir kenara bırakarak öncelikle spor ve kültür gibi alanlarda işbirliği yapmaları gerektiğini, böylece gelişecek karşılıklı anlayışın zaman içerisinde iki ülke ilişkilerinde ilerleme sağlayacağını söyledi.

https://p.dw.com/p/Aal9

Birkaç hafta önce Erivan Devlet Üniversitesi’nde Birinci Dünya Savaşı sırasında Türkiye-Ermenistan İlişkileri konulu bir konferansta konuşma yapmak üzere Ermenistan’a giden Çömez, dönüşünde iki ülke ilişkilerinde ilerleme kaydedilebilmesi için atılabilecek adımları içeren bir raporu Başbakan Recep Tayip Erdoğan’a sundu.

Çömez Turkish Daily News Gazetesi’ne verdiği özel röportajda Erivan’da bulunduğu sırada aralarında Ermenistan Parlamento Başkanı Arthur Baghdasaryan ve Taşnak Partisi liderlerinden Ghiro Manoyan’ında bulunduğu çok sayıda yetkili ile görüştüğünü ifade etti.

İkili ilişkiler için olumlu bir hava hakim

AKP milletvekili, hem Ermenistan’daki temasları sırasında hem de dönüşünde Türkiye’de ikilili ilişkilerin geliştirilmesi konusunda olumlu bir hava olduğunu gözlemlediğini belirterek, Ankara’nın bu yönde yeni bir girişimde bulunabileceğini ancak bunun nasıl bir girişim olacağını kendisinin şimdiden ön göremeyeceğini söyledi.

Çömez; “Ben önümüzdeki dönemde Türkiye Ermenistan ilişkilerinde yeni bir boyutun yaşanacağını ümit ettiğimi ve beklediğimi ifade edebilirim,” dedi.

AKP milletvekili, birkaç gün önce Başbakan Erdoğan’a sunduğu raporda iki ülke arasında öğrenci değişim programı başlatılmasını, ortak sportif ve kültürel faaliyetler organize edilmesini ve az sayıda iki ülke milletvekillinden oluşan ve karşılıklı sürekli teması sağlayacak ortak bir çalışma gurubu kurulmasını önerdiğini anlattı.

İki ülke arasındaki sorunlar

Türkiye Ermenistan’ı tanıyor ancak Ankara, Ermeni birliklerin Azerbaycan’ın Karabağ bölgesini işgali üzerine, Erivan’la diplomatik ilişkilerine son vererek komşu ülkeyle ortak sınır kapısını kapattı. İkili ilişkilerin normale dönmesinin önündeki bir başka engel de Birinci Dünya Savaşı sırasında Osmanlı İmparatorluğu’nun idaresindeki 1,5 milyon Ermeni’nin soykırıma uğradığını iddia eden Ermenistan iddiaları. Türkiye bu iddiaları kesin bir dille reddediyor.

Ermenistan Türkiye’nin soykırım iddialarını tanıması ısrarından vazgeçmezken Ankara Erivan’la diplomatik ilişkilerin kurulabilmesi ve sınırın yeniden açılması için Ermenistan’ın soykırım iddialarından ve Türkiye’den toprak talebinden vazgeçmesinin yanı sıra Karabağ’dan çekilmesini de istiyor.

Çömez bu koşullar altında iki ülke ilişkilerinde ilerlemenin nasıl sağlanabileceği sorusuna; Tabu haline gelmiş bu kronik problemleri çözmek için adım atarsanız zaten her iki tarafın ön yargılı yaklaşımı ortada olduğu için bunun çözümü kolay değil” diye yanıtladı. Çömez “Ama insani alanlarda en azından ortak zeminde yürürseniz burada alacağınız mesafe problemli alanı çözmek için de önemli bir adım olacaktır,” ifadesini kullandı.

Amcak Çömez hükümet tarafından onaylansa bile önerilerinin amacına ulaşmasının zaman alacağını da sözlerine ekledi.

Ortak komisyon önerisi

Çömez’in tavsiyeleri, AKP hükümetinin Erivan yönetimine 1915-18 tarihleri arasındaki olayları arşivlere bakarak araştıracak bilim adamları ve tarihçilerden oluşan ortak bir komisyonun kurulması önerisini takip ediyor. Erivan Ankara’nın bu önerisine politikacıların da yer alacağı hükümetler arası bir komisyonun bu konuyu incelemesi gerektiği yanıtını vermişti. AKP milletvekili Başbakan’a ilettiği tavsiyeler arasında en önemlisinin politikacılardan oluşan ortak bir çalışma gurubu kurulması olduğunu belirterek şunları söyledi:

“Bence en önemlisi siyasi ilişkiler. Bu yüzden ben bir öneride bulundum Türk ve Ermeni taraflarından bir gurup milletvekili bir çalışma gurubu kursun mesela beşer kişi. Biz sık sık temas trafiği yapalım; biz oraya gidelim onlar bize gelsinler. Birbirimizi tanıyalım anlayalım ve kendi halklarımıza da anlatalım. Her iki ülkenin birbirini yakından tanımaya ihtiyacı var. Eğer böyle bir çalışma zemini kurulursa buna paralel buna entegre bilim adamları, tarihçilerin ortak komisyonu çalışmalarına devam ederse ben inanıyorum ki siyasi platformda bilimsel platformda alınacağından çok daha hızlı mesafe alınacaktır”.