1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Türkiye komşularıyla iyi ilişki arayışında

Ahmet Günaltay22 Aralık 2004

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Suriye gezisi çerçevesinde bugün Şam’da Suriye Başbakanı Naci Otri ile görüştü. İki politikacı düzenledikleri ortak basın toplantısında „işbirliğinin arttıralacağı“ mesajını verdiler. Yeni Şafak gazetesi yazarı Fehmi Koru, Başbakan Erdoğan’ın gezisini DW’ye değerlendirdi:

https://p.dw.com/p/Ab1r
Erdoğan Suriye'den sonra Rusya'yı ziyaret edecek
Erdoğan Suriye'den sonra Rusya'yı ziyaret edecekFotoğraf: AP

DW: Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Brüksel zirvesinin ardından gerçekleştirdiği Suriye gezisini zamanlama açısından nasıl buluyorsunuz?

Fehmi Koru: Türkiye’nin Suriye ile ve bölgedeki diğer komşu ülkelerle yakın temasları AB ile irtibatlı ancak AB’nden bağımsız olarak zaten bir süreden beri devam etmekteydi. Suriye Devlet Başkanı Türkiye’yi ziyaret etmişti bu yılın içinde. Başbakanları da gelmişti. Tayyip Erdoğan’ın oraya gitmesi, başlamış olan bu sürecin bir devamı. Bunun başka ülkelere yapılacak ziyaretler ve o ülkelerden Türkiye’ye yapılacak ziyaretlerle devam etmesi bekleniyor. Şimdi tabii bunun AB ile irtibatı, Türkiye’nin çok yönlü politikalar gerçekleştirebilecek bir ülke olarak AB içinde yerinin olduğu temeline dayalı. Yani Türkiye çevresindeki diğer ülkelerle sağlıklı ve sağlam dostluklar kurmuş, o ülkelerle birlikte denge oluşturma çabası içinde yeralmış bir ülke olarak AB içerisinde önemli bence.

DW: Başbakan’ın Suriye’den sonraki durağı Rusya görünüyor. Dışişleri Bakanı Abdullah Gül’se İsrail’e gidecek. Bu ziyaretler Türkiye’nin AB hedefi açısından ne anlama geliyor?

Fehmi Koru: Türkiye tek taraflı politikadan, çok boyutlu politika arayışı içine girmiştir. AB elbette Türkiye’nin dış politikasında öncelikli bir tercih. Ancak Türkişe sadece tek tercihe bağlı olarak değil, başka tercihlerini de kullanarak AB içinde yeralmak istiyor. ABD de bölgede ciddi bir ittifak içerisinde. Bu arada çevresiyle de mevcut olan ihtilaflarını ortadan kaldırmak istiyor, örneğin Yunanistan ya da Kıbrıs’la. Rusya gibi uzun yıllardır Türkiye tarafından ihmal edilmiş bir ülkenin yeniden birarada düşünülebilecek bir dostluk içine çekilmesi ve Suriye gibi daha önce düşmanlıkla vasıflandırılabilecek ilişki tarzına sahip olmuş bir ülkenin de yeniden bir dostluk zeminine çekilmesi amaçlanıyor. İsrail’e gelince... İsrail tek başına ziyaret edilecek bir ülke değil, orada Filistin’i de Dışişleri Bakanı Gül ziyaret edecek. Başbakan da giderse yine aynı şekilde, iki taraflı ziyaretler sözkonusu olacak. Eğer İsrail’le Filistin ihtilafına adil bir çözüm gerekiyorsa, muhtemelen bu yine Türkiye’nin çok yönlü politikaları çerçevesinde oluşturmayı amaçladığı dengeler içerisinde yeralabilecek bir sorun. Benim gördüğüm kadarıyla İsrail’le de yakın olan ABD ile ittifak içinde bulunan, AB üyeliği yolunda adımlar atmakta olan Türkiye’nin bu ihtilafın ortadan kaldırılmasında da oynayabileceği bir rol olabilir.