1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Türkiye’nin arabuluculuk ihtimali düşük

Söyleşi: Baha Güngör2 Mayıs 2005

Türkiye Başbakanı Erdoğan’ın İsrail ve Filistin arasında arabuluculuk önerisini değerlendiren, siyaset bilimi uzmanı Heinz Kramer, teklifin abartılı olduğunu söyledi. Kramer, DW Türkçe Servisi’nden Baha Güngör’ün sorularını yanıtladı...

https://p.dw.com/p/AarE
Erdoğan İsrail ziyaretinde Yad Vashem Anıtına çelenk bıraktı
Erdoğan İsrail ziyaretinde Yad Vashem Anıtına çelenk bıraktıFotoğraf: AP

Berlin’deki Alman Bilim ve Siyaset Vakfı (SWP) Türkiye uzmanı Heinz Kramer, Türkiye-İsrail ve Filistin ilişkilerinin yanı sıra Ortadoğu’daki son gelişmeler ışığında Ankara’nın arabulucuk önerilerinin ne oranda kayda geçebileceğini değerlendirdi.

- Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, İsrail gezisi sırasında Ortadoğu´da arabuluculuk yapma teklifinde bulundu. Sizce bu ne kadar gerçekçi?

KRAMER: Arabuluculuk kelimesini tam anlamında kullanırsak biraz abartılı olduğunu düşünüyorum. Aslında arabuluculuk rolünü ilk etapta ABD, ondan sonra da Rusya ve AB´nin dahil oldugu grup üstleniyor. Fakat Türkiye´nin bir avantajı var: Her iki grupla, yani hem Filistin özerk yönetimiyle hem de İsrail hükümetiyle iyi ilişkiler içerisinde: Türkiye bu ilişkilerini, iki taraf da isterse, somut olaylarda kullanabilir. Bu bağlamda Erdoğan´ın ortaya attığı arabuluculuk teklifi abartılı olarak nitelendirilebilir.

- Türkiye on yıllarca İsrail´e karşı inişli çıkışlı bir politika izledi. Örneğin 1967 savaşında İsrail´le olan diplomatik ilişkiler kesildi. İlk Irak savaşı Türkiye ve İsrail arasında bir ittifak oluşturdu. Şu sıralar iki ülke arasındaki ticari hacim 2 milyar dolara ulaştı ve geniş çaplı askeri işbirliği de var. Arap dünyasında Türkiye´nin İsrail´le özellikle savunma ve güvenlik politikasında bu denli yakın işbirliği içinde olması Türkiye için ne kadar olumlu?

KRAMER: Geçmişte gördüğümüz gibi, Türkiye´nin İsrail´le çoğu zaman iyi ilişkiler içerisinde olması, Türkiye´ye Arap dünyasında dost kazandırmıyor. Fakat bence Türkiye için, AB ülkeleriyle ve ABD`yle daha iyi ilişkiler sürdürmesi, Arap dünyasında iyi dostluk kurmasından daha önemli. Bu bağlamda İsrail´le iliskilerin iyi yürümesi çok önemli. Bana göre Türk tarafının reel politikalarında bu yönde öncelikleri var. Bu nedenle öncelik açısından bakıldığında Arap ülkeleri kesinlikle Batılı müttefiklerin ardında yer alıyor.

- Türkiye bir yandan Arap dünyasıyla öte yandan İsrail ile yakın ilişkiler içerisinde olsa da, bölgede sorunlu komşuları var. Suriye, Irak ve İran. İsrail ile Türkiye arasındaki iyi ilişkiler örneğin İran´la olan ilişkilerde ne denli sıkıntı yaratır?

KRAMER: Sıkıntının olamayacağını iddia edemeyiz. Fakat İran´la Türkiye arasındaki sorunlar, ikili sorunlardır ve bölgenin büyük sorunlarından çok fazla etkilenmiyor. Elbette ki bunların da etkisi var ama geçmişte, Türkiye´nin İsrail´le gerçekten iyi ilişkiler yürüttüğü zamanlarda ve askeri işbirliği kurulduğunda, İran´dan düşmanca tepki gelmediğini gördük. Türkiye´nin bu tutumu elbette Türk-İran ilişkilerinin soğumasına neden oldu. Fakat Türkiye´nin Israil´le iyi ilişkiler kurmaya çabalaması, ne İran kamuoyunda ne de İran´ın siyasi liderleri arasında Türkiye´nin düşman ülke olarak görülmesine neden oldu.