021109 Fußball Fanbeauftragte

Taraftar sorumluluğu, futboldaki şiddet olaylarıyla daha etkin bir şekilde mücadele edebilmek için ortaya çıkmış olan bir görev türü. Buradaki temel prensip, taraftarlar ve kulüp arasındaki bağın güçlendirilmesi. Taraftar sorumluları, taraftarların dilek ve şikâyetlerini doğrudan iletebilecekleri bir merci olarak görev yapıyor. Bu sayede hoşgörü ve anlayış ortamının tesis edilerek şiddet olaylarının önüne geçilmesi hedefleniyor.

Ancak taraftar sorumlularının görevi sadece bununla sınırlı değil. Alman üçüncü liginde mücadele eden ve eski Doğu Almanya'nın köklü takımlarından Dinamo Dresden'in taraftar sorumlusu Martin Börner, görev ve sorumluluklarının çok büyük olduğunu kaydediyor: "Taraftar sorumlusu kulüp ve taraftarlar arasında uzlaştırıcı konumundadır. Diğer yandan kulübün bir çalışanı olarak, kulübün taraftarlarla ilgili aldığı kararları da onlara iletmekle görevlisiniz. Bunun dışında hafta için her gün; biletleriyle ilgili problem yaşayan, deplasmana gelmek isteyen, yeni bir taraftar kulübü kurmak isteyen kişilerin mail veya telefon aracılığıyla yönelttiği soruları cevaplamanız gerekiyor."

"Taraftar profili değişti"

Schalke 04'ün taraftar sorumlusu Ralf Rojek, son yıllarda alınan önlemlerin ve taraftar sorumlularının çabaları sayesinde şiddet olaylarında gözle görülür bir düşüş yaşandığını belirtiyor. Rojek, son dönemde taraftar profilindeki önemli değişiklik göz önünde bulundurulduğunda, bunun gerekli olduğunu vurguluyor: "Bakıldığında 70'li yılların izleyici kitlesi tamamen değişti. Günümüzde birçok aile çocuklarıyla birlikte maçlara gidiyor. Eskiden böyle değildi."

Diğer yandan tüm bu çabalara karşılık futbolda şiddetin önüne tam olarak geçilebilmiş değil. Şiddet olayları her ne kadar azalmış olsa da, henüz tamamıyla ortadan kalkmadı. Modern stadyumlar sürekli kameralarla takip edildikleri için, taraftarlar arasında yaşanan gerginlikler stadın dışına taşınmış durumda. Bu noktada istenmeyen olayların önlenebilmesi için, taraftar sorumlularının bir yandan polisle işbirliği yapması, diğer yandan taraftarlarla empati kurabilmesi ve onların güvenini sağlaması gerekiyor.

"İtici kuvvet taraftardan gelmeli"

Ralf Rojek, özellikle ülkenin doğusundaki maçlarda gerginliklere daha fazla rastlandığına dikkat çekiyor. Rojek ayrıca "Bu tip olaylarla Alman Birinci Ligi Bundesliga veya İkinci Lig'den ziyade polis kontrolünün ve stadyum güvenliğinin üst düzeyde olmadığı üçüncü lig maçlarında karşılaşıyoruz." açıklamasını yapıyor.

Her iki taraftar sorumlusuna "Alman Futbol Federasyonu, futbolda yaşanan şiddet olaylarını engellemek için sürdürdüğünüz çalışmalara katılmalı mı?" sorusunu yöneltiyoruz. Gerek Rojek, gerekse Börner, taraftar ve kulüp arasında gerçekten hedeflenen iletişimin kurulması halinde, federasyonun desteğinin çok da hayati olmadığı görüşünde. Hatta bu tip konularda itici kuvvetin taraftardan gelmesi halinde, başarı şansının daha da artacağı konusunda birleşiyorlar.

© Deutsche Welle Türkçe

Dirk Kaufmann / Çeviri: Banu Ertek

Editör: Murat Çelikkafa