1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Teknolojiye yatırım kazandırdı

Ellen Schuster24 Ocak 2005

Almanya, geçtiğimiz yıl 731 milyar euro ile dünya ihracat şampiyonluğunu ABD'den yeniden geri aldı. Berlin'in başarısında, Karl Storz gibi, teknolojiye, Ar-ge faaliyetlerine önem veren, "gizli şampiyonlar"ın da rolü var.

https://p.dw.com/p/Aad6
Alman ihracatının başarısı, yenilik ve araştırma faaliyetlerine dayanıyor
Alman ihracatının başarısı, yenilik ve araştırma faaliyetlerine dayanıyorFotoğraf: AP

Almanya, 2004 yılında 731 milyar euro ihracat gerçekleştirdi. Bu ihracat rakamında Alman otomotiv sektörünün devlerinin yanı sıra, kamuoyu tarafından pek bilinmeyen gizli şampiyonların da rolü büyük. Merkezi Tuttlingen kentinde bulunan Karl Storz, işte bu gizli şampiyonlardan.

İkinci Dünya Savaşı’nın ardından birkaç düzine işçiyle, kulak-burun-boğaz doktorları için basit cihazlar üreterek yola çıkan firma, bugün 80 milyar euronun paylaşıldığı bir sektörün, önde gelen gruplarından birine dönüştü. 3 bin kişiye istihdam sağlayan Karl Storz firmasının başarı hikayesi, teknolojiye ve Ar-Ge faaliyetlerine yatırımın, nasıl kazandırdığını da anlatıyor.

Tuttlingen, Almanya’nın Baden-Würtemberg eyaletinin güneyinde yer alan, 35 bin nüfuslu bir kent. Tıp teknolojisi alanında faaliyet gösteren yaklaşık 400 firmanın merkez olarak seçtiği Tuttlingen, haklı olarak “tıp teknolojisinin dünya başkenti” olarak da anılıyor.

İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra kuruldu

1945 yılında, İkinci Dünya Savaşı’nın hemen ardından kurulan Karl Storz, kentin öne çıkan firmalarından. Firmanın ilk yıllarında kulak-burun-boğaz doktorları için araçlar üretilirken, kurucu Karl Storz’un soğuk ışık kaynakları üzerindeki çalışmaları firmanın önünü açmış. Karl Storz firmasının ikinci kuşak yöneticisi Sybill Storz:

“Babam, optiğin önemli bir kısmını teşkil eden ışık ile çok ilgiliydi. Bu alanda elde ettiğimiz başarı, babamın ilgisiyle doğrudan bağlantılı. Tuttlingen’e endoskopiyi babamın getirdiğini rahatlıkla söyleyebiliriz.”

Yeni mercek sistemi geliştirdi

Karl Storz’un 1965 yılında, Amerikalı Profesör Harold Hopkins ile birlikte geliştirdiği yeni mercek sistemi, endoskopi tarihinde önemli bir kilometre taşı olarak anılıyor. Yenilikler, Karl Storz firmasının hızla büyümesini sağlamış. Firma, günümüzde yaklaşık 3 bin kişiye istihdam sağlıyor; 6 değişik imalat tesisinde işlenen, yaklaşık 8 bin kalem ürün, dünyanın 20 ayrı noktasındaki, pazarlama ve dağıtım birimleri aracılığıyla müşteriye ulaştırılıyor.

“Evet, büyümeye devam edeceğiz. İster tıp, isterse tıp dışında olsun, endoskopiye ihtiyaç duyulan her alanda ürün sunabilmeyi amaçlıyoruz.”

Ar-ge’ye önem veriliyor

Araştırma kuruluşları, sektörün, önümüzdeki yıllarda büyümeye devam edeceğine işaret ediyor. Karl Storz firması yönetim kurulu başkanı Sybill Storz, esnek endoskopi ve video endoskopi alanlarında, uzun vadeli hedeflerine ulaşabilmek için bazı firmaları satın aldıklarına ve Araştırma-Geliştirme faaliyetlerine önem verdiklerine dikkat çekiyor:

“Mekanik, optik ve elektronik alanlarında ayrı araştırma-geliştirme departmanlarımız var. Amerika Birleşik Devletleri’nde de araştırma faaliyetleri yürüten birim kurduk. Ucuz üretim yapan ülkeleri takip etmek yerine, teknoloji geliştiren firma olarak ön plana çıkmak istiyoruz.”

Siparişe göre ameliyat salonu

Kısaca “OR1” adı verilen entegre ameliyat cihazı, Karl Storz firması tarafından yürütülen Araştırma-Geliştirme çalışmalarının ortaya koyduğu en önemli ürünlerden biri olarak dikkat çekiyor. “OR1”, şimdiye kadar dünyanın 500 ayrı hastanesine satılmış. Her seferinde, müşterinin özel talepleri dikkate alınarak “OR1” üzerinde değişiklikler yapılıyor.

“Muhtelif ihtisas alanlarının önde gelen doktorlarıyla köklü ve iyi ilişkiler yürütüyoruz. Bu çok yakın işbirliği sayesinde, bize ulaşan öneri ve fikirleri hayata geçiriyoruz.”

67 yaşındaki Sybill Storz, firmanın Amerikan “Johnson and Johnson” holding tarafından satın alınacağına dair söylentilere ise şöyle karşılık veriyor:

“Asla asla dememek gerekir. Ancak doğrusu bu satışı, ne bugün ne de yarın düşünemiyorum.”