1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Tiananmen katliamının 22. yıldönümü

4 Haziran 2011

Çin'in Tiananmen Meydanı'nda 22 yıl önce, yüksekokul öğrencilerinin demokrasi hareketi kanlı bir biçimde bastırılmıştı. Pekin yönetimi kurbanların ailelerine tazminat ödemeyi planlıyor, tutuklular ise hâlâ hapiste

https://p.dw.com/p/11UCa
Fotoğraf: AP

4 Haziran, bugün Çin'de çoğu yüksekokul öğrencisine hiçbir şey ifade etmiyor. Pekin Yönetimi’nin başarılı unutturma politikası sayesinde bugün Çin’in gençliği, yaşıtlarının bundan 22 yıl önce, 4 Haziran 1989 tarihinde Tiananmen Meydanı’nda demokrasi ve özgürlük uğruna yaşamlarını yitirdiklerini bilmiyorlar.

Ama 1989’un Haziran ayında o meydandaki öğrenci protestolarının kanla bastırıldığını unutturmamak için hala sesini yükseltenler de var! Görünen o ki, Çin hükümeti şimdilerde para karşılığında bu sesleri bastırmaya çalışıyor.

1989 katliamını çağrıştıran herşey tabu

Sekiz kere sekiz, 35 Mayıs, ya da Romen rakamları ile 6 ve 4… .“64”, yani Tiananmen Meydanı’nda 4 Haziran 1989 yılında düzenlenen katliamı çağrıştıran her şey Çin’de tabu! O yüzden de Çin’deki internet kullanıcıları sansürün hışmına uğramamak için böyle şifreler kullanıyorlar.

Arap Dünyası’ndan tanığı olduklarımızın bir benzeri, Çin’de 1989 yılında yüksekokul öğrencilerinin daha fazla özgürlük ve demokrasi talepleriyle ortaya çıkmıştı. Öğrencilerin sokağa dökülmesi için yeteri kadar sebep vardı: gıda fiyatları 80’li yılların sonunda, o zamana kadar görülmemiş bir düzeye fırlamıştı. Yüksekokul öğrencileri, iktidardaki yöneticilerin ve yakınlarının, o zamanki plan ekonomisi döneminde sahip oldukları imtiyazları sonuna kadar kullanmış olmalarını eleştiriyorlardı.

Yüzlerce öğerenci yaşamını yitirmişti

Öğrenciler barışçıl bir biçimde protestoda bulunmalarına rağmen Çin hükümeti, Çin Halk Ordusu’nu halkın üzerine sürdü.

Tanklar acımasızca Tiananmen Meydanı’nda, toplananların üzerine yürüdü ve ateş açıldı. Bazı kaynaklara göre yüzlerce, diğerlerine göre ise iki bin kişi öldü.

Tiananmen Anneleri, adalet istiyor

Katliam sonrasında bazı kurban anneleri “Tiananmen Anneleri” örgütünü kurdu. Anneler, onlarca yıldan bu yana kamu önünde, katliam emri veren ve uygulayanların mahkemeler önünde hesap vermesini talep ediyorlar. “Tiananmen Anneleri” örgütü kurulduğundan bu yana Çin makamlarının takibatı altında ve her türlü baskıya göğüs germek durumunda.

Aradan geçen 22 yıldan sonra Çin hükümetinin şimdi de bir kurban ailesini susturmak üzere aileye tazminat ödeme teklifinde bulunduğu ortaya çıktı. Oğlunu Tiananmen Meydanı’ndaki olaylarda yitiren anne Xu Jue, giden canın parayla tazmin edilemeyeceğini söyleyerek, Çin hükümetine duyduğu öfkeyi şu sözlerle dile getiriyor: “Hükümetin bize adalet borcu var; ama onun yerine para teklif ediyor.Çocuklarımızın hayatını nasıl oluyor da para ile eş değerde görebiliyor? Bu, bizim aşağılanmamız anlamına gelmiyor mu?”

"Tazminat teklifi, suçun itirafı"

“Tiananmen Anneleri” örgütü, hükümetin bir kurbanın ailesine tazminat teklif ettiğini, ailenin yaklaşık 320 bin euro istediğini, ancak hükümetin buna şimdiye kadar yanaşmadığını açıkladı. 1989 yılında o zamanki Komünist Parti Genel Sekreteri Zhao Ziyang’ın yakın çalışma arkadaşı olan, ancak öğrencilerin protesto hareketini anlayışla karşıladığı için partiden uzaklaştırılan Bao Tong, tazminat girişimini, işlenen suçun kabul edilmesi olarak algılıyor:

“Bu, iyiye işaret! O zamanlar Tiananmen kurbanlarına merhametle yaklaşanlar hemen karşı devrimci olarak damgalanıp, görevlerinden uzaklaştırılmışlardı. Şimdi ise hükümet tazminat konusunu düşünüyor ve bununla da devletin hata yapmış olduğunu itiraf etmiş oluyor.”

Bao Tong, tazminattan daha önemlisinin, Çin hükümetinin artık nihayet işlediği suçları itiraf etmesi olduğunu vurguluyor ve şunları ekliyor: “Halka karşı askeri güç kullanmak bir Halk Cumhuriyeti’nin temel prensiplerine aykırı bir girişimdir. Eğer kamuoyu önünde bu ilkelere sahip çıkar ve bunları uygularsak, o zaman Çin’de ümitler yeşerir. Ve gelecekte de Çin’deki tüm barışçıl protesto faaliyetleri şiddetle bastırılmaz.”

© Deutsche Welle Türkçe

Jun Yan / Çeviren: Çelik Akpınar

Editör: Ahmet Günaltay