1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Toplumda cepheleşme uyarısı

19 Ekim 2010

Almanya’da İslam ve uyum ekseninde süren tartışma dinmek bilmiyor. Tartışmayı değerlendiren Alman Federal Meclisi'nin eski Başkanı Rita Süssmuth, ciddi uyarılarda bulundu. Berlin'den Jülide Danışman'ın haberi...

https://p.dw.com/p/PhlT
Fotoğraf: picture-alliance/ ZB

Almanya Cumhurbaşkanı Christian Wulff, Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu’nda konuşma yapan ilk Alman devlet adamı oldu. Alman Meclisi eski Başkanı Rita Süssmuth, bu konuşmanın iki ülke ilişkileri açısından önemli bir başlangıç olduğunu söyledi. "Alman Meclisi’nde konuşma yapan devlet adamları ile karşılaştırdığımda, bu konuşma önemli bir başlangıca ve iki ülke arasındaki ilişkilerin saygıya dayandığına işaret ediyor" diyen Süssmuth, "ve sadece hükümet değil, meclis de, iki ülkenin parlamentoları arasındaki sıkı işbirliğine önem veriyor” şeklinde konuştu.

Uyum tartışmaları gölgesindeki ziyaret

Hrıstiyan Demokrat Birlik partisi üyesi Rita Süssmuth’a göre, Wulff’un ziyaretinin önem taşımasının nedeni, Türkiye’nin siyasi, ekonomik ve kültürel alanda Almanya’nın önde gelen ortaklarından biri olması. Bunun yanı sıra Almanya’da yaşayan Türkler de iki ülke arasında bir bağ oluşturuyor. Bu çerçevede Wulff’un Türkiye ziyareti, Almanya’da alevlenen göç ve uyum tartışmalarının gölgesinde gerçekleşiyor. Cumhurbaşkanı Wulff’un, Türk ve Arapların topluma uyum sağlamadığını iddia eden Alman siyasetçilere ”genelleme yapmak yanlıştır” şeklindeki yanıtına, İçişleri Bakanlığı'na bağlı eski Göç Komisyonu Başkanı Süssmuth da destek verdi. Almanlar arasında da topluma uyum sağlaması gerekenler bulunduğunu belirten Süssmuth, uyum göstermeyen göçmenlerin azınlıkta kaldığını vurguladı. Sorunların konuşulması gerektiğini belirten Süssmuth, göçmenlerin başarılarından ise pek söz edilmediğine dikkati çekti. Süssmuth, sözlerini şöyle sürdürdü: ”Çünkü göçmenlerin üçte ikisinden fazlası çok iyi uyum sağlıyor. Zanaat, ticaret, gastronomi alanlarında, sadece Türklerin kurduğu ve sayısı 60 bini aşan orta ölçekli işletmelerde göçmenler olmasaydı ne olurdu? Bu göçmenler 300 binden fazla kişiye istihdam sağlıyor.”

İslam tartışmaları

Cumhurbaşkanı Christian Wulff’un ”İslam’ın Almanya’nın bir parçası” olduğunu söylemesiyle başlayan tartışmalar da Almanya’da henüz sona ermedi. Wulff’un, Doğu ve Batı Almanya’nın birleşmesinin 20. Yıldönümü dolayısıyla 3 Ekim’de yaptığı konuşmada İslam’ın Almanya’nın bir parçası olduğunu ifade etmesi özellikle Hrıstiyan Birlik Partileri’nden siyasetçilerin tepkisini toplamıştı. Buna karşın Hrıstiyan Demokrat politikacı Süssmuth, Wulff'un sözlerinin çok önemli olduğunu dile getirdi. Bu şekilde gerçeklerin dikkate alındığını belirten Süssmuth, böylelikle "büyük çoğunluğunu barışçı İslam’dan yana olanların oluşturduğu göçmenlerle başarıyla birarada yaşayabilmek, özellikle de Almanya’da cepheleşme ve dışlanmanın engellenmesi için" çalıştıklarını söyledi.

Erdoğan ve Gül'ün çağrıları olumlu

Wulff’un İslam’ın Almanya’nın bir parçası olduğunu söylemesi, Türkiye Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından ise övgüyle karşılandı. Öte yandan, Erdoğan ve Gül’ün Almanya’da yaşayan Türklere ”uyum sağlayın, Almanca öğrenin” çağrıları da, Almanya’da olumlu yankı uyandırdı. Peki, Ankara, Almanya’da yaşayan Türklerin uyumu konusunda ne yapabilir? Süssmuth, Ankara’nın bu çağrısının Türklerin uyumu konusunda atılmış ilk adım olduğunu söyledi ve sözlerini şöyle sürdürdü: ”Ancak Türk tarafının şuna sürekli dikkat çekmesini de önemli buluyorum: Türkiye eski kültür ve geleneğe sahip olan dünyanın en dinamik ülkelerinden. Ve Türk tarafı bizden de bu kültüre ve daha da önemlisi insanlara saygı duymamızı talep ediyor. Çünkü bizim anayasamızın birinci maddesinde bir kişinin etnik kökeninden değil insanlık onurundan söz ediliyor. Ve belirli bir kültür veya dinin küçük düşürülmesinden daha yaralayıcı bir şey olamaz.”


© Deutsche Welle

Jülide Danışman / Berlin

Editör: Beklan Kulaksızoğlu