‘Turistleri kaçırma gezdir’ projesi

Arap Yarımadası’nın güney batısında yer alan ve oldukça genç bir nüfusa sahip olan Yemen’in adı son yıllarda zengin yeraltı madenleriyle ya da turizmi ile değil, adam kaçırma olayları ile duyuldu. Geçtiğimiz yıl dört Fransız turist, ondan önceki yıl da Almanya Dışişleri Bakanlığı eski müşavirlerden Jürgen Chroburg’un ve ailesinin kaçırılması olayı Yemen’i Batılı devletlerin kamuoyuna taşımıştı.

Alman-Yemen Toplumu Başkanı Horst Schöpperle, Yemen’in çabucak mahkum edilmemesi gerektiğini, ülkedeki durumun anlaşılabilmesi için tarihine gözatmak gerektiğini belirtiyor: “Yemen, 1970 yılına kadar dış dünyadan kopuk yaşadı. Avrupa’dan tanıdığımız gibi merkezi bir hükümeti olmadı. 16. yüzyıldan 1. Dünya Savaşı sonuna kadar Osmanlı İmparatorluğu yönetimindeydi. Ardından kuzeyi İmamlar, güneyi de İngilizlerce yönetildi. Bu nedenle kuzeyi ve güneyi arasında siyasi ve sosyal uçurumlar oluştu. Ülkedeki insanları birbirine bağlayan tek şeyse aşiretler. Aşiret derken en küçüğü 100 kişiden, çoğu daha fazla üyeden oluşan geniş topluluklardan söz ediyorum.”

Aşiret çatışması ve sefalet

Turizm sektörünü geliştirmeye çalışan Yemen’de durum yabancılar için tehlikeli olmaya başlayınca, ülkede kazılar yapan Alman arkeologlar harekete geçerek Mağrip’in Evlatları adıyla bir proje başlattı. Proje kapsamında farklı aşiretlerden 12 genç İngilizce ve ülkelerindeki tarihi güzellikler konusunda eğitildi. Yemen’de kalkınma faaliyeti yürüten Alman arkeolog Holger Hitgen ve mimar Julia Thielebein, rehber olarak yetiştirdikleri bu gençlere öncelikle Yemen’in ünlü tapınaklarını ve antik kentlerini gezdirdi. Ülkelerinin tarihi zenginliğini keşfeden bu gençler, aşiretleri arasındaki çatışmaları bir kenara bırakıp bir potada erimeyi başardı. Gençler şimdilerde sadece turistlere sadece ülkelerinin tarihi ve doğal güzelliklerini tanıtmakla kalmayıp onları kendi evlerine de götürerek, günlük yaşamları hakkında da bilgi veriyor.

Yemen Dışişleri Bakanı Ebubekir Elkerbi’yel göre, aralarında husumet olan farklı aşiretlerden bu gençlerin turist rehberi olarak eğitilmesi dışında, 1998 yılında yürürlüğe giren, adam kaçırmayı ölümle cezalandıran yasanın da son yıllarda bu tür eylemlerin azalmasında etkili oldu.