1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Türk camiine Alman imam

Roshanak Zangeneh10 Eylül 2007

Almanya’nın Tübingen kentinde Türk Kültür Derneği Camii Max Heidelberger'i imam olarak atadı. Almanya’daki camilerde görev yapan tek Alman imam olan Max Heidelberger, cuma namazları için Türkçe de öğrendi.

https://p.dw.com/p/BeGR
Almanya'daki camilerde din görevlisi sıkıntısı yaşanıyor.
Almanya'daki camilerde din görevlisi sıkıntısı yaşanıyor.Fotoğraf: AP

Tübingen’de yaşayan Müslümanlar şehir merkezindeki Türk Kültür Derneği Camii’nde cuma namazını kılmak üzere toplandıktan sonra imam hutbeyi başlatıyor.

Camideki Müslümanlar arasındaki tek Alman Müslüman ise 27 yaşındaki üniversite öğrencisi Max Heidelberger. Dört aydır burada imam olarak cuma hutbelerini okuyor.

Hristiyanlığı sorguladı

Max Heidelberger şunları söylüyor: “Aslında burada Türk bir hoca vardı ama Türkiye’ye geri dönmek zorunda kaldı. Yerine gelen vekil imamın ise oturma izniyle ilgili sorunu çıktı. Zaten önceki hoca tatile çıktığında ya da başka işlerinden dolayı burada bulunamadığında ona vekalet ettiğim için buradaki imamlık görevini de aniden bana verdiler. Çünkü cemaate Cuma namazı kıldırabilecek başka bir kimse mevcut değildi.”

Heidelberger büyükannesinden öğrendiği Hristiyanlığı çocukluğundan beri sorgulamaya başlamış.

„Hristiyanlık’taki ‘baba oğul ve kutsal ruh’ şeklindeki teslis inancının manasını zaten hiçbir zaman anlayamamıştım. Ya da vaftiz gibi başka adetlerin insanların imanından ve yaptıkları ibadetlerden neden daha önemli olduğunu bir türlü anlayamamıştım. Bu tür konular benim için sorun yaratıyordu.“


İlk cami ziyareti

Ergenlik çağındaki Max, merak ettiği için bir Faslı arkadaşından Arap alfabesini öğrenmek istiyor ve Arapça ile tanışıyor. Ancak İslam dinine olan ilgisi çok daha sonra bir cami ziyaretinde başlıyor.

“Bir gün Faslı arkadaşım beni camiye götürdü. Bana önceden nasıl abdest alınacağını ve namaz kılınacağını anlattı. Daha önceden hiç camiye gitmediğim için ona eşlik ettim ve aynı gün namaza katıldım. O zamanlar Arapça olduğu için vaazı anlamamıştım ama ortam çok hoşuma gitmişti. Artık caminin güzel bir yer olduğunu biliyordum ve oraya tekrar gitmek istiyordum.”

Böylece Max Heidelberger İslam diniyle daha fazla ilgilenmeye başlıyor ve Kur’an meallerini okuyor. Lise’yi bitirmek üzereyken İslam dinine geçme kararını alıyor. İslam Bilimleri Fakültesi’nde dini bilgisini ilerletiyor ve Arapça öğrenmek için bir sene Suriye’de kalıyor.


Türkçe öğrendi

Geri döndükten sonra Almanya’daki Müslüman cemaatlerle düzenli olarak ilişki kuruyor. Bunların arasında sonradan vaazlar verdiği Tübingen’deki bağımsız Türk Kültür Derneği de yer alıyor. Burada Max’a “Bilal” isimi veriliyor. Ancak başlangıçta Heidelberger’nin imamlık yapması cemaat tarafından pek olumlu karşılanmaz. Çünkü Türkçe bilmeyen Max, vaaz ve hutbeleri Almanca olarak verir. Bu durum özellikle yaşlı ve Almanca bilmeyen dindarlar için sorun olur. Bu yüzden Heidelberger Türkçe öğrenmeye başlar ve kısa süre sonra da Türkçe vaaz vermeyi dener. Bir sene dahi geçmeden, cemaatin yeni imam hakkındaki fikri değişir.

Eylül’ün ortasında Ramazan ayı başlıyor ve Tübingen’deki camide de her Ramazan olduğu gibi Teravih namazı kılınacak. Ancak ailesi Stuttgart’ta yaşayan imam Heidelberger, aynı zamanda üniversite öğrencisi olduğu için Türk Kültür Derneği Camii’ne biran önce tam kadrolu yeni bir imam bulunmasını dört gözle bekliyor...