1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Türk usulü seçim kampanyası

4 Mayıs 2012

Almanya’nın en kalabalık nüfuslu eyaleti Kuzey Ren-Vestfalya’da 13 Mayıs’daki seçimler öncesinde partilerin gözü Türk kökenli seçmende. Cami, kahve, dönerci ve çayhaneler Alman siyasilerin uğrak yeri haline geldi.

https://p.dw.com/p/14pZH
Başbakan Merkel 2008 yılında döner şişinin başında
Başbakan Merkel 2008 yılında döner şişinin başındaFotoğraf: picture-alliance/dpa

Kuzey Ren-Vestfalya Çalışma Bakanı Guntram Schneider elinde döner bıçağı döner kesiyor, Dortmund'daki dönerci dükkanı sahibinden işlerin nasıl gittiğine dair bilgi alıyor. Birkaç adım ötede Türk şarabını çok sevdiğini söylüyor… Almanya'da seçim kampanyaları renk değiştiriyor.

Essen merkezli Türkiye Araştırmalar Merkezi verilerine göre Kuzey Ren-Vestfalya'da 13 Mayıs'ta yapılacak eyalet seçimlerinde yaklaşık 200 bin Türk kökenli Alman vatandaşı oy kullanma hakkına sahip. Dolayısıyla yerleşik partilerin hepsinin gözü Türk kökenli seçmenin üzerinde ve artık Alman siyasîleri camiler ya da çayhanelerde görmek alışıldık bir durum haline geldi.

2010 yılındaki son eyalet seçimlerinde Sosyal Demokrat Parti (SPD) ve Yeşiller mecliste çoğunluğu kılpayı kaçırarak azınlık hükümeti kurmak zorunda kalmıştı. SPD'nin Bochum kentindeki Türk kökenli adayı Serdar Yüksel, bunun, Türk kökenlilerin seçim sonuçlarında çok önemli bir rol oynayabileceğinin göstergesi olduğunu belirtiyor.

Türklerin favorisi SPD

Wahl mit Stimmzettel und Wahlurne
Fotoğraf: Fotolia/Gina Sanders

Türk kökenli Alman vatandaşlarının oy kullanma yönelimlerine dair özel olarak yapılmış araştırmalar bulunmamakla beraber yıllardır belirgin bir eğilim göze çarpıyor. Kuzey Ren-Vestfalya eyaletinde Türk kökenli seçmen oyunu en yoğun olarak SPD'ye veriyor. Türkiye Araştırmalar Merkezi'nin yaptırdığı bir ankete göre geçtiğimiz sonbaharda yapılan seçimlerde Türk kökenli seçmenin yüzde 54'ü oyunu SPD'ye, yüzde 28'i Yeşiller'e ve yüzde 12'si Sol Parti'ye verdi. Hrıstiyan Demokrat Birlik (CDU) ve federal düzlemdeki koalisyon ortağı liberal Hür Demokrat Parti (FDP) ise Türk kökenli seçmenler arasında pek revaçta değil. İki partinin Türk kökenlilerden aldığı toplam oy oranı sadece yüzde 5.

CDU'nun başbakan adayı Norbert Röttgen, bu seçimlerde hukukçu Gonca Türkeli-Dehnert'i gölge kabinesine dahil etti. CDU'nun seçimleri kazanması durumunda Türk kökenli siyasetçinin Uyum Müsteşarı olması planlanıyor. Bu görevde şu an SPD'den yine Türk kökenli Zülfiye Kaykın bulunuyor.

Türkler sandığa gitmiyor

Seçimlere katılım oranı ise konunun bir başka önemli boyutu. SPD'nin adayı Serdar Yüksel, 2010 yılındaki eyalet seçimlerinde beş Türk kökenli seçmenden sadece birinin sandık başına gittiğine dikkat çekiyor. Türk kökenlilerin seçimlere katılım oranını artırmanın tüm demokratlar açısından önemli olduğunu kaydeden Yüksel, “Bunun niye böyle olduğunu kendimize sormalıyız” diye konuşuyor.

Migranten ohne Ausweis
Fotoğraf: picture-alliance/dpa

Bu soru diğer partileri de meşgul ediyor. Tüm partiler seçim kampanyalarında Türk kökenli adaylara da yer vererek puan toplamaya çalışıyor. Yüksel, eyalet hükümetinde Türk kökenli bir kişinin yer almasının seçim sonucundan bağımsız olarak Türk kökenli Almanlar için önemli bir işaret olacağını vurguluyor.

Türkler'e özel konular

Eyaletteki 850 bin Türk kökenliyi ilgilendiren özel konular var. Türkiye'nin AB üyelik süreci, uyum ve İslam gibi. SPD, Almanca ve Türkçe afişlerle çifte vatandaşlık ve yerel seçimlerde oy kullanma hakkı vaadinde bulunuyor. Yeşiller Eşbaşkanı Claudia Roth da Hattingen'deki bir cami ziyaretinde çifte vatandaşlık sözü verdi. Çifte vatandaşlığa karşı olan CDU ise bu konulara girmemeyi tercih ediyor ve oy potansiyelini düşürüyor.

CDU'lu Türk kökenli politikacı Bülent Arslan pek çok Türk kökenli seçmenin sadece partilerin çifte vatandaşlık ve yerel seçimlerde oy kullanma hakkı gibi konulardaki tutumuna odaklanmasını üzücü bulduğunu söylüyor. CDU Kuzey Ren-Vestfalya eyalet teşkilatına bağlı Alman-Türk Forumu'nun Başkanı olan Arslan, kendi partisinin de Türk kökenlilere sunabileceği şeyler olduğunu belirterek, “Türk kökenli insanların üçte ikisi daha ziyade muhafazakar ve geleneksel değerlere önem veriyor. Bu, klasik CDU seçmen potansiyeli” diye konuşuyor. Ancak partisinin Türk kökenli vatandaşların sempatisini kazanmayı başaramadığını kendisi de kabul ediyor.

© Deutsche Welle Türkçe

epd/BK,