1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

UAEK’dan İran ve Suriye raporu

Deutsche Welle, Ajanslar20 Kasım 2008

Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu’nun (UAEK) son raporuna göre, İran tüm uyarılara rağmen uranyum zenginleştirme faaliyetlerini sürdürüyor. Suriye’nin El Kibar bölgesindeyse bir nükleer tesis olma ihtimali yüksek.

https://p.dw.com/p/FyHt
Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu Başkanı Muhammed El Baradey
Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu Başkanı Muhammed El BaradeyFotoğraf: AP

Uluslararsı Atom Enerjisi Kurumu’nun BM Güvenlik Konseyi’ne sunulmak üzere hazırladığı rapora göre, İran’ın Natanz nükleer santralinde uranyum zenginleştirmek için kurduğu santrifüj sayısı 6 bini buluyor. Bu santrifüjlerden 3 bin 800’üyse kullanıma hazır durumda. Natanz’daki nükleer faaliyetlerin yeniden başlamasından bu yana İran’ın yaklaşık 2 ton uranyumu zenginleştirdiği belirtiliyor. BM Güvenlik Konseyi son iki yıl içinde İran’a dört ayrı yaptırım kararı açıkladı. Bu kararlarda, Tahran’a nükleer silah yapımının da mümkün olduğu nükleer faaliyetlerini durdurması istendi.

İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad, ülkesinin nükleer faaliyetlerde bulunma hakkına sahip olduğunu belirtiyor.
İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad, ülkesinin nükleer faaliyetlerde bulunma hakkına sahip olduğunu belirtiyor.Fotoğraf: AP

Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu Başkanı Muhammed El Baradey’in İran’la ilgili son raporuna göre, kurum denetçileri İran’da geçen aylarda yaptığı son kontrollerinde de Tahran’ın gizlice nükleer silah üretme hedefinde olup olmadığını kesin olarak belirleyemedi. Raporda İran’la bu konuda iletişime geçilemediği de kaydedildi. Ancak Tahran yönetimi yaptığı son açıklamada, amaçlarının sadece sivil amaçlı nükleer enerji olduğunu yineledi.

Suriye’ye yönelik iddialar

Raporun Suriye ile ilgili kısmındaysa, Şam yönetiminin Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu denetçilerinin topraklarındaki denetimleri sırasında kurumla işbirliği yapmaktan kaçındığı, sadece kısmi destek verdiği yer aldı. Raporda Kurum denetçilerinin 2007 yılında İsrail uçakları tarafından bombalanan El Kibar’daki incelmelerinde numune almalarına izin verildiği belirtilirken, ancak Şam yönetiminin eskiden burada var olan tesise ait orijinal inşaat proje çizimlerini denetçilere vermek istemediği kaydedildi. Raporda UAEK denetçilerinin, İsrail’in geçen yıl nükleer reaktör olduğu iddiasıyla bombaladığı Suriye tesislerinde kimyasal yapısı değiştirilmiş uğramış uranyum izine rastladığına da yer verildi. Raporda ayrıca İsrail bombardımanı öncesi çekilmiş tesise ait uydu resimlerinin de, yapının gerçekten bir nükleer santral olabileceği ihtimalini güçlendirdiği vurgulandı.

İsrail’in geçen yıl nükleer reaktör olduğu iddiasıyla bombaladığı Suriye'deki gizli tesis
İsrail’in geçen yıl nükleer reaktör olduğu iddiasıyla bombaladığı Suriye'deki gizli tesisFotoğraf: AP

Nükleer faaliyetlerini gizlediği suçlamalarını reddeden Suriye ise, İsrail’in hedef aldığı tesisin, kullanılmayan askerî bir bina olduğunu açıkladı. Şam yönetimi UAEK tarafından tespit edilen uranyum kalıntılarınınsa İsrail uçaklarının bombardımanı sırasında füzelerden bu bölgeye gelmiş olabileceğini savunuyor.

UAEK’ya üye Batı ülkeleri ABD ve İsrail tarafından Suriye’ye yönelik iddiaların kesinleşmesi durumunda barışçıl amaçlı nükleer faaliyetleri için tanınan teknik yardımların durdurulmasını istiyor. UAEK Başkanı El Baradey, Suriye ile nükleer alandaki uluslararası işbirliğinin zarar görmemesi için Şam yönetiminden nükleer programlarıyla ilgili tüm verileri kendilerine iletmelerini istiyor.

UAEK Başkanı Muhammed El Baradey'in bugün kurumun Viyana'daki merkezinde, aralarında Türkiye'nin de bulunduğu yönetim kurulu üyesi 35 ülkenin heyet başkanlarına sunduğu raporu 27 kasımda yapılacak yönetim kurulu olağan toplantısında ele alınacak.