1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Almanya'nın uyum hedefleri

1 Şubat 2012

Merkel, zirvenin ardından “uyum konusundaki hedeflerimizi belirlerken daha bağlayıcı ve açık olmamız gerekiyor” dedi. Muhalefet, göçmenlerin hayatını değiştirecek somut sonuçlar çıkmadığı gerekçesiyle zirveyi eleştirdi.

https://p.dw.com/p/13txH
Fotoğraf: picture-alliance/dpa

Ulusal Uyum Eylem Planı, Başbakan Angela Merkel'e göre, uyum politikasında yeni bir dönemece işaret ediyor. Zira Eylem Planı, göçmenlerin topluma uyumu için somut adımların atılmasının yanı sıra uyumun bağlayıcı ve ölçülebilir olmasını hedefliyor.

Ulusal Uyum Eylem Planı, 2006 yılında ilk kez toplanan Uyum Zirvesi'nin ardından oluşturulan Ulusal Uyum Planı'nın somutlaştırılması ve geliştirilmesiyle hazırlandı. Eylem Planı, eğitimden medyaya kadar 11 farklı alanda göçmen ve işveren örgütleri ile federal ve eyalet hükümetlerinin temsilcileri ve uzmanların oluşturduğu grupların sunduğu raporlar ile oluşturuldu.

Merkel: “Yeni bir dönemeç

Merkel, Berlin'de Başbakanlık Binası'nda yapılan Uyum Zirvesi'nin ardından düzenlenen basın toplantısında, “uyum konusundaki hedeflerimizi belirlerken daha bağlayıcı ve açık olmamız gerekiyor. Ayrıca uyumun daha iyi sağlanması için kısa vadeli programlardan sürekliliği olan bir sisteme geçmeliyiz. Bu nedenle de Ulusal Uyum Eylem Planı uyum politikasında yeni bir basamak oluşturuyor ve geliştirdiğimiz göstergelerle hedeflerimizi ölçülebilir hale getirmeye çalışıyoruz” şeklinde konuştu.

Almanca şart, ama yetmez

Ulusal Uyum Eylem Planı'nda ağırlığı Almanca öğrenilmesi, eğitim ve meslek eğitimi ile istihdam piyasasına katılım oluşturuyor. Bu alanlarda, göçmenlerin katılımının sağlanması, uyumun iyileştirilmesi hedefleniyor. Bu konular, bazı bakanların yanı sıra milletvekilleri, göçmen ve işveren örgütlerinin temsilcileri ile medya kuruluşlarının yöneticilerinden oluşan 120 kişi katıldığı Beşinci Uyum Zirvesi'nde de gündeme geldi. Ancak Merkel, Almanca öğrenmenin yeterli olmadığına dikkat çekerek, “Almanca öğrenmek gereken şartlardan biri. Ancak başarılı uyumdan söz etmek için yeterli değil” dedi. Alman hükümeti uyumun başarıya ulaşması için göçmenlerin toplumun her alanına katılımını sağlamayı hedefliyor.

Kamu sektöründe göçmen kökenliler

Bu kapsamda Alman hükümeti tarafından atılan adımlardan biri kamu hizmetinde göçmen kökenlilerinin sayısının artırılmasına yönelik çalışmalar yapılması.

Almanya İçişleri Bakanlığı, göçmen kökenli gençlere bu konuda bilgi veren bir internet portalı hazırladı. Ayrıca göçmen kökenlilerin kamu hizmetinde çalışmasını özendirmek için “Benim Kentim – Benim Ülkem – Benim Görevim” başlıklı bir afiş kampanyası düzenleniyor. Uyum Zirvesi'nde konunun en önemli gündem maddelerinden biri olduğuna işaret eden Göç ve Uyumdan Sorumlu Devlet Bakanı Maria Böhmer de, kamu sektöründe göçmen kökenlilerin oranının yüzde 10 civarında olmasının yeterli olmayacağını belirtti. Böhmer, “Köprü oluşturacak, toplumumuzdaki çeşitliliği yansıtacak insanları kamu sektörüne kazandırmak istiyoruz. Beni çok memnun eden noktalardan biri göçmen kökenli öğretmenlerin, ana okulu eğitmenlerinin sayısının artması. Bunun yanı sıra emniyette, hatta federal düzeyde görev yapan göçmen kökenli polislerin sayısının artması çok önemli” şeklinde konuştu.

Alman hükümetinin attığı bu adımda samimi olduğuna inanan Almanya Alevi Birlikleri Federasyonu Genel Başkan Yardımcısı Ali Ertan Toprak, ancak göçmenlerin yönetici pozisyonuna da gelebilmesi gerektiğini belirtti: “Kamu sektöründe göçmen kökenlilerin sadece temizlik işçisi olarak yer almasını değil, emniyet müdürü, okul müdürü olarak ya da belediye başkanı olarak görmek istiyoruz. Bu görevin üstesinden gelebilecek bir çok göçmen kökenli olduğunu düşünüyorum.”

Uyum Zirvesi'ne tepkiler

Uyum Zirvesi ve kabul edilen Ulusal Uyum Eylem Planı, özellikle muhalefet partilerinin eleştirilerine yol açtı. Muhalefet, hükümeti somut sorunlara çözüm aramak yerine sembolik adımlar attığını, bunun da göçmenlerin uyumunda ve durumunda iyileşme sağlamadığını savunuyor.

Zirvenin katılımcılarından Hannover merkezli Etno-Tıp Merkezi Genel Müdürü Ramazan Salman da, göçmenlere sürekli "Almanca öğrenin" çağrısı yapılmasını eleştirdi:

“Göçmen kökenliler artık daha güçlü, daha özgüvenli. Ve tabii ki her şeye evet demiyorlar, kendileri de konsept hazırlıyor, konular hakkında yorum yapıyorlar. Bence Alman tarafı Almanca öğrenilmesi konusunu çok öne çıkartıyor. ‘Almanya'daki göçmenler Almanca bilmiyor' diye bir şey yok. Sanki göçmenlerde potansiyel yokmuş gibi bir tutum izlenmesini doğru bulmuyorum, bunu oturumda da dile getirdim.”

© Deutsche Welle Türkçe

Jülide Danışman / Berlin

Editör: Başak Özay