1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Uyum Sözleşmesi planlarına eleştiri

25 Kasım 2009

Federal Alman Hükümeti'nin göçmenlerle imzalamayı planladığı "uyum sözleşmesi"nin bu yasama döneminde hayata geçirilmesi öngörülüyor. Ancak sözleşme daha şimdiden tepki topluyor.

https://p.dw.com/p/KgNk
Başbakan Merkel ve Devlet Bakanı Maria Böhmer, bir grup göçmenleFotoğraf: picture-alliance/ dpa
Deutschland Islamkonferenz Symbolbild
Fotoğraf: AP

Federal Alman Hükümeti’nin planladığı ”uyum sözleşmesi” göçmenlere bazı yükümlülükler getiriyor. Uyum sözleşmesi ile göçmenlerin Almanca öğrenmeleri, kadın-erkek eşitliği gibi ortak temel değerleri kabul etmeleri öngörülüyor. Buna karşılık olarak, Federal Hükümet de göçmenlere verilen desteği artırmayı planlıyor.

Almanya’ya yeni gelen ve uzun süredir ülkede yaşayan göçmenlerin imzalaması öngörülen uyum sözleşmesiyle ayrıca bir göçmenin topluma ve çalışma hayatına ne düzeyde katıldığının da denetlenmesi tasarlanıyor. Ancak sözleşmeyi imzalamayanlara veya uyum sağlamayanlara nasıl bir yaptırım uygulanacağı ise henüz açıklığa kavuşmadı.

Göç ve Uyumdan Sorumlu Federal Devlet Bakanı Maria Böhmer, uyum sözleşmesinin bu yasama dönemine hayata geçireceğini açıkladı. Böhmer’in ”Kölnische Rundschau” ve ”Stuttgarter Nachrichten” gazetelerine yaptığı bu açıklama dikkatleri uyum sözleşmesine çekti. Daha uygulama başlamadan tepkiler yağmaya başladı.

Kılıç: Bu bir şov

Memet Kilic
Memet KılıçFotoğraf: picture-alliance / dpa

Muhalefette yer alan Birlik 90/Yeşiller Partisi Milletvekili Memet Kılıç, uyum sözleşmesini bir ”şov” olarak nitelendirerek, tepkisi şu sözlerle dile getirdi:

"Sayın Böhmer’in açıklamaları koalisyon sözleşmesinde de olduğu gibi belirsiz açıklamalardır, hedefi, nereye ulaşacağı, koşulları, hangi konularda bu sözleşmenin yapılacağı bunlar bilinmemektedir. Onun için bunu şov amaçlı bir çıkış olarak görüyorum."

Kılıç, ünlü Fransız düşünür Rousseau'nun önerdiği şekilde bir "toplumsal sözleşmeden" yana olduklarını ifade etti. Kılıç bunu şu şekilde açıkladı:

"Bu da çocukların anaokuldaki dil öğreniminden, meslek hayatına geçişte ayrımcı muamelelerin ortadan kaldırılmasına, üniversiteye gidişlerin, vatandaşlığa geçişin, aile birleşiminin kolaylaştırılması ve yerel seçim hakkı verilmesi gibi konularda göçmenlerin önünün açılması anlamına geliyor."

Kılıç, buna karşılık olarak da göçmenlerin Almanca öğrenmesi ve yasalara uymasının gerektiğini söyledi.

Sol Parti: Baskı aracı

Sevim Dagdelen Mitlgied des Deutschen Bundestages
Sevim DağdelenFotoğraf: Sevim Dagdelen

Muhalefette yer alan Sol Parti Federal Meclis Grubu Göç ve Uyum Politikası Sözcüsü Sevim Dağdelen de Böhmer’in açıklamasına tepki gösterdi. Dağdelen, yayınladığı yazılı açıklamada, bu sözleşme ile ”gerçekte amaçlanan uyum değil, göçmenler üzerine yeni bir baskı aracı yaratmak” dedi.

Uzmanlar ne diyor?

Berlin Karşılaştırmalı Sosyal Araştırmalar Enstitüsü Yöneticisi Prof. Jochen Blascke de uyum sözleşmesini saçmalık olarak nitelendirdi. Blaschke, göçmenlerin topluma ve çalışma hayatına katılımının veya Almanca öğrenmesinin bürokratik yöntemlerle sağlanamayacağını belirtti. Göç ve uyum konusunda çalışmalar yapan Blaschke, ”göçmenler bireysel olarak bu şartları yerine getirme konusunda yükümlü olamaz, çünkü her bireyin farklı koşulları bulunuyor. Yaşam koşulları farklı olduğu için, burada herkesi kapsayacak bürokratik bir yöntemin başarılı olacağını söyleyemeyiz" dedi.

Başbakan Angela Merkel’in daveti üzerine düzenlenen Uyum Zirveleri’ne katılan Almanya Türk Veli Dernekleri Federasyonu Başkanı Berrin Alpbek de, bir sözleşme yoluyla uyum sağlanacağına inanmıyor ve şunları kaydediyor:

"Toplumsal yaşamın bu tür sözleşmeler çerçevesinde düzenlenebileceğine inanmıyorum. Uyum bana birlikte yaşamak demek. Eğer insanlar birlikte yaşamayı istemiyorsa, yazılı sözleşmeler sonuçta hiç bir şey getirmez. Atılan imzalar evlilikleri de kurtarmıyor biliyorsunuz!"

© Deutsche Welle Türkçe

Jülide Danışman / Berlin

Editör: Murat Çelikkafa