1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Washington 25 yıl öncesini unuttu

Peter Phillip / DW9 Mayıs 2006

BM Güvenlik Konseyi’nin beş daimi üyesi ile Almanya’nın dışişleri bakanları, dün nükleer anlaşmazlıkta İran’a karşı bundan böyle izlenecek politikayı görüştüler. Ancak bakanlar, ortak bir tutum belirleyemedi. Öte yandan İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad da ABD’ye bir mektup gönderdi. DW’den Peter Philipp’in yorumlu:

https://p.dw.com/p/AZpt

“Gizliliğe çok önem veriliyor. İran Cumhurbaşkanı’nın ABD Başkanı George Bush’a gönderdiği mesajı Tahran yönetimi açık mektup olarak görmüyor. 18 sayfalık bir mektup geldiğini önce inkar eden Beyaz Saray da hiç bir yeni unsur barındırmadığı için önemsiz ve yararsız saydıkları mektubun içeriğini açıklamıyor.

Mektubun önemsizmiş gibi göstermeye çalışıldığı anlaşılıyor. Çünkü İran Cumhurbaşkanı’nın ABD Başkanı’na mektup göndermesi yeni bir hadise. Ahmedinejad mektubunda, Güvenlik Konseyi’nin İran aleyhinde karar almasını önlemek amacıyla kaleme sarılmış olsa da.

Ancak mektup haberleri gerçek olsa da olmasa da Güvenlik Konseyi daimi üyeleri ile Almanya’nın dışişleri bakanlarının katıldıkları buluşma uzatılmış bir çalışma yemeği şeklinde geçmiş, sonuçsuz kalmış ve İran karşısında ortak strateji belirleme gayretlerinin bir kez daha boşa gittiğini göstermiştir.

Bundan 25 yıl önce daimi üyeler, mutabakat sağlamakta zorlanmamışlardı. ABD’nin de açıkça desteklediği 487 sayılı Güvenlik Konseyi kararıyla Irak’ın nükleer tesislerini bombaladığı için İsrail kınanmıştı. İsrail’in nefsi müdafaa amaçlı önleyici darbe teziyle kendini savunması fayda etmemiş ve Irak’ın sivil amaçlı nükleer araştırma yapmaya hakkı olduğu kararda vurgulanmıştı. Güvenlik Konseyi, aynı zamanda İsrail’den Irak’ta yol açtığı hasarı tanzim etmesini ve nükleer silahların yayılmasını önleme anlaşmasını imzalamasını da talep etmişti.

Washington, 25 yıl öncesini unutmuşa benziyor. Daha o yıllarda yaşananların ardında İslam Cumhuriyeti ile Batı arasındaki derin anlaşmazlık yatıyordu. İran’da İslamcı rejimin yerleşmmesinden endişe duyan Batılı devletler Saddam Hüseyin ile tam dayanışma halindeydiler. İran savaşında Irak’ı destekleyen Batı idi. Irak’taki nükleer reaktörü Fransızlar inşa etmişti. İsrail’in Güvenlik Konseyi tarafından kınanması da, İran’ın düşmanı olan Irak’ın yanında yer alındığını göstermekteydi.

25 yıl sonra bir zamanların müttefiki Saddam Hüseyin’in Bağdat’ta yargılandığını görüyoruz. 25 yıl önce Irak’a göz yumulduğu için dikkate alınmayan suçlamalar bu kez İran’a yöneltiliyor. Tutarlı dış politika bu olmasa gerek. Ekonomik çıkarları rol oynamasaydı, Rusya ile Çin de bu tutarsız dış politikayı desteklerlerdi.

Sızan haberlerde, Tahran’dan gelen mektubun ilk planda İran ile ABD arasındaki anlaşmazlığı konu aldığı belirtiliyor. Böyle bir yaklaşımı önemsemiyor olmak hatadır. Yakın geçmişin sayfalarını şöyle bir karıştırmak bunun neden hata olduğunu anlamaya yeter.”