1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Washington'da İran konusunda ne planlıyor?

Georg Schwarte2 Mart 2005

İran’ın tartışmalı nükleer politikası ile ilgili ABD’nin sürdürdüğü sertlik yanlısı politikada son günlerde yumuşama sinyali görülüyor. AB kulislerinde bu tutum ABD’nin strateji değişikliği olarak adlandırılıyor. Bu teorinin gerçekleşme olasılığını, Alman Radyolar Birliği Washington Muhabiri Georg Schwarte araştırdı…

https://p.dw.com/p/Aaw8

Beyaz Saray Sözcüsü Scot McClellan’a bakılırsa, şu aşamada İran’a yönelik bir strateji değişikliğinden sözetmek için henüz erken. Başkan Bush’un, Tahran yönetiminin yola gelmesi için ekonomik unsurların koz olarak kullanabileceğini, hatta belirli oranlarda mali yardımlar yapılabileceğini ima etmesini ise McClellan, bir “politika değişikliği“ olarak adlandırmaktan kaçınıyor. Hükümet sözcüsüne göre, bu tür adımlar, “Washington’un Avrupalı dostlarının, İran konusunda gösterdiği çabaların desteklenmesi“ olarak algılanabilir.

Amerikan Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamalarda da İran’a yönelik bir strateji değişikliğine ilişkin ipuçları verilmiyor. Ancak George Bush’un geçen hafta Avrupa’ya gerçekleştirdiği ziyaret sırasında, kendisine iletilen bazı taleplerin varlığından söz ediliyor. Bu talepler arasında Tahran’a sivil amaçlı uçak satışı ve İran’ın uluslararası topluluğa enetgre olma çabalarını desteklenmesi gibi maddeler bulunuyor. Brüksel’e göre, ancak böylesine teşviklerle bu ülkenin nükleer programından feragat etmesi sağlanabilir.

Başkan Bush’un söz konusu taleplerle ilgili olarak, geçtiğimiz günlerde Kongre’nin ileri gelen temsilcileriyle kapalı kapılar ardında görüşmelerde bulunduğu belirtiliyor. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Adam Ereli’ye göre ise burada “teşvik“ kelimesinin kullanılması pek yerinde değil. Ereli, “İran’a, zaten yapmakla yükümlü olduğu şeyleri yerine getirmesi için teşvik verdiğimizi söylemek doğru olmaz. Bu sadece, İran’ın uluslararası kuralları kabul etmesini sağlamak amacıyla başlatılan çabaların bir bölümünü oluşturuyor“ ifadelerini kullanıyor.

İran tutumunu değiştirmiyor

Ancak tüm tartışmaların İran’ı etkilediği de pek söylenemez. Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’nın, zenginleştirilmiş uranyum programının son erdirilmesi yönündeki çağrısını reddeden Tahran yönetimi, bu konunun “müzakere dahi edilmeyeceğini“ açıkladı. Oysa Washington ve Brüksel’in varmak istediği noktalardan biri de uranyum zenginleştirme programına İran’ın bir an önce son vermesini sağlamak.

Herşeye rağmen, Amerikan yönetimin mevcut politikasını gözden geçirmesi, hatta ve hatta Tahran’a yönelik ekonomik yardımları bile seçenekler arasına dahil etmesi, gözlemcilere göre çoktan yapılması gereken yerinde bir hamle. Washington, böylece Almanya, Fransa ve İngiltere’nin İran konusundaki çabalarına olumlu bir karşılık vermek niyetinde.

Ancak bunu yaparken de henüz kısa bir süre öncesine kadar “tiran“ olarak adlandırılan ülkelerin şimdi ödüllendirildiği gibi bir izlenim oluşturmaktan da Amerikan yönetimi kaçınmak istiyor. Bu nedenle de Beyaz Saray, “strateji değişikliği“ tanımını kullanmamaya azami gayret gösteriyor.