1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Wulff'dan "karşılıklı saygı" çağrısı

26 Aralık 2010

"İslam’ın da Hrıstiyanlık ve Yahudilik gibi Almanya’nın bir parçası olduğu" sözleriyle Almanya'da muhafazakarların tepkisini çeken Cumhurbaşkanı Wulff, Noel konuşmasında da dayanışma ve karşılıklı saygı mesajları verdi.

https://p.dw.com/p/zpwn
Almanya Cumhurbaşkanı Christian WulffFotoğraf: Bundesregierung/Steffen Kugler/dapd

Almanya Cumhurbaşkanı Christian Wulff'un, 3 Ekim'de Almanya'nın yeniden birleşmesinin 20'nci yıldönümünde yaptığı konuşmada “Hrıstiyanlık kuşkusuz Almanya'nın bir parçasıdır. Yahudilik de kuşkusuz Almanya'ya aittir. Bu bizim Hrıstiyan-Yahudi tarihimizdir. Ancak artık İslam da Almanya'nın bir parçasıdır” demişti. Bu sözler, yoğun tartışmaları ve sert tepkileri beraberinde getirmişti. Özellikle de muhafazakar kesim, İslam'ın Almanya'nın bir parçası olduğu tezini reddetmişti.

Wulff kendisine yönelik tüm eleştirilere rağmen, çokkültürlülük mesajını Noel konuşmasında da yineledi. Haziran ayında göreve gelen Wulff, ilk Noel konuşmasında vatandaşlara dayanışma ve karşılıklı saygı çağrısında bulundu.

Wulff, “Toplumumuz özgür ve renklidir. Farklı yaşam tarzlarına sahibiz, köken olarak da farklıyız. Dinimiz, eğitimimiz, mutluluğa dair hayallerimiz de farklı. Bir toplumun böylesine çeşitli insanlardan vücut bulabilmesi için her şeyden önce bir şeye ihtiyacımız var: Saygı. Kendisinden farklı olana saygı, onun ortaya koyduklarının, başarılarının takdir edilmesi” dedi.

Wulff, seleflerinden farklı olarak televizyonlardan yayınlanan Noel konuşmasını çalışma masasında oturarak yapmadı. Gönüllü çalışmalara katılan iki yüz kadar vatandaş, öğrenci, yardım çalışanı, polis ve ordu mensubu ile çocukları Cumhurbaşkanlığı Sarayı'na davet eden Wulff, konuşmasını izleyicilerin önünde ayakta yaptı.

Tepkiler olumlu

Wulff'un Noel mesajına tepkiler olumlu. Haziran ayındaki cumhurbaşkanlığı seçimlerindeki rakibi ve eski yurttaş hakları savunucusu Joachim Gauck’tan da Wulff’a övgü geldi. Wulff’un, makamının rolünü kavrayarak konumunu bulduğunu belirten Gauck, “Christian Wulff iyi bir yolda ve Almanlar da cumhurbaşkanları ile bir olmak istiyor” dedi.

Anketler de Wulff’un göreve geldiği altı ay öncesinden bu yana itibarının giderek arttığını gösteriyor. Emnid araştırma şirketinin yaptığı ve Bild am Sonntag gazetesinde yayımlanan anket sonuçlarına göre Almanlar’ın yüzde 57’si Wulff’un iyi bir Cumhurbaşkanı olduğunu düşünüyor.

Kadınlar arasında Wulff’a destek daha da büyük. Erkekler’in yüzde 48’i Wulff’u iyi bulurken, kadınların üçte ikisi Wulff’u destekliyor. Ankete katılanların yüzde 53’ü ise Wulff’un işini beklenenden daha iyi yaptığını düşünüyor. Wulff’tan hayal kırıklığına uğradığını söyleyenlerin oranı ise yüzde 19.

Wulff, Hrıstiyan Demokrat Birlik partili olmasına rağmen, kendisine en büyük desteğin Sosyal Demokratlar’dan gelmesi dikkat çekiyor. Sosyal Demokrat Parti seçmeninin yüzde 75’i Wulff’un olumlu bir sürpriz olduğunu düşünüyor.

Alman hükümetine eleştiri

Almanya'da çokkültürlülüğü savunan Wulff'un aksine, çokkültürlülüğü ölü ilan eden muhafazakarlara tepki ise sürüyor. Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiseri Thomas Hammarberg, Alman hükümetine göçmen politikalarıyla ilgili sert eleştiride bulundu.

Başbakan Angela Merkel’in ‘çokkültürlülük konsepti öldü’ ifadesinin kendisinde derin şok yarattığını belirten Hammarberg, “Bu konsepte bağlı kalmazsak, bu, Avrupa değerlerinde dramatik bir dönüş olur” diye konuştu. Merkel’in çokkültürlü toplumu savunmak yerine, göçmenler konusunda baskı sınırına dayanan yükümlülükler getirdiğini belirten İnsan Hakları Komiseri, “İnsanlar memnuniyetle karşılanmadıkları hissine kapılırsa, kendilerini izole ederler. Avrupa’da göçmenlerin düşman muamelesi gördüğü bir atmosfer yarattık” dedi.

Alman Sanayiciler Federasyonu da ülkede göçmenlerle ilgili tartışmaların acil ihtiyaç duyulan kalifiye iş gücünü kaçırdığı uyarısında bulundu. Almanya’nın, koşulları belirleyen ve iş gücü arayışında olan tek ülke olmadığını belirten Federasyon Başkanı Hans-Peter Keitel, “Bunun sadece sınırları açmak değil, bir rekabet meselesi olduğunu anlamamız gerek” dedi.

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Beklan Kulaksızoğlu

Editör: Hülya Köylü