1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Yaratacılığın temelinde yatan sır

Nicolas Westerhoff2 Nisan 2005

Yıllarca dillerde dolaşan melodileri besteleyen, çözümsüz kabul edilen problemleri çözen kişileri, daha çocukluklarından itibaren tesbit etmek mümkün mü? İşin arkasında ilham perisi ya da rastlantıyı mı aramak gerekiyor? Psikoloji bilimi, bu soruların yanıtlarını arıyor.

https://p.dw.com/p/Aaag
Yaratıcı insanların ortaya çıkardığı ürünlerin farkı hemen farkediliyor.
Yaratıcı insanların ortaya çıkardığı ürünlerin farkı hemen farkediliyor.Fotoğraf: AP

Belli bir zeka düzeyinde, uyumsuz, risklere açık ve çevresindekilerin kararlarından etkilenmeyen… Psikoloji uzmanları, yaratıcı kişinin profilini bu sözlerle çıkarıyorlar. Uzun yıllar, yaratıcılık ve delilik arasında doğrudan bir bağ olduğu ileri sürüldü. Ancak son araştırmalar, yaratıcı kişilerin ne aşırı nörotik ne de psikolojik açıdan dengesiz olarak değerlendirilemeyeceğini ortaya koyuyor. Psikoloji uzmanları, yaratıcı kişilerin düşünüş tarzını „aykırı“ sınıfında değerlendirmeyi yeğliyorlar.

Yaratıcılık ve zeka üzerine çalışmalarıyla bilinen Guilford, „bir tek doğru yanıtın ya da çözümün bulunduğu durumlar“ ile „doğru çözüm için birden fazla olasılığın bulunduğu durumlar“a yönelik düşünme biçimleri arasında yaptığı ayırım ile dikkat çekmiştir.

Tuğla deneyi

Guilford yaratıcılığı ölçmek amacıyla „tuğla deneyini“ kullanmıştır. Aykırı düşünen kişi, tuğlayla yalnızca bina inşa edilemeyeceğini, vücut geliştirme, yatak ısıtma gibi muhtelif amaçlarla da kullanılabileceğini ifade etmektedir. Profesör Jens Asendorf şöyle konuşuyor:

"Yine de henüz genel kabul gören bir yaratıcılık testi ortaya çıkarılabilmiş değil. Psikoloji, bu alanda fazla mesafe kaydedemedi.“

Profesör Jens Asendorf, psikolojinin yaratacılığı ölçebilme konusunda yetersiz kalmasının nedenini şöyle açıklıyor:

„Mühendislik mesleğini ele alalım. Bu alan belli bir yaratıcılık gerektiriyor. Ancak yaratıcılığın düzeyi önemli. Hangi mühendis daha yaratıcı? Bunu tesbit etmek zor.“