1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

“Yasa, Türkiye’nin üyelik sürecini etkilemez“

Ayşe Tekin / DW12 Ekim 2006

Berlin Bilim ve Politika Vakfı Türkiye uzmanı Dr. Heinz Kramer, Fransa Meclisi’nde kabul edilen inkar yasasının Türkiye’nin AB’ye üyelik sürecini etkilemeyeceğini söyledi. Kramer, tartışmalı yasaya ilişkin DW’den Ayşe Tekin’in sorularını yanıtladı…

https://p.dw.com/p/AZfg

- Bay Kramer, şu sıralar Fransız Parlamentosu’nda Ermeni soykırımını inkar edenlerin cezalandırılmasını öngören yasa teklifi görüşüldü. Bu girişim, Türkiye ile Fransa arasında ciddi bir gerginlik yaratıyor. Bu arada Brüksel’den de söz konusu yasanın Türkiye ile AB ilişkilerinde sorun yaratabileceği yolunda uyarılar geldi? Sizce böyle bir sorun olabilir mi?

Kramer: “Türkiye ile AB arasında sorun olacağını sanmıyorum, en azından doğrudan değil, ama Fransa ile Türkiye arasındaki ilişkilerde sorun çıkacaktır. Buna benzer bir örnek de İsviçre’de söz konusu. İsviçre’de Ermeni soykırımının inkarını cezalandırıyor. Hatta ilk davalar açılmaya başlandı.”

- Ama Fransa’nın aksine, İsviçre AB üyesi değil…

Kramer: “Evet, ama bu yasa İsviçre ile ilişkileri kötüleştirdi, sonuçta Fransa ile Türkiye arasında da böyle bir gelişme olacaktır. Bu, Avrupa Birliği ile ilişkileri nasıl etkiler? Bence ilkesel olarak üyelik sürecini etkilemez. AB üyeleri için daha önemli sorunlar var. Fransa da sürekli bu konuyu gündeme getirmeyecektir. Yasanın Fransa için Türkiye’ye karşı değil, iç politika için hazırlandığı unutulmamalı. Türkiye’nin tepkisi de dıştan çok iç politikaya yönelik.”

- Alman Parlamentosu da geçen yılın Haziran ayında Ermeni soykırımını kabul eden bir kararı kabul etti. Bu kararın altında şimdiki Başbakan Angela Merkel’in de imzası var. Kararda, federal hükümetin Türkiye’de düşünce özgürlüğü, ama özellikle Ermeni soykırımının tanınması konusunda çaba göstermesi isteniyor. Başbakan Merkel, kısa bir süre önce Türkiye’de idi, ama gündeminde Ermeniler yoktu? Bu konu Almanya için güncelliğini kaybetti denilebilir mi?

Kramer: “Bu Almanya için çok yakıcı ve önemli olmayan bir politik sorun. Aslında Fransa için de öyle. Ama belli zamanlarda ya da durumlarda ortaya çıkıyor. Fransa’da gelecek yıl başkanlık seçimleri var. Bu durumda Fransa’daki yaklaşık 400-450 bin Ermeni’nin oylarını almak önemli. Sosyalistlerin yasayı gündeme getirmesinin nedeni de bu.”

- Siz konuya ilkesel olmaktan çok lobi sorunu olarak bakıyorsunuz?

Kramer: “En azından ilkesel olduğu kadar iç politikaya ve seçimlere yönelik bir lobi sorunu. Belirttiğim gibi bu konu yılın belli zamanlarında doğal bir yasa gibi gündeme gelir. Almanya’da da 24 Nisan civarında gazetelerde yer alır, kamuoyunda tartışılır ve sonra kaybolur. Şu anda geçen Haziran da kabul edilen kararı hatırlayan yok. Bence bu karar son derece dengeli idi ve bizim geçmişimizle hesaplaşmamızı yansıtıyordu. Türkiye’ye önerim bu konuya çok daha sakin bakması. Histerik tepkilere gerek yok, bu özellikle AB sürecinde gerekli.”

- Bu durumda Almanya’da, Fransa’da gündeme gelen benzeri bir yasanın çıkmasını beklemiyorsunuz, öyle mi?

Kramer: “Bunu hiç mümkün görmüyorum. Almanya üçüncü ülkelerin bu tür sorunları ilgilense bile politik açıdan ilgileniyor ama yasalar düzeyinde değil. Yasal olarak kendi geçmişimizle ilgilendik, Almanya’da Yahudi soykırımının inkarı yasak, ama bu bizim kendi geçmişimiz, üçüncü ülkelerle ilgisi yok.“

- Fransa’da inkarı ya da övgüyü yasaklayan bir dizi yasa var. Almanya’da durum nasıl?

Kramer: “Üçüncü ülkeler ya da uluslararası konularda ne bir anı yasa ne de yasaklama var. Tek istisna Yahudi soykırımı ama belirttiğim gibi bu sadece biz Almanları ilgilendiriyor.”