1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Yeşiller'den Türkiye'ye tam destek

Duygu Leloğlu / İstanbul19 Ekim 2004

İstanbul’da üç günlük grup toplantılarına başlayan AB Parlamentosu’nun Yeşiller Grubu, Türkiye’nin AB ile müzakerelere başlamasına tam destek verdi. Yeşiller’in toplantılarını İstanbul’da yapmaları sembolik açıdan büyük önem taşıyor...

https://p.dw.com/p/Ab60
Yeşiller’in Grup Eşbaşkanı Daniel Cohn Bendit, Türkiye'nin bir Malta ya da Romanya olmadığını söyledi...
Yeşiller’in Grup Eşbaşkanı Daniel Cohn Bendit, Türkiye'nin bir Malta ya da Romanya olmadığını söyledi...Fotoğraf: AP

Yeşiller, bir ilke imza atarak AP’nin grup toplantısını Türkiye’de gerçekleştiren ilk siyasi partisi oldu. AP’nin dördüncü büyük grubu, Boğaz’ı gören Hilton Oteli’nin kongre salonunda üç gün boyunca Türk sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte ”AB’deki Türkiye, Ortak Gelecek mi?” sorusuna cevap arayacak.

Basın toplantısı ile başlayan konferansa Türk basının ilgisi büyük oldu. AB’nin 17 Aralık’ta yapılacak devlet ve hükümet başkanları zirvesi öncesinde, Yeşiller Grubu’nun İstanbul’da çıkarma yapması, bu kritik dönemde sembolik açıdan Ankara’ya ”büyük bir AB desteği” anlamını taşıyor. 42 üyeden oluşan grup Türkiye ile müzakerelerin başlamasını destekliyor. Zaten bugünkü yapılan açıklamalar da bu yöndeydi.

Cohn-Bendit: Türkiye’ye özel muamele

Yeşiller’in Grup Eşbaşkanı Daniel Cohn Bendit, Türkiye’deki siyasetçilerin, ”diğer adaylarla aynı muameleye tabi tutulmak istiyoruz” diyerek, yanlış davrandıklarını söyledi. Türkiye ne Malta ne de Romanya olduğunu belirten Bendit sözlerini şöyle sürdürdü:

"Ülkenin AB üyeliği daha karmaşık. Türkler, çok gururlu. Bazen biraz fazla gururlu. Türkiye ile özel müzakereler yapılacak. Bu da müzakerelerin, ülke ile teknik açıdan farklı yapılacağı anlamına gelmiyor. Madem, siz kendinizi ‘özel’ görüyorsunuz, o zaman, müzakereler de size özel olacak. Türkiye muz cumhuriyeti değil. Ülkenin üyeliği, Türk tarihinin de AB’ye entegrasyonu anlamına geliyor."

Cohn-Bendit, Fransa’nın Türkiye’nin üyeliği konusunda, referandum yapacak olmasını da tehlikeli bularak, "O kadar yıl sonra olacaklar hakkında şimdiden karar vermek, zamanı boşa harcamak demek. Hem bu referandum, ’Türkleri seviyor musunuz sevmiyor musunuz?’ ya da ‘Müslümanları istiyor musunuz?’ referandumuna dönüşür. Bu açıdan da çok tehlikeli buluyorum" dedi.

Lagendijk:17 Aralık’a odaklanın

TBMM - Avrupa Parlamentosu arasında köprü görevi gören Karma Parlamento Komisyonu Eşbakşanı Joost Lagendijk’in mesajı, Türkiye’nin şu anda var gücü ile 17 Aralık’a odaklanması gerekliliği üzerineydi. Bu konuda Lagendijk, "AB Komisyonu raporunda, ‘üyeliğin ucunun açık olması’ ve ‘Türkler’e serbest dolaşımın kısıtlanması’ konuları da beni rahatsız etti. Ankara, uzun dönemde halledilecek bu iki konuya çok fazla odaklanmayarak, dikkati gelecek sene müzakerelerin başlaması konusuna vermeli" diye konuştu.

Özdemir: Buraya gelmemiz mesaj

Yeşiller’in grup toplantısını Türkiye’de yapması, bir mesaj niteliğinde olduğunu söyleyen Özdemir, "AP’de 21 dil tercüme kabini var. Bunlardan biri Türkçe’ye ayrıldı. Ancak Kıbrıs sorunu çözülemediği için, ne yazık ki kabin boş. Biz, Türkçe’nin AB resmi dili olmasının mücadelesini veriyoruz" dedi.

Yeşiller’in Eşbaşkanı Monica Frassoni da "Türkiye’nin entegrasyonu, AB’nin derinlik kazanması için önemli. Önümüzdeki dönemde Kıbrıs konusu gibi Türkiye’yi rahatsız edecek bazı konular da açılacak. Gelin birlikte rahatsız edici konuşmaları yapalım. Ama yapıcı olalım" diye konuştu.