1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Yeni AB'nin işleyişi nasıl?

Ajanslar16 Nisan 2004

Avrupa Birliği, 10 yeni üyeyi karşılamaya hazırlanıyor. Ancak 1 Mayıs‘da yeni üyelerin birliğin kurumlarında yer almaya başlayacağını düşünmek yanlış. Avrupa Anayasası üzerinde henüz uzlaşma sağlanmış olmasa da yeni üyelerin katılımıyla AB’nin işleyeşi konusunda Nice Anlaşması geçerli olacak...

https://p.dw.com/p/AbJn
Avrupa Anayasası üzerinde hala anlaşma sağlanamadı...
Avrupa Anayasası üzerinde hala anlaşma sağlanamadı...

Avrupa Anayasası üzerinde hala mutabakat sağlanamasa da, onun yerine Nice Anlaşması’nı okuyup anlamak yeterli. Bazı maddelerin yaptırım gücü daha ileri tarihlerde de başlasa, Nice’te saptanan belirlemeler şu andaki işleyişi düzenlemek için şimdilik yeterli. Buna göre; mevcut AB Komisyonu, Ekim ayı sonuna kadar görevini sürdürecek. İşlevsel açıdan bir yürütme organı olan Komisyon‘da her üye ülkeden bir, nüfusu çok olanlardan iki, toplam 20 temsilci var.

Bir bakanla eş işleve sahip Komisyon üyelerine ”komiser” deniyor. On yeni üyeyle birlikte AB Komisyonu üyelerinin, yani komiserlerin sayısı da 10 artarak otuza yükseliyor. Yeni üyeler geldiği için, ek komisyonlar oluşturulmayacak ve yeniler deneyimlilerin yanına ”eş komiser” olarak adlandırılacak.

1 Kasım’da başlayacak yeni dönemde ise eskiden nüfusu kalabalık ülkelere tanınan ayrıcalık kalkıyor ve her üye ülkeden sadece bir komiser, yani toplam 25 komiserden oluşuyor AB Komisyonu. Şimdiki Komisyon Başkanı Romano Prodi, görev süresi bittiğinde İtalya’ya geri dönerken, yerini alacak kişi, Haziran ayı zirvesinde birlik devlet ve hükümet başkanları tarafından belirlenecek.

Altı geçici dönem var

Avrupa Parlamentosu’nda ise altı haftalık bir geçici dönem var. 10 ve 13 Haziran’daki doğrudan seçimlere kadar yeni üyeler, daha sonra kaç kişilik kontenjanları olacaksa, o kadar üyeyi belirleyip gönderecekler AP’ye.

Yeni üyelerle birlikte Avrupa Parlamentosu’ndaki sandalye sayısı da 626’dan 732’ye yükseliyor. Almanya şimdiye kadarki 99 kişilik kontenjanını korurken, altı milletvekilliğine sahip Lüksemburg hariç, diğer ülkelerin her biri, yeni üyeler uğruna birkaç sandalyeden feragat ediyor.

Bakanlar Konseyi

Üyelerin ulusal hükümet üyelerden oluşan Bakanlar Konseyi‘nin karar mekanizmasına ise yeni bir çoğunluk esası getiriliyor. Şu anda toplam 87 oya sahip 15 üye ülkenin, bir kararın onayı için en az 62 oyluk bir ekseriyete ihtiyacı var. Üye sayısı 25’e yükselince oy sayısı 37 artarak toplam 124’e çıkarken, bu kez en az 88 oyluk bir ekseriyet aranıyor.

Nice’te üzerinde mutabakat sağlanan sözleşme, Bakanlar Konseyi‘nin işleyişinde 1 Kasım 2004’den itibaren geçerlilik kazanıyor. Buna göre, 25 üye ülkenin toplam oy sayısı 321. Bir kararın onayı için önce ülke ekseriyeti, yani en az 13 ülkenin bu onaya katılması gerekiyor. Bu sağlandıktan sonra bu kez 232 oyluk bir ekseriyet aranıyor.

Eğer bunun için ek bir önerge verildiğinde ise, bir kararın ardındaki oyların, AB nüfusunun en az %62’sini temsil etmesi isteniyor. İşte oldukça karmaşık bu son paragrafın içeriği, şu andaki AB anayasası tartışmalarının uzlaşma yolunu tıkayan en önemli pürüzü oluşturmakta. Ancak AB Anayasası oluşana kadar bu eski belirlemeler geçerliliğini koruyacak.