1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Yenilenebilir Enerji Konferansı başladı

1 Haziran 2004

Bonn'da Uluslararası Yenilenebilir Enerji Konferansı başladı. Konferansta 140’dan fazla ülkeden 2500 ü aşan katılımcı fosil enerji kaynaklarına bağımlılıktan kurtulmayı birçok açıdan ele alıyor.

https://p.dw.com/p/Aajw
Bonn'daki Uluslararası Yenilenebilir Enerji Konferansı'na üst düzey temsilciler de katılıyor...
Bonn'daki Uluslararası Yenilenebilir Enerji Konferansı'na üst düzey temsilciler de katılıyor...

”Daha fazla beklemeyin, geleceğimizi düşünün” diyerek, kendilerini güneş kuşağı olarak adlandıran Greenpeace'li gençler bu sabah konferansın açılışında, katılımcılara gelecek kuşaklarla ilgili sorumluluklarını hatırlattılar. Greenpeace, konferansın çevre dostu yenilenebilir enerjilerle ilgili bağlayıcı kararlar almasını istiyor. Aslında bu Almanya Çevre Bakanı Jürgen Trittin’in de hedefi:

"Somut önlemlere ihtiyacımız var, somut bir eylem planına, bu eylem planının da uluslararası kabul gören bir komisyon tarafından kontrol edilmesi gerekiyor. Kontrol mekanizmaları kurulduğu anda yaptırımlar korkusu, sözleşmelerin uygulanması için önemli bir gerekçe oluyor. Bu durumda ağır yaptırımlara da gerek kalmıyor.”

Almanya Çevre Bakanı, somut önlemlerin ulusal ve uluslararası düzeyde alınabileceği görüşünde. Konferans öncesinde birçok ülkeden proje desteği önerisi geldiğini belirten Bakan, Almanya’nın 2010 yılına kadar enerjisinin % 20’sini yenilenebilir kaynaklardan sağlama hedefi ile örnek oluşturduğunu hatırlattı.

Petrole alternatif

Bonn’da başlayan Yenilenebilir Enerjiler Konferansı‘nın açılışında konuşan Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Bakanı Heidemarie Wieczorek-Zeul da petrole bağımlılığın yol açtığı sorunları hatırlattı ve ”petrol yüzünden çok savaşlar yapıldı, ama güneş enerjisi için savaş olmayacaktır” dedi.

Petrol fiyatlarının yükseldiği bir döneme denk gelmesi, Yenilenebilir Enerjiler Konferansı’na ilgiyi de arttırdı. Çevre Bakanı Trittin, konferansın açılış konuşmasında da, ”dünyanın ancak petrol ve doğal gaza bağımlılıktan kurtulması halinde bir şansının olduğunu” belirtti. Dünya nüfusunun önemli bir kesiminin enerji kaynaklarından yoksun olduğunu hatırlatan Trittin, sadece bunun bile yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı için bir neden olduğunu söyledi:

”Gittikçe artan enerji ihtiyacını karşılamak zorundayız. İki milyar insan enerji kaynaklarından yoksun ise bunun açıklaması küresel adaletsizliktir. Bu adaletsizliği giderirken, dünya atmosferini daha fazla zorlamamamız gerekiyor.”

Sera etkisinin azaltılması

BM’nin milenyum hedeflerinde olduğu gibi, 2010 yılına kadar bir milyar insanın enerji kaynaklarına ulaşımı sağlanır ve bunlar fosil enerji kaynakları olursa, dünyadaki sera etkisinin artacağı belli. Almanya Çevre Bakanı‘nın çağrısının ardında da bu endişe yatıyor. Fosil enerji kaynaklarının aksine yenilenebilir enerji kaynakları her an ve her yerde mevcut. En ücra köşelerde bile pahalı petrol boru hatları yerine, basit güneş enerjisi tesisleri kurmak mümkün.

Bonn’daki konferanstan su, güneş ve rüzgar gibi yenilenebilir enerji kaynakları için olumlu bir kamuoyu oluşturacak kararlar çıkması bekleniyor. Bu enerjiler şimdilik dünyadaki enerji kullanımının % 5’ini bile oluşturmuyor. Buna karşılık, nükleer enerji % 7’sini, petrol % 40’ını, gaz ve kömür ise % 50’sini karşılıyor. Önümüzdeki on yıl içinde yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımında sadece yüzde bir artış hesaplanıyor. Eğer Bonn’dan farklı bir politik yöneliş çıkarsa, bu hesap değişebilir. Örneğin, Avrupa Birliği 2010 yılına kadar enerji tüketiminin % 20’sinin yenilenebilir enerjilerden karşılanmasını hedefliyor.