1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

YORUM: Müslümanlar karar vermeli

18 Temmuz 2010

Deutsche Welle editörlerinden Peter Stützle'ye göre, Almanya’da Katoliklik ve Protestanlığın resmî statü kazanması zamanla gelişti. Stützle yorumunda, "İslam dininin resmi olarak tanınmaması ayrımcılık değil" diyor.

https://p.dw.com/p/OORW
Deutsche Welle editörlerinden Peter Stützle
Deutsche Welle editörlerinden Peter StützleFotoğraf: DW

"Soy bilimciler, kilise defterlerinden daha zengin bir kaynak tanımıyor. 'Dünyevi' makamlar karşılaştırılabilir bir durum yaratmadan çok önce kiliseler, vaftiz, nikâh ve diğer pek çok konuda tuttuğu kayıtlarla toplumun eksiksiz bir suretini kâğıda dökmüştü. Ayrıca bugün resmi görev olarak kabul edilen pek çok toplumsal ve sosyal hizmet de kiliseler tarafından yürütüyordu. Kiliseler, bağışlar ve miras yoluyla zengin topraklara ve diğer mallara sahipti. Tüm hizmetleri de bu mülkler sayesinde finanse etti.

Ancak reformlarla birlikte, yeni inancı destekleyen yöneticiler de bu mülklere ulaştı. 1555 yılında imzalanan Augsburg Din Barışı, bunu güvence altına aldı ve bugünkü 'devlet kilise hukuku'nun temelini oluşturdu. Katolik hükümdarlar, 'sekülarizasyon' adı altında 18’inci yüzyılın sonlarından itibaren kilise mallarını kamulaştırararak atılan bu adımları takip etti. Daha sonra kilise vergileri konuldu ve kiliselerin hukuki statüsü, Vatikan ile yapılan anlaşmalar temelinde güvenceye alındı.

Bu süreçte kiliselerin, 1919 anayasasınına göre kamu hukuku çerçevesinde 'tüzel kişi' statüsü elde etmesinden diğer dini cemaatler de yararlanabiliyor. Kiliseler ve Musevi cemaati de bugün Almanya'da 'tüzel kişi' olarak bu statüye sahip. Böyle resmi bir statü kazanma koşulu ise açık üyelikler ve sorumlulukların belli olduğu bir organize yapıya sahip olmak.

Ancak bu tür yapılanmalar İslam dinine yabancı. İslam dinindeki 'ümmet' yani, İslam'a inananların oluşturduğu cemaat, herhangi bir üyelik defteri ya da düzenlenmiş bir hiyerarşiye aşina değil. Hrıstiyanlık dini de zaten böyle değil, bunu kiliseler yapıyor. Alman Devlet Kilise Hukuku'nun öngördüğü yapılanma kriterlerini yerine getirmek için harekete geçerlerse, o zaman İslami cemaatler de resmî statü kazanabilir. Bu tarz bir yapılanmanın dini anlayışlarıyla uyuşup uyuşmadığına ise Almanya’daki Müslümanların kendileri karar vermelidir."

Peter Stützle / DW, Çeviri: Başak Sezen

Editör: Hülya Köylü