1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

EU-Fortschirttsbericht Beitrittsländer

17 Ekim 2009

AB Komisyonu tarafından yayımlanan İlerleme Raporları, Türkiye tartışmasını yeniden alevlendirdi. DW Brüksel editörü Christoph Hasselbach, Türkiye’ye tam üyelik perspektifinin rafa kaldırılması gerektiğini savunuyor.

https://p.dw.com/p/K8tx
DW Brüksel editörü Christoph Hasselbach kalabalık nüfus ve İslam dinini Türkiye'nin AB üyeliği yolundaki aşılamaz engeller olarak görüyor
DW Brüksel editörü Christoph Hasselbach kalabalık nüfus ve İslam dinini Türkiye'nin AB üyeliği yolundaki aşılamaz engeller olarak görüyorFotoğraf: picture-alliance/dpa

Avrupa Birliği'nde yeni genişlemeye izin verecek Lizbon Antlaşması henüz yürürlüğe girmedi. Çek Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Vaclav Klaus'un bu yıl sona ermeden belgeye imza atarak son engeli de ortadan kaldırması bekleniyor. Lizbon yürürlüğe girse bile AB'deki genişleme yorgunluğu dikkatleri çekiyor. Doğrusu birlik, 2004'de 10 ülkeyi birden üyeleri arasına kattığı genişlemeyi henüz hazmedemedi.

Deutsche Welle Brüksel editörü Christoph Hasselbach
Deutsche Welle Brüksel editörü Christoph HasselbachFotoğraf: DW

Bu koşullarda AB'ye yeni katılımlar göze alınabilir mi? AB Komisyonu'na bakılırsa, koşulları yerine getirdiği sürece bir zamanlar Yugoslavya'yı oluşturan ülkeler, Türkiye ve İzlanda'ya birliğin kapıları açık… Hırvatistan bu ülkelerin başında geliyor. Yunanistan'la isim sorununu çözdüğü sürece Makedonya'nın da şansı yüksek. Buna karşılık Batı Balkanlar'ın diğer ülkelerinin AB yolu çok daha uzun gözüküyor. Türkiye, AB üyeliğinin önünde büyük engeller duran adayların başında geliyor.

Sorun yalnızca Türkiye'deki demokratikleşme sürecinin ağır ilerlemesi ve Ankara'nın AB üyesi Kıbrıs'ı tanımaması değildir. Türkiye'nin nüfusu birkaç yıl içinde AB'nin en büyük ülkesi Almanya'yı geçecektir. Birliğe tam üye bir Türkiye, böylece AB yönetiminde en fazla söz sahibi olacak, büyük bir siyasi etkiye kavuşacaktır. Temelde bir sorun meydana getirmeyen İslam da ülkenin büyüklüğüne paralel olarak bir engele dönüşecektir. AB üyesi bir Türkiye, birlik bünyesinde şiddetli direnişe yol açması muhtemel bir kültürel değişime neden olacaktır.

Bütün bunlar kesinlikle karşılıklı yakınlaşmayı engellemez. Tam tersine, ikili ilişkilerin özellikle ekonomik ve ticari alanda hala önemli potansiyele sahip olduğunu unutmamak gerekir. Ama Türkiye'nin AB'ye üyeliği hedefinden de resmen vazgeçilmelidir.



Christoph Hasselbach / Çeviri: Nuhat Halıcı

Editör: Hülya Köylü