1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Yunanistan tele-kulak sorumlulularını arıyor

Jannis Papadimitriou / DW6 Şubat 2006

Yunanistan “tele-kulak“ skandalıyla çalkalanıyor. Başbakan Kostas Karamanlis, kabinedeki bakanlar ve bazı işadamlarının telefonlarının yaklaşık bir yıldır dinlendiğinin ortaya çıkması üzerine geniş çaplı bir soruşturma başlatıldı. Şüpheler şimdilik açıkça dile getirilmese de ABD’ye yöneldi...

https://p.dw.com/p/AaCr
Telefonları dinlenenler arasında Başbakan Kostos Karamanlis de bulunuyor
Telefonları dinlenenler arasında Başbakan Kostos Karamanlis de bulunuyorFotoğraf: AP

Yunanistan’da ortaya çıkan tele-kulak skandalının üzerindeki sır perdesi hala aralanamadı. Olayın ardında kimler olduğu hala bilinmiyor. Ancak yetkililer, açıkça bir suçlama yapmaktan kaçınsa da, satır aralarında skandalın ardında, ABD’nin bulunduğuna dair imalar yapılıyor. Yunan bakanlar, dinleme yapan 14 paralel cep telefonunun, Atina’da ABD Elçiliği binasının yakınlarındaki baz istasyonuna bağlı olduğunu açıkladı. Yunan basını da bu kadar üst düzey ismi aynı anda dinleyecek teknolojiye sadece ABD’lilerin sahip olduğunu savunuyor.

Washington yönetimi ise iddiaları yalanladı. Olayın Atina-Washington hattında bir krize dönüşme tehlikesinin belirmesi üzerine Yunanistan Hükümet Sözcüsü Theodoros Roussopoulos bir açıklama yaptı. Gazetecilerin, “ABD’yi suçlayan bazı imâlı açıklamalar var. Siz de mi Washington’u suçluyorsunuz?“ şeklindeki sorusuna hükümet sözcüsü, “Herhangi bir yanlış anlamaya mahal vermemek için şunu açıkça söylüyorum: Hayır, böyle bir suçlamada bulunmuyorum“ karşılığını verdi.

Karamanlis hükümeti, konuyla ilgili yürüttüğü soruşturmadan henüz bir sonuca ulaşabilmiş değil. Tele-kulak skandalının bizzat mağdurları arasında bulunan hükümet üyeleri, konunun bir an önce açıklığa kavuşmasının ve sorumluların adalet önünde hesap vermesinin önemine işaret ediyor. Aynı zamanda soruşturma sürecinin şeffaf olmasının istendiği de yine hükümet tarafından dile getiriliyor.

Hükümete eleştiriler

Ancak muhalefet, bu noktada hükümeti tutarsızlıkla suçluyor. Ana muhalefetteki sosyalist PASOK’un lideri ve eski Dışişleri Bakanı Yorgo Papandreou, dinleme skandalıyla ilgili olarak hükümetin, ancak basında yer alan haberlerden sonra açıklama yaptığına dikkat çekerek, “Tüm olup bitenleri neden gazetelerden öğrenmek zorunda kaldık? Dinlenen telefon hatlarının hepsinin “Vodafone“ adlı Avrupa çapında faaliyet gösteren telekomünikasyon kuruluşuna ait olması, hayli dikkat çekici. Olayın basına sızmasından birkaç gün önce üst düzey bir Vodafone yöneticisinin intihar etmesi ise kafaları iyice karıştırmış durumda“ diye konuştu.

Tele-kulak skandalının ortaya çıkması, bundan kısa bir süre önce AB Komisyonu tarafından benimsenen ve terörle daha etkin mücadele edebilmek için ortak bir “Avrupa veri bankası“ oluşturulmasını öngören karara yönelik Yunanistan’daki eleştirilerin de artmasına neden oldu. AB Komisyonu’nun çevreden sorumlu Yunanlı üyesi Stavros Dimas’ın da telekulak skandalının mağdurları arasında yeralması ise kaderin bir cilvesi olarak nitelendiriliyor.

Olay nasıl patlak verdi?

Başbakan’dan bakanlara, bürokratlardan belediye başkanlarına, gazetecilerden işadamlarına kadar çok sayıda kişinin dinlendiği, geçtiğimiz hafta olayın Yunan basınına sızmasıyla günyüzüne çıkmıştı. Buna göre Temmuz 2004 ile Mart 2005 arasındaki dönemde, aralarında Yunanistan Başbakanı Karamanlis ve Atina Belediye Başkanı Bakoyanni’nin de bulunduğu ünlü kişilerin, cep telefonlarıyla yaptığı tüm konuşmalar düzenli bir şekilde dinlendi.

Yunanlı bakanların yaptığı açıklamalara göre, “server“ adı verilen operatör sunucularına yerleştirilen bir “yönlendirme cihazı“ sayesinde, dinlenilmek istenen telefon hatları aynı anda bir başka cep telefonuna yönlendirildi. Bu sayede, örneğin Başbakan Karamanlis’i cep telefonundan arayan bir kişinin çağrısı aynı anda ikinci hatta yönlendirilmiş ve konuşma net bir şekilde dinlendi.