1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Zana'dan Türkiye'nin AB üyeliğine destek

Duygu Leloğlu / DW13 Ekim 2004

1995’de layık görüldüğü Sakharov Barış Ödülü‘nü almak üzere Avrupa Parlamentosu’na gelen eski DEP milletvekili Leyla Zana, Türkiye’nin Avrupa Birliği sürecine destek veren bir konuşma gerçekleştirdi...

https://p.dw.com/p/Ab6V

Zana, konuşmasını yaptığı Dışilişkiler ve İnsan Hakları Komitesi’ne girdiğinde, salonda bulunan Avrupa milletvekilleri ayağa kalkarak alkışlamaya başladılar. Salonun ön sıralarında, eşi Mehdi Zana da bulunuyordu. Zana’nın parlamento önündeki ilk konuşmasını Türkçe yaptı. Hem Türkiye’yi hem de bazı Kürt çevrelerinin hassasiyetini gözetmeye çalıştığı, sözcüklerini seçerken özenli davranmaya gayret etmesinden anlaşılıyordu. Dolayısıyla, mesajını oldukça dar bir alanda vermeye çabaladı. Konuşmasının genelinde Türkiye’deki değişimi anlattı.

Türkiye ile AB arasında tam üyelik müzakerelerinin başlaması konusunda açıkça bir yorumda bulunmadı. Ancak, Türkiye’nin Avrupa yolunu desteklediğini ima etti. "Bugün lokal bazı yerlerde işkence olabilir. Ama geçmişte olduğu gibi sistematik bir işkence bulunmaması geleceğe dair umutlarımızı artırıyor" sözlerinin altını çizdi.

"Büyük adımlar atıldı"

80 yıl sonra Türkiye’de ilk defa tabuların kalktığını, Kürt kimliğinin tanınması yolunda, yetersiz de olsa, büyük adımlar atıldığının görüldüğünü belirtti. Reformların, uygulanmasında sorunlar yaşandığını, ancak sorunların aşılacağına inandığını ifade etti. Zana yeni bir Anayasa’ya ihtiyaç olduğunu, Kürtler‘in haklarının da yasal güvence altına alınması gereğine işaret etti.

Sayıları 5 bini bulan silahlı gençlerin silahsızlandırılarak, demokratikleşme sürecine katılması gerektiğini söyledi. Adına, incitici bulunduğu için "Pişmanlık Yasası’ veya "genel af’ denmeyen, yeni bir yasaya ihtiyaç olduğunu vurguladı. Bunu da "Toplumsal Barış Yasası’ olarak adlandırdı. Eski DEP’li milletvekili, AB’nin İlerleme Raporu’nda Kürtler‘i "azınlık" olarak göstermesinin rahatsız ettiğini, Kürtler‘in azınlık değil çoğunluğun bir öğesi olduğunu da belirterek Brüksel’e de sitemde bulundu.

Özdemir’den Kürtçe ”hoşgeldiniz"

Sorular bölümünde Türk kökenli Alman milletvekili Cem Özdemir söz alarak, "Kürtçe" olarak "AP’ye hoşgeldiniz" dedi. Sosyalist gruptan, Baronese Nicholson ise Türkiye’de işkencenin "kurumsallaşmış" olduğunu ileri sürdü. Türkiye karşıtı birkaç AP milletvekili ise, Zana’nın yeterince sert konuşmaması nedeniyle rahatsızlıklarını gizlemediler.

Konuşmasında, PKK lideri Abdullah Öcalan’ın adını ağzına almaması ve PKK-Kongre-Gel’den bahsetmemesinin de bu gruba yakın çevrelerinin eleştirisine neden olduğu öğrenildi. Parlamento Başkanı Josep Borell ve bütün siyasi gruplarla görüşmeyi de ihmal etmeyen Zana, dokuz yıl sonra ödülünü yarın parlamentonun Genel Kurulu‘nda "Kürtçe" yapacağı konuşma sonrasında alacak.