1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Çaresizlik Altın Ayı peşinde

17 Şubat 2011

Geçen yıl “Bal“ adlı yapımın Altın Ayı kazandığı Berlinale’de bu yıl da Türkiye’den “Bizim Büyük Çaresizliğimiz“ adlı film yarışıyor. Filmin yönetmeni Seyfi Teoman, filmini DW’den Aydın Üstünel'e anlattı.

https://p.dw.com/p/10IOe
Fotoğraf: AP

Berlin Film Festivali, geçen yıl Türk sinemasının yüzünü güldürmüş, Semih Kaplanoğlu'nun „Bal“ adlı filmi Altın Ayı'yı kazanmıştı. Bu yıl da Türkiye'den bir film, festivalin yarışma bölümüne kabul edildi. Yönetmen Seyfi Teoman'ın "Bizim Büyük Çaresizliğimiz" adlı yapımının dünya prömiyeri dün yapıldı.

Bastırılan duygular

“Bizim Büyük Çaresizliğimiz“ bastırılan, yaşanamayan duyguların bir filmi…

Ankaralı Ender ve Çetin, aralarından su sızmayan ve bir evi paylaşan 30'lu yaşların sonunda iki dosttur. Yakın arkadaşları Fikret'in annebabasının bir trafik kazasında ölmesinin ardından, şehirde okuyan kızkardeşi Nihal'i evlerine alırlar.

Başlangıçta düzenlerinin değişmesine pek alışamasalar da ikisi de birbirlerinden habersiz kıza aşık olurlar.

Farklı çaresizlikler

Barış Bıçakçı'nın aynı adlı romanını yazar ile birlikte beyazperdeye uyarlayan yönetmen Seyfi Teoman, filmin adında geçen çaresizliği şöyle açıklıyor:

“Aslında çeşitli formlar oluyor film boyunca. İlk başta Nihal'in çaresizliği, çünkü anne - babasını kaybetmiş ve yabancı bir ortamda. Ondan sonra bizim karakterlerin, Ender ile Çetin'in çaresizliği oluyor, çünkü tanımadıkları biriyle paylaşmak zorunda kalıyorlar evlerini. Ondan sonra tabii onların başka bir çaresizliğine dönüşüyor, çünkü kıza aşık oluyorlar.“

Alternatif sevgi

15 Nisan'da Türkiye'de sinemalara gelecek olan filmde ön planda iki arkadaşın aynı kıza aşık olması gözükse de hikayede aslında çok daha derin ve film vizyona girince üzerinde konuşulacak bir sevgi var:

Filmstill 61. Berlinale 2011 Flash-Galerie
"Bizim Büyük Çaresizliğimiz"den bir sahneFotoğraf: Internationale Filmfestspiele Berlin

“Asıl sevgi filmin bahsettiği, Ender ve Çetin'in birbirlerine duyduğu yoğun sevgi. Bunlar çok yakın arkadaşlar, aşka yakın bir dostlukları var, Birbirlerinin en yakını konumundalar ve beraber neredeyse bir aile kurmuş durumdalar. Alternatif bir aile. Beraber yaşıyorlar iki arkadaş. Dolayısıyla aslında filmin anlattığı bu aile ve Nihal'in o ailenin içinde varolması ve bir şekilde geri çıkması. Asıl filmin anlattığı şey, alternatif sevgi biçimi. Klasik çekirdek ailenin dışında birbirine aşk duymak, sevgi duymak mümkün mü?“

Kaplanoğlu'nun izinden

Geçen yıl Semih Kaplanoğlu, “Bal“ ile Altın Ayı'ya uzanmıştı. Türkiye-Hollanda-Almanya yapımı filmiyle Berlinale'ye gelen yönetmen Seyfi Teoman, bu zaferin hemen ertesinde yarışmaya katılmanın kendisi için ne ifade ettiğini şöyle anlatıyor:

“Yarışla ilgili benim bir beklentim yok, çünkü bunun bir yarış olmadığını düşünüyorum. Yani bir film sonuçta onore ediliyor. Tabii, Semih Bey'in filminin burada olması ve ödül almış olması beni daha çok motive ediyor. Onun açtığı yoldan ilerliyor hissediyorum kendimi. Semih Bey, çok sevdiğim, sinemasına saygı duyduğum, bana çok katkıda bulunmuş birisi kişisel olarak da. O yüzden ancak onur duyarım Semih Bey'in izinde yürümekten.“

Teoman ikinci kez Berlinale'de

Seyfi Teoman, Berlinale'nin yabancısı değil. 2008'de ilk uzun metrajlı filmi “Tatil Kitabı“ ile Forum bölümüne davet edilen yönetmen, festival sayesinde kendisine birçok kapının açıldığını anlatıyor.

Tüm dünyanın gözünün Berlinale'nin üzerinde olduğunu söyleyen Teoman, böylelikle filmini dünyanın çeşitli ülkelerinden gelen sinemacılara gösterebildiğini ve “Tatil Kitabı“nın çok sayıda festivale davet edildiğini, ayrıca ardından gelen filminin finansmanı için önemli temaslarda bulunabildigini kaydediyor.

Küçük anlardan sızan hayat

Filmde bazı sahneler sanki yarıda kalıyormuş hissi uyanıyor seyircilerde. Yönetmen “Gösterildiği kadarı bana yetiyor“ diyor ve gerisini seyircinin hayal gücüne bıraktığını, aradaki boşlukları seyircinin tamamlamasını istediğini söylüyor. Amacının “o küçük anlardan sızdığı kadarıyla hayatı anlatmak“ olduğunu belirten Seyfi Teoman'ın Berlinale filmi “Bizim Büyük Çaresizliğimiz“ fazla söze gerek kalmadan çok şey söyleyebilen senaryosu ve özellikle Ender ve Çetin'i canlandıran İlker Aksum ve Fatih Al'ın performanslarıyla göz doldurdu.

© Deutsche Welle Türkçe

Haber: Aydın Üstünel, DW Berlin

Editör: Ahmet Günaltay, Hülya Köylü