1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Çanlar kimin için çalı(nı)yor?

27 Nisan 2010

İsviçre’nin Graubünden Kantonu Disentis şehri polis merkezine yaklaşık iki hafta önce gelen bir ihbar polisi şaşkına çevirdi. Hırsızlar şehirdeki farklı kiliselerden onlarca tonluk çanları kimseye fark ettirmeden çaldı.

https://p.dw.com/p/N7Ob
Fotoğraf: picture alliance / dpa

İhbarı yapan Kilise yetkilileri aynı kiliseden iki adet ve ayrıca başka bir kiliseden de bir adet çanın çan kulesinden çalındığı ihbarında bulundu. Bu ihbarın daha şokunu atlatamamış olan polis merkezine bunun ardından bir başka kiliseden de kuledeki çanın çalındığı ihbarı yapıldı. Böylelikle çalınan çan sayısı üçten dörde yükseldi.

Çan hırsızlığı tamamen tesadüf eseri ortaya çıktı. Dikkatli bir vatandaşın kulelerdeki çanın olmadığını fark edip yetkililere haber vermesi üzerine, İsviçre polisini şaşkına çeviren olay gün yüzüne çıktı. Bu olay üzerine tüm kantonda kiliseler çan kulelerini kontrol etmeye başladı.

Dialektatlas Fränkisch
Fotoğraf: picture-alliance/ dpa

Ortak özellikler

Çalınan çanların ait olduğu kiliselerin tümü halkının büyük çoğunluğunu Katoliklerin oluşturduğu Graubünden Kantonu Disentis şehri civarında bulunuyor. Bu kiliselerin ortak özellikleri, yerleşim yerlerinden uzakta ve daima açık olmayan, özel zamanlarda hizmet veren kiliseler olması. Çalınan çanların ortak özelliği ise en yenisinin 100 yıllı aşkın en eskisinin 500 yıllık eski el yapımı çanlar olması. Bronzdan imal edilmiş olmaları da ayrıca hepsinin bir başka ortak noktası. Eski olmaları dışında bu çanların özel bir tarihi değeri bulunmuyor. Yani döneminin ünlü sanatçıları tarafından yapılmış değiller.

Şu ana kadar polis merkezine bildirilen çalınan çanlar şunlar: Bündner Oberland’da Rabius köyünde, St.Michael şapelindeki 300 yıllık 55 ve 70 kiloluk iki adet çan, Disentis şehri, Aziz Sigisberd şapelindeki 18 kiloluk 100 yıldan eski çanı ve en son olarak polise rapor edilen 50 kilo ağırlığındaki yine Disentis şehri yakınındaki Medel köyündeki Sogn Gagl şapelindeki 500 yıllık 50 kilo ağırlığındaki çan

Polis şaşkın

Konu ile ilgili olarak Deutsche Welle'ye açıklama yapan Graubünden Kantonu Polis Basın Sözcüsü Thomas Hobi, Kanton polisi olarak böyle bir hırsızlık türü ile ilk kez karşılaştıklarına vurgu yaparak “ Şu ana kadar yaptığımız ön çalışmalarda ülke düzeyinde de kilise çanı hırsızlığına rastlamadık.” dedi. Çanların çalınmasının sadece bir önceki hafta bildirildiğini söyleyen Hobi, açıklamalarına şöyle devam etti:

“Bize ihbar önceki hafta geldi. Bu seri hırsızlığın aynı tarihte yapıldığı anlamına gelmez. Yaptığımız araştırmalar ilk çalınma olayının Kasım aylarında olduğuna işaret ediyor. Olayın ortaya çıkması da zaten son derece tesadüfî olarak bir görgü tanığına dayanıyor. St. Michael şapeli civarından sıklıkla geçen bir kişi ilk kez Kasım ayında kulede çanın olmadığını fark ediyor. Tamire götürüldüğünü düşünerek, çok üstünde durmuyor. Uzun bir süre çan kuleye dönmeyince merak edip kilise yetkililerine soruyor. Kilise de çok kullanılmayan St Michael Şapel’indeki 2 çanın çalındığını bu şekilde öğreniyorlar. Daha sonra Aziz Sigisberd ve Sogn Gagl Şapelindeki hırsızlık olayları bize intikal etti. Biz hırsızlıkların geçtiğimiz yıl sonbaharda başladığını ve bu yıl ilkbahara kadar olan bir döneme yayıldığını düşünüyoruz. Çanların büyüklüğü ve ağırlıkları dikkate alındığında birden çok kişinin bu seri hırsızlık olayında rol oynadığı ihtimali üzerinde duruyoruz”

Bildergalerie Deutsche Kirchen 17
Fotoğraf: dpa

Nedeni henüz bilinmiyor

Graubünden Kantonu Polis Basın Sözcüsü Thomas Hobi, “polis bugüne kadar kiliseden yapılan hırsızlık olayları ile karşılaştı. Ancak ilk kez kuleden çan çalınması olayı yaşanıyor. Bu hırsızlığın nedenini çözmek zor. Bizim için çok yeni bir konu. Olayı her ihtimali ile değerlendiriyoruz. Basında spekülatif haberler çıkıyor. Bunu çalan kişilerin özel olarak saklayacağı, çalınan çanların doğu Avrupa ülkelerindeki Kilislere gidebileceği veya hurdacılara satılmış olabileceği. Bizim açımızdan bunların hiç biri şu an doğru değil.”

Çanlara ait herhangi bir fotoğrafın olmadığını söyleyen Thomas Hobi, bu durumun çanların bulunmasında zorluk çıkarabileceğini bildirdi. Çanların üzerinde Hıristiyanlık kültürüne ait kabartmaların da bulunduğunu anlatan Hobi, “Bu çanlar gerçek antika sayılmasalar bile bizim tarihimizin bir parçası. Onlar çalınması her ne amaçla olursa tarihimizden bir parçanın çalınması demektir” şeklinde konuştu.

Çanlar binlerce Euro'ya mal oluyor

Konu ile ilgili olarak gerek yerli basında gerekse ulusal düzeyde yayın yapan yayın organlarında hırsızlığın nedeni ile ilgili çeşitli tahmin yazıları çıkıyor. Tahminlerin önemli bir bölümü, bu çanların doğu Avrupa ülkelerindeki fakir kiliselerde kullanmak üzere çaldıkları şeklinde. Buna gerekçe olarak da 70- 80 kilo ağırlında yeni bir bronz kilise çanının yaklaşık değerinin 15 bin Frank olması gösteriliyor. Diğer bir ihtimal çok gerçekçi bulunmasa da çanların hurda olarak satılması. Hurda bronzun kilosunun en çok 8 Franktan satılabilmesi ve hurda bronz alan işyerlerinin sınırlı sayıda olması bu ihtimali zayıflatıyor. Basın da çıkan bir başka ihtimal ise çan meraklısı koleksiyoncu veya çanların üzerindeki gravürlere meraklı bir kişi.

© Deutsche Welle Türkçe

Selma Güven Stroppel / Basel

Editör: Meltem Karagöz