1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Çavuşoğlu'ndan 'güvenli bölge' açıklaması

25 Temmuz 2015

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Türkiye'nin başlattığı sınır ötesi operasyonlara ilişkin açıklamalarda bulundu.

https://p.dw.com/p/1G4Wq
Mevlüt Çavuşoğlu
Fotoğraf: AFP/Getty Images/A. Altan

Reuters haber ajansının bildirdiğine göre, Çavuşoğlu Suriye'de güvenli bölge kurulması talebine açıklık getirdi.


"Suriye'de güvenli bölgeyi ve uçuşa yasak bölgeyi savunuyoruz. Suriye'de oluşacak güvenli bölgelere mültecilerin yerleştirilmesi gerektiğini söyleyegeldik" diyen Mevlüt Çavuşoğlu, "IŞİD unsurlarından temizlenen bölgelerin güvenli bölge olacağını" kaydetti.

'Oraya girdiniz mi, bir daha çıkamazsınız'

DW'ye geçen ay konuşan emekli büyükelçi Osman Korutürk güvenli bölgeler konusuna da değinmişti. 2 Ekim 2014 tarihli tezkereye işaret eden Büyükelçi Korutürk, şu görüşleri dile getirmişti:

"Hükümetin bir girip, kendince güvenli bir bölge oluşturup çıkmak istediği anlaşılıyor ama oraya girdiniz mi, bir daha çıkamazsınız. Bu tartışmalarla kamuoyunun oyalandığı, koalisyon arayışlarının hırpalandığı ortadadır. Bırakın Türkiye kamuoyunu, uluslararası kamuoyu da Türkiye’nin ne yapmak istediğini anlamıyor. Burada ne yazık ki; siyasi hesaplar öne çıkıyor görüntüsü var ki bu durum hepimizin tehlikeye atıldığını gösteriyor.”

'Suriyelileri kendi ülkelerinde ağırlarız'

DW'nin sorularını yanıtlayan

Türkiye Dışişleri Bakan Yardımcısı Naci Koru da Suriye'de güvenli bölgeler oluşturulması fikrine sıcak yaklaşan ülke sayısının arttığına dikkat çekmişti:

"Bu öneriyi dünya kamuoyuna ilk taşıyan ülke Türkiye'dir ve söz konusu öneriyi çeşitli platformlarda sürekli dile getiriyoruz. Önümüzdeki dönemde inşallah bu konuda düşünen ülkelerin sayısı artar ve biz, Suriyelileri kendi ülkelerinde ağırlarız, onlara insani yardımları kendi ülkelerinde ulaştırırız. Tabii güvenli bölgelerin oluşturulması uçuşa yasak bölgelerin oluşturulmasıyla paralel gitmek zorundadır. Dolayısıyla her ikisinin birden uygulanması lazım. Biz baştan beri bunu savunuyoruz ve bu destekleyen ülkelerin artmasından da memnuniyet duyuyoruz.”

© Deutsche Welle Türkçe

DW/rtr/NH