1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Çeçen sürgünü 60 yaşında

Karla Engelhard23 Şubat 2004

Bundan tam 60 yıl önce Stalin’in emri ile Çeçenler’in topraklarından Sibirya ve Orta Asya’ya sürülmesine başlanmıştı. Sürgün sırasında 75 bin Çeçen açlık, soğuk ve hastalıktan ölmüştü.

https://p.dw.com/p/Aamn
Putin, sık sık Çeçenler tarafından protesto ediliyor
Putin, sık sık Çeçenler tarafından protesto ediliyorFotoğraf: AP

"Çin’de pirinç çuvalı devrilse, Meksika’da inek çalınsa ya da Irak’ta savaş çıksa suç hep Çeçenlere atılır."

Milana bir Çeçen. Daha 10 yaşında bile değil. Amma kinayeli Çeçen şiirini belleğine nakşetmiş.

Çeçenlerin "ihaneti"

Sovyet diktatörü Stalin de öyle buyurmuş, Çeçenleri suçlu ilan etmişti. 23 Şubat 1944’te, kar kış demeden Çeçenler’in Kazakistan bozkırlarına sürülmesini emretmişti. Gerekçesi de, Çeçenler’in savaşta Alman ordusuyla işbirliği yapmasıydı, yani bir Sovyet Cumhuriyeti, Birliğe ihanet etmiş oluyordu. Alman orduları Kafkasya'yı iki yıl işgal altında tutmuştu. Çeçenler açısından Alman askerleri, bağımsızlıklarını ellerinden almaya çalışan Sovyetler Birliği karşısındaki doğal müttefikleriydi.

Altmışlık Çeçen Adam Ganayev o günleri şöyle hatırlıyor: "1944’te hepsini toplayıp götürdüler. Ben daha birbuçuk yaşındaydım. Ruslar’a göre ben de işbirlikçiydim. Çünkü Stalin öyle bilinmesini istiyordu."

Gece yarısı evlerinden toplanan yüzbinlerce Çeçen ve diğer Kafkasyalılar yük vagonlarına doldurulmuştu. Günlerce aç susuz yol almışlar, sürülenlerin yarısı açlık, soğuk, hastalık ya da dayaktan ölmüştü. Ganayev şans eseri hayatta kalmış ama babasını kaybetmişti. Ganayev, "Kazakistan’a gönderdiler. Daha sonra oradan da sınır dışı edildik. Çok iyi hatırlıyorum. O sıralarda okula gidiyordum" diye sözlerini sürdürüyor.

Kruşçev affetti

13 yıl sonra Çeçenler’e dönüş izni çıktı. Stalin ölmüş, halefi Kruşçev Çeçenlere hak ve itibarlarını iade etmişti. Özerk bölgelerinde yaşayabileceklerini söylemişti. Ama tam bağımsızlık sözü vermemişti. Memleketlerine dönen Çeçenler, ev ve arazilerinde Rusları bulmuşlardı. Başkentleri Grozni tam bir Rus kenti olmuştu.

Amma topraklarında kaldılar. Kendilerine hiçbir tazminat ödenmedi. 1990’lı yılların başlarında Boris Yeltsin eski Sovyet Cumhuriyetleri’ne diledikleri kadar egemenlik vaat edince Çeçenler bu fırsatı kaçırmayıp bağımsızlıklarını ilan ettiler.

Çeçenlerin sürgünü bitmedi

Moskova bağımsızlığı saymadı. Rus birlikleri Çeçenistan’a girdi. Radikal dinci gruplar Rus aleyhtarlığını emellerine alet ettikleri için 1990’ların ortalarında kararlaştırılan barış fazla dayanmadı. Son 13 yılda Rus ordusu Grozni’yi yerle bir etti. Asilerle Rus ordusu arasındaki çatışmalarda onbinlerce kişi öldü. Yüzbinlerce Çeçen yine sürgün hayatı yaşıyor.

Moskova’nın barış ilan etmesi bile, 60 yıl önce Stalin tarafından topraklarından sürülen Çeçen halkını huzura kavuşturmadı. Adam Ganayev, sürgün kurbanları ile halkının geleceği için dua etmekten başka elinden bir şey gelmediğini söylüyor:

"Ülkem için büyük trajediydi. Açlık ve soğuktan sayısız insan öldü. Çok zor günlerdi. Ama kurşun sıkılmadı, bomba atılmadı. O sanki bir göçtü. Çoğu beni şimdi anlamaz. Ama ben sürgünü de yaşadım, bugünü de. O bir trajediydi. Bugün de aynısını yaşıyoruz. Suçun kimde olduğuna tarih karar versin."