160909 IAA 2009 Spritsparer

Törenin resmi açılışını yapan Almanya Başbakanı Angela Merkel açılışta, otomotiv endüstrisini "İhracat sektörünün en önemli dayanağı" olarak nitelendirdi ve otomobil üreticilerini, üretimin her aşamasında "karbondioksit emisyonunu nasıl azaltabilirim" diye düşünmeye çağırdı. İlk iki günü uzmanlara yönelik olan fuar, cumartesi gününden itibaren otomobil tutkunlarını ağırlayacak. Bu yılın konseptini çevre dostu hibrit motoru ve elektrikle çalışan araçlar oluşturuyor. Uzmanlar fuarda tanıtılan otomobillerin en erken 2-3 yıl içinde piyasaya çıkacağını belirtiyor.

Fuarın başlamasıyla büyük çekişme de başladı: Kim elektrikli otomobil teknolojisinde en önde ve hangi firmanın ürettiği otomobilin egzozundan daha az sera gazı çıkıyor? Ancak elbette ki yıllardır devam eden “hangi aracın beygir gücü daha fazla?”, “hangi araba en hızlı?” ve “hangisinin görünüşü en güzel?” tartışmaları da sona ermiş değil. Örneğin konu Maserati, Lamborghini ve Ferrari olduğunda, kimse "Ne kadar yakıyor?" diye sormuyor.

Martı kapılı çevreci

Sadece onlar değil Mercedes'in üreticisi Daimler de fuarda martı kapılı rüya otomobili SLS AMG'yle göz dolduruyor. Üstelik Daimler'in AR-GE müdürü Thomas Weber, dört yıl içinde aracın daha küçük ebatlarda ve elektrikle çalışan bir modelinin de piyasaya sürüleceğini belirtiyor: "Smart Elektro Drive teknolojisi çevreyi kirletmeyen ulaşım araçları arasına önemli bir giriş olacak. Ardından adım adım, kalabalık şehir merkezlerine özel, bir sonraki aşama olan ikinci nesile geçilecek. Burada yanıtlanması gereken önemli soru, otomobilin nerede şarj edileceği."

Bu sorunun yanıtını birkaç stant ötede bulunan Alman enerji devi RWE veriyor. RWE fuarda otomobiller için ürettiği yeni elektrik pompalarını sergiliyor. RWE'nin elektrikli ulaşımdan sorumlu müdürü Carolin Reichert sistem hakkında şu bilgileri veriyor:

"Otomobilleri evdeki prizlerden on kat daha hızlı şarj etmeye olanağı sağlayan bir yükleme istasyonumuz var. Yılsonuna kadar evlerde hızlı şarjı olanaklı kılacak özel bir sistem de geliştireceğiz. Ayrıca 7 farklı Alman şehrinde 100 adet kamuya açık şarj istasyonu kurduk."

BMW "hibrit"ini görücüye çıkardı

BMW ise fuarda yeni konsepti "Vision Efficient Dynamics"i tanıtıyor. Hibrit sistemli araçlarda, benzin ve elektrik motoru bulunuyor. 100 kilometrede sadece 3,7 litre yakıta ihtiyaç duyan otomobil, saatte 250 kilometre hız yapabiliyor. BMW AR-Ge müdürü Klaus Draeger şöyle konuşuyor: "Sunduğumuz serinin, Almanya ve Avrupa'da kaliteli otomobiller arasındaki en düşük yakıt ihtiyacına sahip olduğunu düşünüyoruz. Dersimize iyi çalıştık ve bunun krizden çıkmak için en doğru yol olduğunun bilincindeyiz."

Diğer yandan eski bir Doğu Alman otomobil markası olan Trabant'ın da elektrikli otomobiller arasına katılarak, piyasaya hızlı bir dönüş yapması hedefleniyor. Saksonyalı otomobil üreticisi IndiKar'dan Ronald Gerschewski Trabant'ın kendini özlettiğini söylüyor: "Kendimize, sadece bizi mali bakımdan desteklemeyip, aynı zamanda tüm finansmanı üstlenerek ve markanın potansiyelinin bilincinde olarak, Trabant'ın elektrik motorlu serisini üretecek büyük bir ortak arıyoruz. Bunu başarabilirsek, yeni Trabant'ı en geç 2012 yılında satışa çıkarabiliriz."

Fuara bu yılki katılım, küresel mali kriz nedeniyle bundan iki yıl önceye oranla dörtte bir oranında azadı. 780 firmanın katıldığı ve yaklaşık 750 bin ziyaretçinin beklendiği fuar, 27 Eylül pazar günü sona erecek.

Henrik Böhme / Çeviri: Banu Ertek

Editör: Ahmet Günaltay