1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Çin tam gaz büyümeyi sürdürüyor

Astrid Freyeisen/Pekin25 Ocak 2007

Çift haneli ekonmik büyüme oranlarına alışan Çin’in en geç iki yıla kadar Almanya’yı ihracatçı ülkeler sıralamasındaki birinciliğinden etmesi bekleniyor. Ancak Çin, dengesiz büyümenin bedelini de ödüyor. Zenginle fakir arasındaki uçurum derinleşiyor. İç konjonktürü canlandırmayı hedefleyen Pekin, muazzam çevre tahribatını bir türlü önleyemiyor.

https://p.dw.com/p/AbXZ
Çin ekonomisi 2006 yılında yüzde 10,7 oranında büyüdü.
Çin ekonomisi 2006 yılında yüzde 10,7 oranında büyüdü.Fotoğraf: AP

Çin ekonomisi 2006 yılında yüzde 10,7 oranında büyüdü. Son on iki yılın en yüksek büyüme oranını yakalayan Çin’in yurt içi gayrisafi hasıla artışı dünya ekonomisinin devlerine parmak ısırtıyor. Çin Maliye Bakanlığı Gelirler Genel Müdürlüğü uzmanı Xie Fuzhan, bu oranı tahmin etmediklerini ancak Çin’in sağlıklı büyümeyi sürdürdüğünü söylüyor: “2007 yılında da gayri safi yurt içi hasıla sağlıklı ve istikrarlı bir şekilde artmaya devam edecek. Bundan iki yıl öncesine kadar aşırı büyüme yüzünden konjonktür motorunun ısınıp dengeleri sarsmasından endişe ediyorduk. Hükümet bu tehlikeyi bertaraf etmek için kredilendirme, gayrı menkul ticareti ve piyasa ruhsatı gibi alanlara el atarak aşırı ısınmayı önledi. Ekonomi istikrara kavuştu. Çin ekonomisi hızlı ama kaliteli büyüme sürecinde bulunuyor.”

Xie, bundan bir yıl önce dünyanın en büyük dördüncü ekonomisi konumuna gelen Çin’in önümüzdeki yıl Almanya’yı üçüncülükten edeceğini, 2009 yılında da dünya ihracat şampiyonu olacağı belirtiyor: “Dış ticaret fazlası bir yılda yüzde 75 oranında artarak 177 milyar dolara çıktı. Petrol ihtiyacı yüzde 36, motorlu araç satışları ise yüzde 26 oranında arttı. Mevduat hesaplarındaki aşırı şişme, yüksek dış ticaret fazlası ve ekonomik yapılanma reformu en önemli sıkıntılarımız.”

Enflasyon tehlikesi

Öncelikle gayrimenkule yapılan yatırımlardaki yüzde 24’lük artışın Çin ekonomisinin başına iş açabileceği öne sürülüyor. Aşırı talebin enflasyonu tetikleyebileceğini düşünen Çin yönetimi 2006 yılında kredi faizlerini iki kez artırmış ve lüks inşaatları izine bağlamıştı.

Çin Maliye Bakanlığı Gelirler Genel Müdürlüğü uzmanı Xie Fuzhan, “Hükümet ekonomiyi iç tüketim artışıyla teşvik etmeyi amaçlıyor. Çin gibi büyük bir ülkenin ekonomisi yurt içindeki talep potansiyeline güvenebilmesi gerekir. Yurtici talebin artması da tabii gelir düzeyinin yükselmesine bağlı,” diyor.

Adaletsiz gelir dağılımı

Gelir dengesizliğini hafifletmek 2006 yılında da mümkün olmadı. Büyük kentlerde ortalama gelir düzeyi yüzde 10,4 oranında artarken köylüler sadece yüzde 7,4’lük gelir artışı sağlayabildiler. Mali istatistik uzmanı Xie Fuzhan, hükümetin 800 milyon çiftçinin durumunu düzeltmeyi amaçladığını söylüyor: “İç tüketimin düşük olmasında sosyal güvenlik sistemindeki çarpıklık rol oynuyor. Eskiden sağlık ve eğitim giderlerini devlet karşılıyordu. Reformlardan sonra gelecek korkusu arttığı için halk daha az tüketip tasarruf etmeye çalışıyor.”

Çinli uzman çevre sağlığıyla ilgili tedbirler açısından da iyimser: Modern termik enerji santrallarımızı en yeni teknolojilerle donattık. Zararlı santrralleri kapattık. Bu sayede üç yıldır ilk kez geçen yılın son çeyreğinde daha az enerji tüketildi. Enerji sarfiyatını daha da azaltmakta kararlıyız.