1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Çin’in Afrika üzerindeki etkisi artıyor

Zhang Danhong21 Nisan 2005

Hindistan ile Asya’da stratejik partnerlik kuran Çin, Afrika’da da etkisini artırma girişimlerini sürdürüyor. Çin Devlet Başkanı Hu Jintao’nun, Cakarta’da yapılacak Asya-Afrika Zirvesi’nde bu doğrultuda temaslarını sürdürmesi bekleniyor.

https://p.dw.com/p/Aas1
Çin lideri Jintao, 24 Nisan'a kadar Jakarta'da
Çin lideri Jintao, 24 Nisan'a kadar Jakarta'daFotoğraf: AP

Çin’in kendine duyduğu güven son dönemlerde artmış görünüyor. Buna en somut örnek olarak, AB’nin Çin’e silah ambargosunu kaldırma çabaları, Çin’in Japonya’ya ders kitapları yüzünden yaşadığı sorunda taviz vermemesi ve Hindistan’la stratejik partner olma kararı gösterilebilir.

Çin Devlet Başkanı Hu Jintao yarın başlayacak ve 24 Nisan’da sona erecek Cakarta gezisinde medyanın kendisine göstereceği ilgiden memnun kalacak. Bu tarihler arasında Cakarta’da Asya-Afrika Zirvesi yapılacak.

Bu zirve 50 yıl önce Bandung’da yapılan zirveyi hatırlatıyor. Çünkü Bandung zirvesinde, 1961 yılında kurulan bağlantısız hareketinin temelleri atılmıştı. Çin’in şu sıralar eskiden olduğu gibi yine kalkınmakta olan ülkelere önderlik yapmak istediği gözleniyor. Bunun son örneği Çin’in Afrika üzerindeki etkisini arttırma çabaları.

Sukarno başlatmıştı

Endonezya Devlet Başkanı Sukarno bundan tam 50 yıl önce 29 ülkeyi, Bandung’da yapılan ilk Asya-Afrika zirvesine davet etmişti. Bu zirve resmi olarak 1961 yılında Belgrad’da kurulma kararının çıktığı bağlantısızlar hareketinin startının verildiği bir zirve olma özelliğini taşıyordu. Hamburg’daki Asya Araştırma Enstitüsü’nden Oskar Weggel, Çin’in Bandung konferansında önemli bir rol oynadığının altını çiziyor ve şöyle konuşuyor:

„Hem de çok önemli bir rol oynamıştı. Sukarno o dönemde üçüncü dünya ülkelerinin sözcüsü gibiydi ama en önemli misafirler Hindistan’ın Başbakanı Nehru ile Çin’in Başbakanı Zhou Enlai’ydi. İşte bu üç kişi zirveye rengini vermişti.“

Bağlantısızlar Hareketi

Çin Başbakanı Zhou Enlai rejimleri birbirinden farklı olan ülkelerin oluşturduğu bağlantısızlar hareketinin beş prensibini belirlemişti.: Bunlar egemenliğe saygı gösterilmesi ve ülkelerin birbirinin sınırını kabul etmesi, karşılıklı saldırıda bulunulmaması, içişlerine karışılmaması, eşitlik ilkesine riayet edilmesi ve karşılıklı çıkarların gözetilmesiydi.

Ancak Bandung konferansında üçüncü dünya ülkelerinin birleşmesi yönünde verilen bu sinyaller uzun sürmedi. Çin ile Hindistan arasında 1962 yılında çıkan sınır savaşı yüzünden, ortak çıkarlar prensibi tartışmalı hale geldi. Çin’de bu gelişmenin ardından kültür devrimi yaşandı. 1978 yılında ise batılı sanayi ülkeleri ile yakınlaşmayı sağlayacak ekonomik reformlar başladı. Ekonomik başarı elde eden Çin’in politik açıdan da kendine olan güveni arttı.

Çin’in Afrika üzerindeki etkisi

Bochum’daki Doğu Asya Enstitüsü Profesörlerinden Gu Xuewu Çin’in Afrika üzerinde daha fazla etkiye sahip olma çabalarının üç alanda yoğunlaştığına dikkat çekiyor: „Birincisi Afrika’ya oldukça cömert kalkınma yardımları yapıyor. Bunlar stadyum, hükümet binası ya da modern caddeler inşa edilmesi gibi projelerde yoğunlaşıyor. İkincisi Afrika’daki yoksul ülkelerin borçlarını siliyor. Çin bu konuda Japonya, Avrupa ülkeleri ve ABD’nin önünde gidiyor. Üçüncü ve sonuncusu ise enerji alanındaki işbirliğini arttırıyor.“

Afrika’daki 49 ülkede toplam 600’den fazla Çinli firma aktif olarak faaliyet gösteriyor. Ekonomik çalışmalar Pekin hükümeti tarafından kamuoyuna, „Güneyin güneyle işbirliği“ şeklinde lanse ediliyor. Çin bununla, kalkınmakta olan ülkelerden demokrasiye ve insan haklarına riayet etmesini isteyen batılı ülkelerle arasına bir sınır çizmiş oluyor.