1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Almanya alacaklarının peşinde

6 Mart 2012

Almanya Merkez Bankası (AMB) Başkanı Jens Weidmann TARGET 2 bakiyesinin çığırından çıkmasından endişeli. Şimdi Euro Projesi'nin akıbeti sorgulanıyor.

https://p.dw.com/p/14FoI
Fotoğraf: AP

AMB Başkanı Jens Weidmann, selefi Axel Weber’in aksine sesinin tonunu yükseltmemeye özen gösteriyor. Ancak kısık sesle dile getirilen hususların da hararetli tartışmalara yol açabileceğini artık öğrenmiş olmalı.

Weidmann geçen günlerde Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı Mario Draghi’ye gönderdiği mesajda, Ortak Para Bölgesi'nde geçerli olan sınır ötesi Avrupa Ödeme Sistemi TARGET 2'nin (Gerçek Zamanlı Toptan Mutabakat Sistemi) büyük riskler içerdiğine dikkat çekti ve Almanya’nın bu sistemden alacaklı olduğu 500 milyar euro için ek teminat talebinde bulundu.

Almanya Merkez Bankası Euro Bölgesi’nden kuşkulu

Mario Draghi ve onunla birlikte Banka Meclisi de bu mesaja oldukça şaşırdı. Draghi, ‘Weidmann’ın gönderdiği mesajın “feci sonuçlara” yol açabileceği uyarısında bulundu. Draghi’ye göre Almanya Federal Cumhuriyeti Merkez Bankası artık Euro Bölgesi’nin dağılma ihtimalini hesaba katmaktaydı. Nitekim milli merkez bankalarının ECB’den alacakları, Euro Bölgesi’nin dağılması durumunda ve ancak o zaman büyük bir problem haline gelebilir.

TARGET sistemi, sınır ötesi havaleleri kolaylaştırmak amacıyla ve ortak para birimi ile eş zamanlı olarak yürürlüğe girmişti. 2007 yılının Kasım ayında sistem TARGET 2 adıyla genişletildi ve ECB milli merkez bankalarının merkezi hesap takas birimi oldu.

Almanya Merkez Bankası Başkanı Jens Weidmann
Almanya Merkez Bankası Başkanı Jens WeidmannFotoğraf: dapd

TARGET 2 bakiyeleri kontrolden çıkıyor

Almanya ihracat yaptığında AMB, Avrupa Merkez Bankası’nın alacaklısı, ithalatı yapan ülke ise ECB'nin borçlusu oluyor. Euro krizi nedeniyle güneydeki ülkelerden yüksek miktarda Euro çıkarıldığı için hem ticaret bilançosu açığı, hem de sermaye çıkışı TARGET 2 tarafından finanse ediliyor. Diğer bir ifadeyle, TARGET 2 bakiyesi tek yönlü yola dönüşüyor. Almanya, Hollanda, Lüksemburg ve Finlandiya’nın alacakları dağ gibi birikirken PIIGS ülkelerinin borçları da aynı astronomik rakamlara çıkıyor. Ödemeler sistemindeki alacakları hacmi 800 milyar euroyu buluyor.

ECB’nin gevşek para politikası bu tandansı da kamçılıyor. ECB iki ay zarfında özel bankalara iki trilyon euro pompaladı. Ortak para bölgesinin özel bankaları gösterebildiği teminat kadar ECB’den para çekebildi. Teminatlar ise, borç krizindeki ülkelerin akıbeti belli olmayan ve kısmen ıskartaya çıkan devlet tahvilleri ile özel şirketlerin borç senetleri.

Bu da Almanya Merkez Bankası’nın ECB’den alacaklı olduğu 500 milyar euronun çok kötü ‘sigorta’ edilmiş olduğu anlamına geliyor. AMB Başkanı bu gelişmeden dolayı endişelenmekte haksız sayılmaz.

Dengesizliğin faturası

Çok uzak bir ihtimal de olsa, Yunanistan Euro Bölgesi'nden ayrıldığı takdirde ECB TARGET sistemindeki 107 milyar euroyu zarar hanesine yazacak. Almanya Merkez Bankası'nın zarar payı da 30 milyar euroyu bulacak. Euro Bölgesi bütünüyle dağıldığı takdirde ise Avrupa Merkez Bankası da olmayacak ve Almanya 500 milyar euroluk alacağı için kapısını çalacağı yer bulamayacak. Ve bütün zarar Alman vergi mükellefinin cebinden karşılanacak.

Avrupa Merkez Bankası Başkanı Mario Draghi
Avrupa Merkez Bankası Başkanı Mario DraghiFotoğraf: dapd

Jens Weidmann işte bu senaryo karşısında Almanya'nın pozisyonunu sağlama almaya çalışıyor. Çeşitli şıklar üzerinde duruluyor. Commerzbank'ın baş iktisatçısı Jörg Kraemer, “Handelsblatt” gazetesine verdiği demeçte, TARGET sistemindeki negatif bakiyesi yüksek ülkelerin borçlarını altın ve döviz rezervleriyle güvenceye almalarını tavsiye ediyor. Problem, borç krizindeki ülkelerin ECB Meclisi'nde çoğunluğu oluşturmalarında ve bu formüle onay vermeyecek olmalarında yatıyor.

ECB, negatif TARGET bakiyelerinin daha da artmasını önlemek için aşırı gevşek para politikasına son verebilir. Ama bu şık da, özel bankalarla borçlu devletlerin mali sonu olacağı için gerçekçi bulunmuyor.

Görünürde çözümsüzlük var

En akla yakın formül, her şeyi olduğu gibi bırakmak. En iyimser ihtimalle borçlu ülkeler reformları kararlılık ve azimle gerçekleştirir, kriz atlatılır ve TARGET sistemi kendiliğinden rayına oturur. En kötü ihtimalle ise, malî dengesizlik çığırından çıkar ve TARGET'teki pozitif ve negatif bakiyeler her yıl 200 milyar euro artar.

Kesin olan, kriz uzadıkça, ECB, Almanya Merkez Bankası ve nihayetinde Almanya'nın Euro Bölgesi'nin dağılmasını önleme imkânlarının azalacağı.

© Deutsche Welle Türkçe

Zhang Danhong/ Çeviren: Ahmet Günaltay

Editör: Hülya Topçu