1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Özbekistan'da gerçekler bilinemiyor

Ruth Dickhoven19 Mayıs 2005

Özbek birliklerinin Kırgızistan sınırındaki Karasu kentinde kontrolü ele geçirdiği haber verilirken, BM yaşananlarla ilgili bağımsız soruşturma açılmasını istedi. Sağlıklı bilgi alınamayan ülkede, insan hakları örgütleri, hükümetin açıklamalarının doğru olmadığını savunuyor…

https://p.dw.com/p/Aapy
Özbekistan'da birliklerin kontrolü sağladığı bildiriliyor.
Özbekistan'da birliklerin kontrolü sağladığı bildiriliyor.Fotoğraf: AP

Özbekistan’ın doğusundaki Andican’da başlayan ve yüzlerce kişinin can verdiği olaylardan sonra ülkedeki belirsizlik sürüyor. Bölgeden gelen son haberlerde, Kırgızistan sınırındaki Karasu’nun yeniden Özbek birliklerin kontrolüne geçtiği bildiriliyor. Kasabanın yaklaşık bin kadar asker tarafından kuşatıldığı, İslam devleti kurmak düşüncesiyle ayaklanma başlatan isyancı lider Bahtiyar Rahimov’un da baskın sırasında kan dökülmeden yakalandığı haber veriliyor.

BM’nin İnsan Haklarından Sorumlu Üyesi Louise Arbour, Özbekistan’da meydana gelen olaylarla ilgili bağımsız bir soruşturma açılmasını istedi. Bu arada Kerimov hükümetine yönelik uluslararası baskınının giderek artması sonucu, bir grup yabancı diplomat, insan hakları savunucusu ve gazeteci olayların yaşandığı Andican bölgesine götürüldü. Yoğun güvenlik önlemleri altında gerçekleşen inceleme gezisine Özbek hükümet yetkililerin refakat ettiği bildirildi.

Görgü tanıkları

Uluslararası heyetin Andican’daki incelemeleri sırasında kent sokakları trafiğe kapatılırken, gerek konvoy içinde gerekse önemli kavşak noktalarında ağır silahlarla donatılmış güvenlik güçleri, olası bir saldırıya karşı tetikte bekletildi. Bazı gazeteciler, bölge sakinleriyle görüşüp yaşanan olaylar hakkında daha ayrıntılı bilgilere ulaşmaya çalıştılar.

Gazetecilerin konuşabildiği Özbek kadınlardan biri “En çok masum insanlar -özellikle de yoksullar – rastgele açılan ateşin hedefi oldu. Bizim apartmanda dört çocuklu bir kadın vardı. Ne yazık ki hepsi öldürüldü“ diye konuştu. Bu kadının Rus televizyonuna anlattıkları, e-mail ve telefonların hükümet tarafıdan bloke edilmesine rağmen, bölgeden sızan bazı haberlerin doğruluğunu da kanıtlıyor.

Askeri birliklerin binlerce sivil ve silahsız göstericinin üzerine herhangi bir uyarı yapmaksızın gelişigüzel ateş açtığı ve bunun sonucunda yüzlerce insanın hayatını kaybettiği şeklindeki haberler, Özbek yönetimince yalanlanmıştı. Özbek yönetimi Andican’daki olaylarda 170 civarında kişinin öldüğünü açıklarken, muhalifler ve insan hakları örgütleri bu sayının en en 750 olduğunda ısrar ediyor.

„Özbek yönetiminin iddiaları doğru değil“

Memorial adlı insan hakları örgütünden Vitalj Ponomarow ise Özbek hükümetini tarafından ortaya atılan ve “Andican’daki olayların dış mihrakların eseri olduğu“ yönündeki tezin doğru olmadığını savundu.

Ponomarow, “Şu anda olayların dış güçlerce yönlendirildiği tezinin ispatına çalışılıyor. Bunun için insanlara önce işkence yapılıp sonra da bu kişileri görgü tandığı gibi göstermeye bile çalışabilirler. Ardından bu şahısları, bir daha salıvermemek üzere hapse atmaları da ihtimal dahilinde. Bu yönde gelişmeler olabileceği konusunda ciddi endişelerim var“ diye konuştu.

BM soruşturma istiyor

Öte yandan, Birleşmiş Miletler İnsan Haklarından Sorumlu Üyesi Louise Arbour Özbekistan’da meydana gelen olayların bağımsız bir soruşturmaya tabi tutulmasını istedi. Arbour ayrıca Özbek yönetimini toplanma ve düşünce özgürlüğüne önem vermeye çağırdı. Avrupa Birliği Dış İlişkilerden sorumlu üyesi Benito Ferrero-Waldner de benzer bir talepte bulundu. Özbekistan Devlet Başkanı İslam Kerimov daha önce bu yöndeki talepleri ülkesinin iç işlerine karışılamayacağı savıyla reddetmişti.