1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Özel sektöre duyulan güven azaldı

3 Haziran 2009

Uluslararası Şeffaflık Örgütü’nün Küresel Yolsuzluk Barometresi'ne göre özel sektöre duyulan güven azaldı. AB vatandaşlarının yüzde 50’sinden fazlası, politik kararların rüşvet aracılığıyla manüpile edildiğine inanıyor…

https://p.dw.com/p/I2zI
Yolsuzluk dünya genelinde arttıFotoğraf: picture-alliance/dpa

Uluslararası Şeffaflık Örgütü, Küresel Yolsuzluk Barometresi’nin yıllık sonuçlarını açıkladı. Rapora göre, dünya genelinde yolsuzluğun en yaygın olduğu ülkeler arasında Kamerun, Liberya, Sierra Leone ve Uganda gibi Afrika ülkeleri. Ayrıca eski Sovyet cumhuriyetleri, Latin Amerika ve Asya’nın bazı bölgelerinde de rüşvet oldukça yaygın.

Raporun en ilginç sonuçlardan biri ise AB’yle ilgili. Araştırma sonuçlarına göre, AB vatandaşlarının yüzde 50’sinden fazlası, politik kararların rüşvet aracılığıyla manüpile edildiğine inanıyor.

Raporda insanların özel sektörü duyduğu güvenin de azaldığı sonucu ortaya çıktı. Uluslararası Şeffaflık örgütünün Küresel Yolsuzluk Barometresi araştırmasına göre, özel sektörün yolsuzluğa batmış olduğuna inananların oranı 2004'de yüzde 45 iken bu yıl yüzde 53'e yükseldi. Yoklamaya katılanların yarısından fazlası, şirketlerin devlet politikalarını etkilemek için rüşvet verdiğine inanıyor.

Transparency International Huguette Labelle in Unragn
Uluslararası Şeffaflık Örgütü Başkanı Hughette LabelleFotoğraf: AP

İnsani nedenler

Ancak yolsuzlukla mücadele eden Uluslararası Şeffaflık Örgütü'nün araştırmasında yolsuzluğa neden olan insani etkenlere de dikkat çekiliyor. Uluslararası Şeffaflık Örgütü’nden Hughette Labelle, yolsuzluğun, kalkınmakta olan ülkelerdeki yoksul insanlar için yaşamla ölüm arasında verilen bir karar halini alabileceğini belirtti.

Labelle, “Bu, yoksul hanelerin giderek daha fazla oranda, aslında istemedikleri bazı seçimler yapmaya zorlandıkları anlamına geliyor. Örneğin hastaneye gidip, ağır hasta bir çocuğun tedavisi ya da aşısı için ekstra para ödemekle, yiyecek ve günlük yaşam için gerekli şeyleri satın almak arasında bir seçim yapmak gibi“ diye konuştu.

Ancak yolsuzluk ve rüşvet olaylarının tek nedeni bunlar değil. Hem gelişmiş Batı ülkelerinde hem de kalkınmakta olan ülkelerde birçok alanda rüşvet olayları yaşanıyor. Bunlardan biri de trafik. Pek çok ülkede sürücüler, cezadan kurtulmak için polise rüşvet ödüyor.

“Yolsuzluk sinsidir”

Labelle, Batılı sanayi ülkelerinde anlaşılması güç olan ve dolayısıyla mücadele edilmesi de zor olan bazı yöntemlerin oluştuğunu belirterek “Yolsuzluk genellikle sinsidir. Daha çok lobiciler ve kamu kurumları arasında öteden beri devam eden ve rüşvet vermeyle sonuçlanan bir ittifak durumu var. Yolsuzluk bu kadar sinsi olduğu için aynı zamanda tehlikeli de“ değerlendirmesinde bulundu.

Araştırmaya göre, dünya genelinde gittikçe artan sayıda insan siyasi parti, yönetimler ve özel işletmelere artık itimat etmiyor. Labelle araştırmada ortaya çıkan bu sonuca ilişkin “Finans krizi özellikle önemli kamu ve özel kuruluşlara karşı duyulan bir güven krizine dönüştü. Ancak halk, ulusal ekonomiyi tamir etmek ve tekrar harekete geçirmek için birlikte çözüm bulmak istediğimiz zaman güven duymalıdır“ dedi.

Labelle, bu bağlamda, kriz yönetimindeki yolsuzluk tehlikelerine dikkat çekti.

Duyarlılık var

Şeffaflık Örgütü’nün iyi bir haberi de var: Dünya genelinde yolsuzluğa karşı duyarlılık ve mücadele beklentisi arttı. Hatta daha fazla sayıda insan, adı yolsuzluğa karışmamış firmaların ürünleri için daha yüksek fiyatlar ödemeye hazır.

Christoph Hasselbach / DW, Çeviren: Başak Sezen

Editör: Hülya Köylü