Şiddet Paris dışına sıçradı

Fransa’nın başkenti Paris’te göçmenlerin yaşadığı banliyölerde polisle gençler arasında geçen hafta Perşembe günü başlayan gerginlik, yayılarak devam ediyor. Olayların başlamasından bugüne kadar 500'den fazla otomobil ve otobüsün yakıldığı belirlenirken, çatışmaların, tamamı Müslümanlar’dan oluşan Trappes şehrine de sıçradığı kaydedildi. Gazetecilerin bile izinle girdiği Trappes’da trafik kontrolleri, Fransız polisi yerine kolları bandlı özel görevliler tarafından yapılıyor.

Olaylar, Clichy-Sous-Bois banliyösünde hırsızlık yaptıkları gerekçesiyle polis tarafından kovalanan iki Afrikalı gencin, saklandıkları trafo merkezinde elektriğe kapılarak ölmesi üzerine başlamıştı. Polisle göstericiler arasındaki çatışma birkaç gün içinde Saine-Saint-Denis, Montfermeil, Seine et Marne, Vald’Oise ve Yvelines banliyölerine sıçradı. Bu bölgelere özel güvenlik görevlileri sevkedildi. Trafoya sığınan ve ağır yaralanan 18 yaşındaki Türk Muhittin Altun ise dün komadan çıktı.

Şiddete giderek artan çatışmalarda dün ilk kez gerçek mermiler de kullanılmaya başlandı. Şiddet olaylarının yoğunluk kazandığı Seine-Saint-Dennis banliyösünde protestocu gençler, dün gece çıkan olaylarda polis ve itfaiye erlerine gerçek mermilerle ateş açtı. Atılan kurşunlardan ikisi polis aracına biri ise itfaiye aracına isabet etti.

Sarkozy: Mükemmel organizasyon

Çıkan olaylardan yanlış göçmen politikaları nedeniyle sorumlu tutulan İçişleri Bakanı Sarkozy ise yaşananların aniden ortaya çıkan bir şiddet dalgası değil, önceden planlanmış olaylar olduğunu iddia etti. “Mükemmel bir organizasyon” diyen Sarkozy, iki gencin ölümüne yol açan olaylar dizisinin eksiksiz soruşturulacağını söyledi.

Olaylar sırasında göstericilere karşı sert bir üslup kullanan İçişleri Bakanı Nicola Sarkozy, muhalefet partileri ve polis sendikası tarafından ise “olayları tahrik etmekle” suçlanıyor. Pakistan gezisini iptal etmek zorunda kalan Sarkozy’yi suçlayan Polis Sendikası Genel Sekreteri, göstericilere “pislik” nitelemesini kullanan Sarkozy’den üslubunu yumuşatmasını istedi ve ''Olay yerine gelip, gençleri tahrik edip, daha sonra gidip uyumak çok kolay” diye tepki gösterdi.

Fırsat eşitliğinin sağlanmasından sorumlu Cezayir kökenli Bakan Azouz Begag, de “sıfır hoşgörü” mesajıyla banliyölere çok sayıda özel polis birlikleri gönderen İçişleri Bakanı Nicolas Sarkozy’e sert tepki gösteriyor. Begag, Sarkozy’yi “savaşçı bir anlayışla” hareket etmekle suçladı.

Chirac’dan sukünet çağrısı

Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac’ın, alarm durumuna geçen hükümetle yaptığı toplantıda, “sukünet” çağrısı yapmasına rağmen, olayların önüne geçilemedi. Kanada gezisini iptal eden Başbakan Dominique de Villepin ise olayları yatıştırmak için göstericilerle diyalog kurmak istediğini dile getirdi. Ancak buna rağmen, BVA adlı kamuoyu şirketi tarafından yapılan bir ankette Başbakan Dominique de Villepin 5 puan imaj kaybına uğradı. Ankete göre, Fransızlar’ın yüzde 67’si Villepin’in ekonomik politikasını onaylamıyor.

Fransa'da yaşayan Afrika kökenli azınlıklar dahil, tüm yabancılar ve mülteciler, uzun süreden beri ülkede yükselen milliyetçilik hareketlerinden ve üzerlerindeki baskılardan rahatsızlar. Hükümet, 29 Mayıs'ta Avrupa Anayasası’nın reddedilmesinin en önemli nedeni olan işsizlik, geçim sıkıntısı ve sosyal haklarla ilgili iyileştirme yapmadı. 2007’de yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday olması kesinleşen İçişleri Bakanı Nicolas Sarkozy, yabancılar ve mülteciler üzerindeki denetimleri artırarak oy toplamaya çalışıyor.