1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Şiddetin çözümü öğrencilerde

16 Aralık 2009

Almanya'daki okullarda, gerginlik ve kavgaların bertaraf edilmesi konusunda özel eğitim alan öğrenciler, arkadaşlarına sorunların üstesinden gelmeleri konusunda yardımcı olmaya çalışıyor.

https://p.dw.com/p/L3c3
Fotoğraf: picture-alliance / Tagesspiegel

Alman okullarında, her gün öğrenciler arasında kavga ve çekişmelere rastlamak mümkün. Bazen gençler arasında, nâhoş bir söz ya da küçük bir hareket bile çok büyük tartışmalara yol açabilir. Okullarda sorun çıktığında arayı bulmak ya da sorunu çözmek genelde öğretmenlerin görevidir. Ancak Almanya'daki okullarında öğrenciler arasındaki sorunların yine öğrenciler tarafından çözülmesini teşvik etme eğilimi giderek yaygınlaşıyor. Her sınıfta "sorun çözücü" olarak adlandırılan öğrenciler bulunuyor.

Robert ve Johannes, sorun çözücü öğrenci konumundalar ve Jan ile bir sorun hakkında görüşüyorlar. Jan’ın arkadaşı Hannes, cep telefonuna el koymuş; bu nedenle kavga etmişler.

Rangelei zwischen ausländischen Kindern
Fotoğraf: picture-alliance / dpa

Jan, Almanya'nın kuzeyindeki Bremen kentinde yaşıyor ve 9’uncu sınıfa gidiyor. Yaşıtı her genç gibi, o da arkadaşlarıyla zaman zaman sorunlar yaşıyor, hatta bazen kendini bir kavganın içinde buluyor.

Eğer Jan aynı sorunu bir yıl önce yaşamış olsaydı, o zaman bir öğretmenine başvurmak zorunda kalacaktı. Oysa şimdi, sorun çözücüler, yani diğer öğrencilere, sorunlarının üstesinden gelebilmeleri konusunda yardımcı olmak için eğitilmiş kendi yaşıtı öğrenciler var. Sorun çözücü öğrencilerden biri olan Johannes şu bilgiyi veriyor:

“Konuşma saatleri olduğunda gelebilirler. Yani pazartesi, çarşamba ve cumaları, ikinci uzun teneffüs sırasında. Ayrıca hakkımızda bilgilendirmek için el ilanları da dağıttık.“

Okul hakem kurulları oluşturuldu

Sorun çözücülük, şu anda Almanya’nın değişik bölgelerinde deneniyor. Bu konuya yönelinmesinin en önemli nedenlerinden biri ise son zamanlarda okullarda artış gösteren gençler arasındaki şiddet olayları.

Kuzey Ren Vestfalya eyaletinde ise uygulama biraz daha geliştirilmiş ve "okul hakem kurulu" oluşturulmuş. Okul müdürleri, ısrarla sorun çıkarmaya devam eden öğrencileri bu kurullara havale edebiliyor. Beate Eisenberg, Bonn’da böyle bir merkezde görev yapıyor:

“Okul hakem kurulu, özel eğitim almış altı seçkin öğrenciden oluşuyor. Kesinlikle bir yargıç konumunda değiller, tam aksine sorunlu öğrencilerle yuvarlak bir masa etrafında oturup, bazı şeylerin nasıl daha farklı olabileceği, çözüm olasılıklarının neler olduğu konusunda birlikte kafa yoruyorlar.“

Gewalt an der Schule
Fotoğraf: DPA

Öğrenci öğrenciye yardım ediyor

Okul hakem kurulları, sadece öğrencilerin yaptıklarını değil, onların, okulları, öğretmenleri ve arkadaşlarıyla ilgili sorun ve eleştirilerini de ciddiye alıyor. Görüşme sonrası, öğrencinin başarması gereken en az bir telafi önlemi belirleniyor. Ancak Beate Eisenberg, bunun kesinlikle bir "ceza" olarak anlaşılmaması gerektiğinin altını çiziyor.

Burada önemli olan bir diğer nokta da sorun çözücülerin, öğrencilerle sorunları tartışan bir "öğretmen" konumunda olmamaları. Bu nedenle, öfkeli öğrenciler, kendilerini azarlanmış olmaktan ziyade anlaşılmış hissediyor. Robert, bu konseptin sorun çözücülüğün temelini oluşturduğunu belirtiyor:

“Bundan böyle tartışan öğrenciler, artık öğretmenlerine değil, öğrencilere gidecek. Yani bir öğrenci başka bir öğrenciye yardım edecek.“

Eğitim alıyorlar

Okul hakem kurullarındaki öğrenciler gibi, sorun çözücüler de bir kaç günlük eğitim alıyor. Sorun çözücü ve hakem kurulundaki öğrencilere, kendilerini söz konusu kişilerin yerine koyarak, sorunlara çözüm bulmaları öğretiliyor. Kavga ve sorunların üstesinden gelmekse işin temelini oluşturuyor.

Hakem kurulundaki öğrenciler, özellikle uygun davranışlar sergilemeyen, kuralları ihlal eden, etrafa zarar veren, tantana çıkaran, küfreden ya da dersleri bölen öğrencilerin sorunlarına eğiliyor.

Sorun çözücüler ise sorunun tarafları arasında bir nevî arabuluculuk ediyorlar. Örneğin, biri diğerinin parasını çaldığında ya da sürekli tartıştıklarında. Her iki tarafı da memnun edecek yollar buluyorlar. Dolayısıyla tarafsız olmaları çok önemli.

Ancak her öğrenci bu uygulamadan memnun değil. Örneğin Jan da onlardan biri:

“Hayır, ben bir münakaşa nedeniyle sorun çözücü konumundaki öğrencilere gitmezdim. Çünkü orada bir çözüm bulunabileceğine inanmıyorum.“

© Deutsche Welle Türkçe


Karsten Kurze / Çeviri: Başak Sezen

Editör: Murat Çelikkafa