1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Şiddetin gölgesinde seçim hazırlığı

Peter Phillip / DW8 Kasım 2004

Hafta sonu sıkıyönetim ilan edilen Irak’ta yeni bir şiddet dalgasına girildi. Ülkedeki direnişçilerin kalesi Felluce’de planlanan büyük harekat başlatıldı. Bu durumda Ocak ayında yapılması planlanan parlamento seçimlerinin gerçekten yapılıp yapılamayacağı konusu bilinemiyor. DW’den Peter Philipp’in yorumu:

https://p.dw.com/p/Aa0A

"Irak, sükunete kavuşamıyor, tam tersine şiddet tırmandıkça tırmanıyor. Tüm bunlar belki de Irak parlamento seçimlerinin 27 Ocak’ta yapılmasının gündeme alınması sebebiyle yapılıyor. Bu tarih, iki taraf için de önemli: Amerikalılar ile onların desteğindeki geçici Irak hükümeti, bu seçimden meşruiyet kazanarak çıkmak amacındalar.

Washington, savaşın sadece Saddam Hüseyin’in düşürülmesine neden olmadığını, aynı zamanda Irak’a demokrasi ve özgürlük gelmesinin yolunu açtığını göstermek istiyor. Allavi hükümeti ise bu seçimleri ileride hükümetin geçicilik sıfatını ve Amerika’nın kuklası olduğu imajını ortadan kaldırmak için kullanmak istiyor. Ayrıca bugünkü geçici hükümet üyelerinin, ilerideki Irak yönetiminin de başında olmak istemeleri de kuşku götürmüyor.

Kim oldukları tam olarak bilinemeyen karşı taraf ise, böyle bir sonuç alınmaması için elinden gelen herşeyi yapmaya yemin etmiş görünüyor. Onlara göre, Irak’ta durum normalleşmemeli ve Amerikalılar –mümkün olan her fırsatta- köşeye sıkıştırılmalı, izlenmeli ve yok edilmeli. Direnişçi gruplar arasında ‘terörist’ nitelemesini en fazla hak eden El Zarkavi yönetimindeki grup için Amerikalılar, geçici hükümet üyeleri ya da masum vatandaşların ölmesi birşey ifade etmiyor. Siviller saldırılara hedef oldukça, halkın Amerikalılar’a öfkesi daha da artıyor ve direnişçilere -en azından- ses çıkartılmıyor.

Buna rağmen, Irak’ta işgalcilere topyekün bir başkaldırıdan söz etmek mümkün değil. Felluce’ye ve "Sünni Üçgeni" denilen bölgeye odaklanma da gösteriyor ki, Iraklı Sünni halk, seçimler ve Irak’ta durumun normalleşmesi ile şimdiye kadar var olan imtiyazlı durumunu kaybetmekten yana değil. Zira, özgür yapılacak seçimlerde herşeyin yolunda gitmesi durumunda Şii çoğunluğun iktidarı alması bekleniyor. Irak’ta kimi zaman Sünniler’le Şiilerin, örneğin Mukteda El Sadr liderliğinde birleşmiş gibi görünmeleri de biraz yanıltıyor, çünkü Sünni halk Irak’ta Şiiler’in egemenliğini istemiyor.

Şu an Felluce, büyük bir Irak - Amerikan ortak askeri gücü ile karşı karşıya ve buradaki savaşın, aylar önce Necef’te verilen mücadeleden daha acımasız yürütüleceğinden endişe ediliyor. Çünkü burada, Necef’teki gibi kutsal yerler, mabedler bulunmuyor. İnsan hayatı ise zaten çoktan beri hiçbir şey sayılmıyor.

Sonuç olarak Felluce tamamen ele geçirilse ve oradaki direniş bastırılsa bile, direnişin ülkenin tümünde kesilmesi beklenmiyor. Allavi’nin şu an sıkıyönetim ilan etmesine de aslında gerek yoktu, çünkü bu durum zaten bir yıldan fazla bir süreden beri zaten hüküm sürmekteydi. Ne var ki, böyle bir durumda ‘özgür seçimlerin’ nasıl yapılacağı da merak konusu olmaya devam ediyor."