Şiddetin gölgesindeki ABD'de karar mevsimi

Eskiden Dallas dendiğinde aynı adlı dizi ve başrol kahramanı petrol zengini kötü karakter J.R. Ewing akla gelirdi. Ancak son iki gündür Dallas'ın eski halinden eser yok. ABD'de Louisiana ve Minnesota'da iki siyahın polis tarafından öldürülmesini protesto etmek için kentte 7 Temmuz'da düzenlenen gösteride bir keskin nişancının beş polisi öldürülmesinin şoku hala ilk günkü tazeliğinde. Sokaklarda ağır bir hava hakim.

Acı ve öfke

Sarı güvenlik şeridinin önünde arkadaşlarıyla oturan kent sakinlerinden Marcus Carter oldukça öfkeli, "Artık bir şeylerin değişmesinin zamanı geldi, aksi halde kötü sonuçlar ortaya çıkacak" diyor.

Carter ve arkadaşları öfkelerini seslerini yükselterek duyursalar da hareketlerinden, meydana gelen acı olaylardan duydukları üzüntüyü ve kayıplara duydukları saygıyı yoğun olarak hissetmek mümkün.

İnternetteki videolar delil

Geçen hafta 48 saat içinde iki siyah genç, güvenlik kontrolleri sırasında beyaz polislerin kurşunlarınca öldürülmüştü. Önce Louisiana ve ardından Minnesota'da gerçekleşen olayların ardından internette hızla yayılan olayın görüntüleri halk arasında infiale neden oldu. Pek çok yerde protesto gösterileri düzenlendi.

Dallas'ta da aralarında Marcus Carter'ın da bulunduğu "Black Lives Matter" adlı sivil toplum örgütü mensubu, toplumun her kesiminden siyah, beyaz, Asya, Güney Amerika gibi çok çeşitli etnik ve dini kökene sahip insanlar, meydana gelen olayları protesto ediyordu. Ancak gösteriler sırasında duyulan silah sesleriyle ortalık karıştı. Bir keskin nişancının kurşunlarıyla beş beyaz polis hayatını kaybetti.

Kayıplara anma

İlk etapta herkes olayın arkasında öfkeli bir siyahın olabileceği üzerinde durdu. Polis merkezinin önünde çiçek ve mumlarla süslenen taziye alanında konuşan 25 yıllık polis memuru Mike Walton "Fail bir siyah olsaydı durum daha da vahim bir hal alabilir, öfke farklı bir boyuta taşınabilirdi" diyor.

Walton, "Burada siyah ve beyaz polis memurla karışık ekipler halinde çalışıyor buna oldukça özen gösteriyoruz, siyahlarla beyaz polisler arasındaki şiddet olayları büyük bir sorun" ifadelerini kullanıyor.

Ülke genelinde benzer sorunlar

Bu sorun ülkenin geri kalanında da bir türlü çare bulunamayan bir sorun. 40 yıldır burada oturan Afrika kökenli ABD vatandaşı Dorris Kerry, "Kin ve nefretin bizi etkisi altına almasına izin vermemeliyiz" diyor. Kerry, kentte pek çok adımın doğru yönde atıldığı görüşünde. Mesela bir göç toplumu olduğu gerçeğiyle yüzleşerek ırkçılığı görmezden gelmemek ve buna karşı gereken tedbirleri almak bunun en iyi örneklerinden. Kerry ancak mevcut durumun bazı politikacılar tarafından olumsuz yönde körüklendiğini ve buna sağduyu ile yaklaşılarak önlenmesi gerektiğini savunuyor.

Ortak dua

İnsanlar olayların şokunu daha uzun süre üzerilerinden atamayacağa benziyor. Birçok insan olay yeri etrafında bir bekleyiş içerisinde. Zaman zaman ellerini birleştirerek dua ediyor, benzer olayların yaşanmamasını diliyorlar. Kalabalık, yaşlılar, gençler, siyahlar, beyazlar toplumun her kesiminden insanlardan oluşuyor. Bu da belki ülkenin geleceğinin hangi yöne doğru şekilleneceği konusunda küçük bir umut ışığı oluşturabilir.

© Deutsche Welle Türkçe

Ines Pohl