1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Şii ve Amerikan güçleri arasında çatışma

Birgit Kaspar5 Ekim 2004

Irak‘ta çatışmalar son bulmuyor. Başkent Bağdat’ın Sadr semtinde radikal Şiiler’le Amerikan birlikleri arasındaki çatışmalara sahne olurken, rehin tutulan iki Fransız gazeteciyi kurtarma çalışmalarının çıkmaza girdiği bildiriliyor. Birgit Kaspar’ın haberi...

https://p.dw.com/p/Ab6z
Bağdat'ın Sadr semti Şii milisleri ile Amerikan güçleri arasındaki çatışmalara sahne oluyor...
Bağdat'ın Sadr semti Şii milisleri ile Amerikan güçleri arasındaki çatışmalara sahne oluyor...Fotoğraf: ap

Irak’ın Samarra kentindeki yoğun çatışmalardan sonra yeniden imar çalışmaları başlarken bu kez de Sadr semti Şii milisleri ile Amerikan işgal birlikleri arasındaki şiddetli çatışmalara sahne oldu.

Bağdat’ın Şii çoğunluğun yaşadığı bu semtindeki sivil hedefler gece saatlerinde bombalandı ve Amerikan savaş tankları Sadr semtine girdi. Ölü ya da yaralı sayısı hakkında açıklama yapılmazken, Amerikan askeri sözcülüğü Bağdat’ın bu bölgesindeki çatışmalarla ilgili ek bilgilerinin olmadığını duyurdu.

Bağdat’ın Sadr semti geçtiğimiz günlerde de silahlı çatışmalara sahne oldu. İki milyon kişinin yaşadığı Bağdat’ın bu bölgesi Mukteda Sadr liderliğindeki asilerin en önemli kaleleri arasında yer alıyor. Gecekondu mahalleleri arasındaki yollara mayın döşeyen Şii militanların bombalı tuzakları da işgal kuvvetlerinin bu bölgeye girmesini zorlaştırıyor. Amerikan birliklerinin yakında kapsamlı bir operasyon başlatarak Sadr semtinin yönetimini geçici hükümete devretmesi bekleniyor.

Rumsfeld’in açıklamaları

ABD Savunma Bakanı Donald Rumsfeld dün Washington'da yaptığı açıklamada, Irak’ın ancak Samarra harekatına benzer müdahalelerle barış ve huzura kavuşturulabileceğini söylemiş, asilerin sığınabileceği yerler oluşmasına ve geçici hükümetin otoritesinin zayıflatılmasına müsamaha edilemeyeceğini söylemişti.

Rumsfeld, El Kaide bağlantılıların da aralarında olduğu teröristlerin 2003 yılının Mart ayındaki savaştan sonra Irak’ta yuvalandığına değinmemekle birlikte, El Kaide ile Saddam Hüseyin rejimi arasında bağlantı bulunduğuna dair somut delile rastlanmadığını teslim etti.

Oysa 2002 yılında Rumsfeld bunun aksini iddia etmiş ve terör bağlantısını savaş gerekçeleri arasında saymıştı. Tevhid ve Cihad gibi El Kaide uzantısı örgütler savaştan sonra kaosa sürüklenen Irak’ta yuvalanıp gelişigüzel bombalı saldırı ve kanlı rehin alma eylemleri başlatmışlardı.

Rehinelerin durumu

İki Endonezyalı rehinenin serbest bırakılmasından sonra teröristlerin elindeki iki Fransız muhabiri kurtarma çabalarının çıkmaza girdiği bildiriliyor. Şii lider Mukteda Sadr’ın rehinelerin bağışlanması için çağrıda bulunduğu da gelen haberler arasında.

Öte yandan bir Kuveyt gazetesi, iki kadın İtalyan rehinenin serbest bırakılmasına yardımcı olan arabulucuların şimdi de İngiliz Kenneth Bigley’i kurtarmak için devreye girdiklerini bildirdi. Fidye üzerinde anlaşma sağlandığı takdirde rehinenin 10 güne kadar serbest bırakılacağına da haberde yer verildi.